Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Albümde bazı şarkılar dinlerken Portekizce bir şarkı dinliyor izlenimine kapılabilir insan. Sanki bir fado vokalisti farklı tarzlara açılan bir albüm yapmış. Ya da Güney Amerikalı genç bir vokal, Gilles Peterson ile yeni bir işe imza atmış. Sao Paulo’nun hip mahallelerinden sesini duyurmuş Ceu’nun yeni albümü “Tropix”ten bir şarkı çalıyor sanki.

Bunun gibi hislere kapılma ihtimali, Sakpınar’ın vokal rengi ve Türkçeyi kullanma biçiminden ileri geliyor. Bu Türkçe şarkılar, onun dilinde ve sesinde evrensel bir hal almış. Hem müzik hem sözler açısından her milletten insana derdini anlatacak bir dil bulduğunu söyleyebiliriz Sakpınar’ın. Önceki albüm “Oraya Doğru”da da gözlemlenen ancak giderek ustalaşılan bir dil bu.

Haberin Devamı

Yolunu arıyor

“Hazineler İçindesin” albümünde bütün söz ve müzikler, birkaçı hariç düzenlemeler de Sakpınar’a ait. “Çok Güzel Şey”de Melih Cevdet Anday’ın şiiri kullanılmış. Sakpınar’a tanıdığı, daha önce de bir kısmıyla çalıştığı müzisyenler eşlik ediyor. Davulda Berke Can Özcan, synthe ve düzenlemelerde Burak Irmak, basta Feryin Kaya, gitarda Ertuğrul Güney, synthe’de Alican İpek. Ercan Irmak ney, Gunnar Halle trompet çalmış.

Kayıtları Okan Yalabık ve Meriç Şeker gerçekleştirmiş. Mix Deniz Cuylan’a ait.

Müzikal manzara genel anlamda minimal tutulmaya çalışılmış bir akustik sound’u işaret ediyor. Caz, folk, Latin, soul, elektronik, dub gibi türlerden beslenen bir müzikal estetik anlayış üzerine inşa edilmiş 16 şarkı var. Bununla birlikte albümün önceden tahmin edilebilir olduğu kimi yerlerde bunu kıran etkiler yaratılmış. Ansızın bir rock ya da house havası hakim olabiliyor. “Hepsini ve Her Şeyi”nde bu etki çok net. Dub esintili “Denizin Kralları”, “Kalbin İçi”, “Kimiz” şaşırtmacalı, dinlemesi eğlenceli şarkılar.

Çok değil 10 yıl önce yayınlansa bu albüm, alternatif bir iş olmuş falan gibi cümleler yazar, yolumuza devam ederdik. Bugün Türkiye’de çok nitelikli, çağa uygun albümler yapılıyor. Ve “Alternatif”in sınırları popüler olanla giderek daha fazla kesişiyor, birini diğerinden ayırmak giderek zorlaşıyor. Lara Di Lara’nın müziği işte bu çizginin üzerinde bir o tarafa bir bu tarafa savrulup yolunu bulmaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Masa üstünden notlar

Pentagram’ın “Akustik” albümü bir süredir masamızın üstünde. Gökalp Ergen, Murat İlkan, Ogün Sanlısoy’un seslendirdiği şarkılar bu yeni düzenlemelerle etkilerinden bir şey kaybetmiyor. Neticede Pentagram bu, elektriği de akustiği de her zaman kulakların pasını siler.

Tapes N’ Tapes’in “Outside” adlı 2010 tarihli albümünün plağı varmış evde meğerse, alıp koymuşum kenara. Masanın üzerine çıkardım, ara ara dinledim. Şu “midwest” alternatif müziğinin tadı başka.

Bu devirde hâlâ 2017 yılı hitleri diye CD albüm basılır mı? Basılmış işte: “Power Hits 2017”. Ben çocukken Galaxy plak serisi vardı. Alırdık çünkü ne Spotify vardı ne Apple Music. Peki CD’leri “yaşlılar” satın aldığına göre bu CD’nin hedef kitlesi kim acaba? (Genç yaşlılar?)

Popüler olmayan müzikler

BBC Radio 3’ün DJ’lerinden, “Late Junction” programını hazırlayıp sunan Nick Luscombe birbiriyle daha önce çalışmamış farklı müzisyenleri stüdyoda bir araya getirdi. Müzisyenlerin kendi tarzları dışında sürprizlere açık bir biçimde bir araya gelmesi heyecan verici. Bu derlemenin başarısı, orijinal bir fikri gayet başarılı bir şekilde hayata geçirebilmiş olması. Bu kayıtlar albüm olarak yayınlandı (“Unpopular Music, Late junction Sessions” - Various Artists / Gearbox Records). Popüler olmayan müzikleri de merak edenler bir göz atmalı.

Haberin Devamı

Dinlemeniz gereken 5 şarkı

Hazineler içinde bir albüm

“Bones” - Alexandra Savior: Lana Del Rey’in ardından, onun vokal tarzını yeniden üreterek kendine bir yol arayan fazla isim geldi. Buna bir tür ekol diyelim. Portland çıkışlı genç Savior’ın albümün adı da “Belladonna of Sadness”. Yani ekolün tam merkezi kendisi.

We Go Home Together (feat. James Blake) - Mount Kimbie: İngiliz ikilinin 2010 tarihli “Crooks & Lovers” albümünün tadı hâlâ damağımızda. Yayınladıkları yeni single’da birlikte çalıştıkları eski dostları, şimdi iyiden iyiye dünya starı James Blake yer alıyor.

“Grifting” - Timber Timbre: 7 Nisan’da City Slang tarafından yayınlanan albümden size uzun uzun bahsedeceğim ama bu parçayı hemen dinlemelisiniz. Pink Floyd’un “Animals” dönemi lezzetini yakalayan bir ben miyim bakalım?

“Makondi” - Kieran Hebden: İngiliz prodüktör ve DJ Kieran Hebden’in (Four Tet) Emanative ekibiyle yaptığı 2015 tarihli afrobeat esintili çalışma. Neden şimdi bir daha dinlemeyelim ki?

“Memory” - Com Truise: New York çıkışlı DJ ve prodüktör Seth Haley, Tom Cruise akronimi sahne adıyla synthe ağırlıklı endüstriyel sound’ları sevenleri hayli memnun etmiş bir arkadaşımızdır. Yeni albümü “Iteration”dan gelen single aynı yolda devam ediyor.