Haydi düet yapalım!

Düetler şu aralar yine pek moda. Ve düet öyle bir şey ki adamı rezil de eder vezir de. Gelin güncel ve tarihten bazı düetleri beraber inceleyelim

Yakında tek başına şarkı söyleyen kimse kalmayacak. Herkes düet yapacak. İnsanların çocuklarına Düet Can diye isim koymaya başlaması yakındır. Hem dünyada böyle bu iş hem Türkiye’de. Ama düet yapmanın da bir yolu yordamı var. Düet dediğin göreni şaşırtacak, beklemediği yerden vuracak ve “Vay be, hiç aklıma gelmezdi ama süper olmuş” dedirtecek.
İki adet sanatçı bir araya
geldiğinde bir sinerji ortaya çıkacak.
Bir ünlü isim yeni bir isme el verecek
ya da artık pek ses getirmeyen iki dev
isim bir arada dikkat çekecek.
Düetler bir pazarlama taktiğidir neticede ama bu taktik sayesinde nice güzel eser ortaya çıkmıştır, nice şahane konser verilmiştir. Nice yeni sanatçı müzik dünyasına kazandırılmıştır. Üstelik düet dediğimiz hadise çok geniş bir yelpazeye sahip. Neticede Pavarotti ile Bono da düet, Selami Şahin ile Burcu Güneş de...
Gelin düet canlar bir olalım, düet çeşitlerini güncel ve tarihten muhtelif vakalara bakarak mercek altına alalım...

Düet olmayan düet:
Selami Şahin ve Burcu Güneş
“Ben bir adam/kadın sevdim”
İki kişinin birlikte şarkı söylemesinin düet olmaya yetmediğinin kanıtı. Ne tarzları benziyor, ne sesleri, ne kılık kıyafet, ne lisan. Biri Şam’dan öbürü Bağdat’tan. Bir de Sevgililer Günü düeti yapıyorlar. İkisine de saygım sonsuz ama bir arada felaketler. Bu durum için “Yapımcı düet olayını yanlış anlamış” da diyebiliriz. Bu arada Selami Şahin’i sadece kötü esprilerinden dolayı yargılayabilirim, müziğine laf etmem. Burcu Güneş’e bakınca düşündüğüm şey ise şu: Hiçbir eksiği yok. Peki neden daha iyi yerlerde değil bu hatun? Bir nedeni olmalı...

Nedeni anlaşılamayan düet:
Teoman ve Atiye / “Kal”
Teoman gene düet sezonunu açtı. Her yıl, yılın belli bir döneminde Teoman koşarak sokağa çıkıyor ve önüne çıkanla düet yapıyor. Neden? Bilmiyoruz...

Cuk oturmuş düet:
Kenan Doğulu
ve Bora Uzer /
“Bundan Sonra Böyle”
“Görenin arasa da bulamayacağı çünkü mağazalarda satılmayan model Nike’larımızı çektik, Ataköy sokaklarında kaykay yaptık, hatunlarla partiledik, sonra poker oynayan Issız Adam’ın elindeki kızı kaçırdık” tarzındaki kliplerini beğendim. Düeti de. İki elemanın enerjisi uymuş. Kenan Doğulu zaten çok iyi müzisyendir, şovmendir. Bora Uzer de öyle. Türkiye’nin Jamiroquai’yı olma hedefini tutturdu. Jamiroquai’yı kimse tanımıyor, o ayrı...

Erkek erkeğe düet:
Sedar Ortaç ve Ahmet Şeker
“Ne Zaman”
Bunu yeni gördüm. “Ne Zaman” diye bir şarkı. Serdar Ortaç “Ahmet Şeker yeah, Serdar Ortaç yeah, don’t go anywhere” diyor, öyle başlıyor şarkı. Aşk şarkısı gibi bir şarkı ama Ahmet ve Serdar karşılıklı birbirlerine söylüyor: “Kavuşmamız ne zaman, sevgilim ne zaman?” diye hisleniyorlar. Ortada bir kadın yok. Türkiye’de her klipte Rus, Ukraynalı, Brezilyalı, şehirli, köylü illa ki kız olur. Türk klibi budur. Ama burada yok. Bu ikili birbirine mi kavuşmaya çalışıyor? Ayrıca Ahmet Şeker kim? Tanıyan varsa bana da anlatsın. Yeah... Kamon beybi..

Hatır gönül düeti:
Kenan Doğulu ve Ayşe Özyılmazel
Bazen sahnede, bazen albümde, bazen klipte. Artık karınca kararınca, gönüllerden ne koparsa... “Yeni çıkan bir kızımız var, ona destek olalım” düeti de diyebiliriz. Sıkça karşılaştığımız bir düet türü.

Amaca uygun düet:
Serdar Ortaç ve Bengü
“Korkma Kalbim”
Bu da son dönemin düetlerinden biri. Bence başarılı. Bengü tarzının hakkını vermiş. İş yaptı mı? Yaptı. Konuşuldu mu? Evet. Konu kapanmıştır.

Düet ötesi:
Serdar Ortaç ve Atiye
“Billie Jean”
İbrahim Tatlıses’in şovundaki o canlı sahneyi hatırlayan var mı? Daha doğrusu unutabilen var mı? Michael Jackson sizlere ömür. Haber yeni, memleket yasta.
Atiye ve Serdar Ortaç “İbo Şov”da.
Serdar Ortaç “Şivaza maanika” diye adeta hıçkırarak “Billie Jean”e giriyor. Atiye seksi danslarla Billie Jean oluyor. Sahnenin kapanışında İbo’nun bir bakışı var... Hafifmuzik.org’a girin, hemen izleyin.
Bu bence memlekette yılın düeti.

Sinerji düeti:
Manga ve Göksel / Dursun Zaman”
Romantik şarkılar söyleyen Göksel ile rap-rock tarzında şarkıları olan Manga. Biri yetişkinlere, diğeri çocuklara hitap ediyor. Ama ikisi bir arada muhteşem oldular. İşte düet böyle olmalı. Sinerji falan nasıl isterseniz öyle deyin.

Hayırlara vesile düeti
Deniz Seki-Hüsnü Şenlendirici
“Adaletsiz Seçim”
Hayırlara vesile oldu bir dönem.
Hayli de ses getirdi. Sonra işler ters
gitti o ayrı. Mutlu sona ulaşamasa da taraflar düetin ekmeğini yediler. Şimdi hayata yeni düetler lazım.

Açılım Düeti
Ajda Pekkan-Aynur
“Keçe Kürdan”
Keçe Kürdan isimli Kürt türküsünü söylemişti Ajda sahnede Aynur’la. Çok isabetli bir işti. Hem Aynur’a hem malum meselelere dikkat çekmişti. Ha “Sahnede oldu, orada kaldı” diyeceksiniz. O da doğru. Ama açılım da zaten orada kaldı.


Bedük’ün yeni albümü “Go”‘ya benden beş yıldız

Bedük “Bir Türk nasıl uluslararası düzeyde dans müziği yapmalı?” sorusunun yanıtını çoktan bulmuş. Bu albüm de bunun manifestosu. Kimseyi snobe etmeyeceksin, işi “Bu çocuklar da ama özenti” noktasına getirmeyeceksin, ucuz oryantalist ayaklar çekmeyeceksin, ne şiş yansın ne kebap demeyeceksin. Tarzın olacak, kişiliğin olacak. Ve her şeyden önemlisi amacına ulaşacaksın. Nedir o? Eğlence ve dans. Neticede ders kitabı değil bu, dans albümü. Hissiyat böyle olursa ister İngilizce söyle, ister Almanca, ister Tarzanca hiç fark etmez. Hepsi başarılmış. İngilizcesi de hiç sırıtmıyor Bedük’ün. İlk klibi “Electric Girl” ondan ikinci bir “kolbastı” bombası bekleyenleri hafif hayal kırıklığına uğratmış olabilir. Ama takılmayın. Bekleyin derim.
Ben bu albümü tatile çıkarken yanıma alırım, arabanın CD player’ına koyarım, bir daha da çıkarmam.
Ve bir tavsiye: Kadın vokaller lazım albüme. Memleket solist dolu.
Bir tane daha tavsiye: “Sadece kendi albümlerimi dinleyebiliyorum”, “Yaptığım iş sektörün ötesinde” gibi açıklamalardan bir kopalım. Gereksiz taramalar bunlar.
5 yıldızlık iş yapmışsın, büyüyü bozma...



Tarihten 10 baba düet
-Queen-David Bowie: “Under Pressure”
-David Bowie-Mick Jagger: “Let’s Dance”
-Mick Jagger-Lenny Kravitz: “Use Me”
-Aerosmith-Run DMC: “Walk This Way”
-Aretha Franklin-George Michael: “I Knew You Were Waiting”
-Nick Cave-Kylie Minogue: “Where The Wild Roes Grow”
-Eminem-Dido: “Stan”
-Natalie Cole-Nat King Cole: “Unforgettable”
-Youssou’n Dour-Neneh Cherry: “7 Seconds”
-Temple of the
-Dog-Eddie Vedder: “Hunger Strike”

Bu düetler şahane!
- Jay-Z’nin Alicia Keys ile birlikte söylediği “Empire
State of Mind”. Rap’ten nefret edene rap’i sevdirir.
-Etiyopya asıllı rap’çi K’Naan’ın (Kenan diye okunuyor) Damien Marley ile söylediği “I Come Prepared” ve Metallica gitaristi Kirk Hammett ile kaydettikleri “If Rap Gets Jealous”. Düet diye bunlara derim.
-Rihanna’nın son albümü “Rated R”da yer alan “Rockstar 101” isimli şarkıda gitarı Slash çalıyor. Ne alaka değil mi?
Ama olmuş işte.

5 yerli düet
- Ajda Pekkan-Cüneyt Türel: “Palavra palavra”
-Kayahan-Nilüfer: Melankoli
-Emre Aydın-Gripin: “Sensiz İstanbul’a Düşmanım”
-Sezen Aksu-Ceza: “Gelsin Hayat Bildiği Gibi”
-Kibariye-Tarkan / “Gülümse Kaderine”


3 adet “değişik” düet önerisi!
- Baykal feat. Sarıgül- “Değerli sosyal demokratlar (CHP remix)”: Çok konuşulur. Heyecan yaratır. Hemen rakipleri türer. Sonra hep beraber çarçur olur giderler.
- Erdoğan feat. Gül- “Bizimkisi türban yarışı (seçim edit)”: Dağılmış grupların bir araya gelerek turneye çıkması klasitir. Seçimler yaklaştığında bu düetin ilgi görme şansı artacaktır.
-Bahçeli feat. Pentagram: “Anatolia (MHP remix)” Bahçeli sağlam brütal vokal yapabiliyor. Pentagram ile hiç alakası yok ama sesi çok müsait. Değerlendirmek lazım. Müzik açısından büyük, siyaset açısından küçük bir adımdır.

Bu ne kötü oyunculuk ya Rabbi!
“Lost” dizisi fenomen. Tamam kabul. Sonu merakla bekleniyor. Onu da biliyoruz. Ben de hasta gibi bekliyorum Jacob aslında öldü mü ayak mı atıyor, Ben ne zaman yeniden tüm kötülüklerin babası olacak, John Locke kimleri tepeleyecek, Jack bir gün adam olacak mı, Kate bir gün de erkek sözü dinleyecek mi, Hurley zayıflayacak mı, Jin ve Sun’ın “bay getiren” âşık halleri bir gün bitecek mi, Sawyer ne zaman duş alacak? Bunları hep merak ediyoruz. Ama uzun süre izlemeyince diziyi yeni sezonda bir şeyden acayip rahatsız oldum. Bu ne kötü oyunculuktur: O ne biçim bakışlar “klark” atmalar öyle. Ne gereksiz uzun sahneler, ne gereksiz artistik tripler, kaşları çatmalar, dişleri sıkmalar... Böyle giderse altıncı sezon bitmez. Son iki bölüm haricinde de seyredilmez. Türk dizilerini eleştiriyoruz, “Lost”a neden torpil yapalım ki?

Hayko Cepkin “Sandık” albümüyle kitlesel isim olur

Hayko’nun “Sandık” isimli yeni albümünün piyasaya çıkmasına daha var. Ama ilk single, klibiyle birlikte servis edildi. İlk izlenimim şu: Hayko kitlesel olma yolunda bir adım atmış. Şu anda zaten geleneksel dinleyicisinin çok ötesinde tanınıyor. Bu albümle yeni gönüller fethedecek. Bir kere arabesk dinleyen, Türkçe rock dinleyen bu albüme bayılacak. Hiç ilgisi olmayanlar bile eminim “Yol Gözümü Dağlıyor” isimli şarkıya kayıtsız kalamayacaklar. Hayko çok ama çok büyük olma yolunda ilerliyor. Albümün tamamını dinlemeyi merakla bekliyorum.


DİKKATİMİ ÇEKENLER
- Porno yıldızı Sasha Grey’in grubu aTelecine: Sanat çevrelerinin de gönlünü kazanmış meşhur porno yıldızı Sasha Grey’in grubu aTelecine’in albümü nisan ayında yayımlanıyor. Ama öyle parça falan yok arkadaşlar. Müzik bu... Grey vokal yapıyor, synth ve gitar çalıyor. Başka şeyler yapmıyor. Tabii sahnede neler olacağını bilemem. Ama ben olsam konser anlaşması için sıraya girerdim. myspace.com/atelecine
-Babayani: Biraz “yeni Bulutsuzluk Özlemi” havası sezdim (“Seksülin” isimli şarkı). Sina Koloğlu ne der bilmiyorum. Albümün adı “Rakı Balık”. Kapak ve içerideki grafik çalışmalar ne kadar güzel olmuş diyordum ki meğer Emrah Ablak’ın işiymiş. Kapağına bakın. Aynen öyle bir albüm. Özenip bezenmişler. Dinlemeye değer.