Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Can Güngör’ün “Sular Dar” albümü, şarkıcı söz yazarı geleneğinin 2020 yılındaki standartlarını belirliyor; bağırmadan söylenen şarkılar, dinleyende iyi bir kitap okuma hissi uyandırıyor

Can Güngör’ün 15 şarkılık yeni albümünün adı “Sular Dar.” Şarkıcı/söz yazarı veya kent ozanı diye tarif edilen alanda kendini ifade ediyor Güngör. Elbette onun böyle bir derdi olduğundan değil, biz illa tanımlayacağız ya karşımıza gelen müziği, o bakımdan.

Can Güngör’ün şarkıları kendi kendine yazılmış mektuplar gibi. Bazen birine hitap ediyor gibi görünse de bu -bana kalırsa- tamamen dramatik yapı icabı. Güngör karşısındakiyle çok sohbet edip tartışmalara girmeyi sevecek birine benzemiyor. Karşısındakine söylemek yerine kendine söylemeyi, havaya salmayı, suya yazmayı -ya da şarkı yazmayı- tercih edebilir.

Haberin Devamı

“Bu Sular Derin”de “Uzun uzun konuşmasak, bir bakışta anlatsak”, “Yelkenlerim Sana Doğru”da “Ben konuşmam, konuşamam. İstesem de anlatamam” demesinden biraz anlayabiliyoruz.

Aşk, ilişkiler, insanlar hakkındaki şarkıları, kendi kuşağından dışarı pek de yansımayan kafa sesi olma özelliğine sahip. İnsanlar her yerde konuşuyor, her yerde yazıyor ve her yerde devamlı kendilerinden bahsediyor anlatıyor da anlatıyorlar. Sosyal medya onlarla dolu. Ama kafa seslerini, kalplerini Can Güngör gibi sanatçılar üzerinden belki anlayabiliriz. Ya da böyle bir derdimiz varsa bakacağımız yerlerden biri Güngör gibi sanatçıların şiirleri ve şarkıları olmalı.

Bugün yerli müzik sahnemizde var olan bütün indie zenginliğe rağmen eşine az rastlanan bir iş yapıyor “Sular Dar”. Şarkıcı söz yazarı geleneğinin 2020 yılındaki standartlarını belirliyor ve bu standartları yukarıya taşıyor. Kah kendine öğütler veriyor kah dışarıdaki kışı anlatıyor. Kah ağustosta bir akşamüstünü: “Ağzımda kumlar, sana dert anlatıyorum.” Ama her şarkıda mutlaka çok derinlerde bir yerde dinleyicisinin kalbine inmeyi başarıyor. Tarif ettiği bir imgeyle, bir melodiyle ya da davul sesiyle bunu başarıyor. İyi bir kitap okur gibi hissettim kendimi Güngör’ün albümünü dinlerken.

Haberin Devamı

Bağırmayan şarkı söyleyen

Albüm sakin bir gitar sound’u üzerine inşa edilmiş. Prodüktörlüğü de Güngör kendisi üstleniyor. Ancak bu bir gitar/vokal albümü değil. Duyduklarım, müzikal açıdan Rufus Wainwright’tan Elliott Smith’e, Jack Johnson’a bir dizi sanatçıyı aklıma getirdi. Ed Harcourt gibi Brit’leri, Suzanne Vega’yı biraz da Bülent Ortaçgil’i. Bağırmadan şarkı söyleyen diğer bütün şarkıcıları da aklınızın bir ucuna getirirseniz Güngör’ün müziği hakkında -eğer ilk kez tanışıyorsanız- bir fikriniz olabilir.

“Bahçeden Çocuk Sesi Gelmiyor” albümün hem müzikal hem içerik açısından en ilginç şarkılarından. Güçlü bir blues balad formatındaki “Güneşsiz/Sular Dar” ve “HOGDY” benim sevdiğim şarkılar arasında yer aldılar.

Eski davulcu, sonradan ozan ve prodüktör Can Güngör ilk albümü 2015 tarihli “Silik Düşler”de anlattığı hikayeleri bugün yeni albümünde çok daha gelişmiş bir dille aktarmaya devam etmiş. Modern klasik olarak tanımlamak hiç de abartı olmaz.

Haftanın albümü: “Sular Dar”

Arabesk rap’te gelişmeler

Haberin Devamı

Arabesk Rap’te şu ara bir numaralı isim herhalde tartışmasız Gazapizm. Sadece arabesk rap ya da rap/hip hop türlerinde değil, şubat ortası yayınlanan “Hiza” albümü, Gazapizm adıyla tanınan Anıl Acar’ı Türkiye’nin en fazla stream edilen ismi haline getirdi. Albümden neredeyse bütün şarkılar trending listelerinde zirvede yer aldı. Sound bakımından Türkiye müzik piyasası standartları düşünüldüğünde hayli devrimci bir albüm bu. Club müziği, hip hop, rock ve Gazapizm’in sert, acı kahve gibi sözleri dikkat çekici bir müzik ortaya çıkardı. Hislerimde yanılmıyorsam bu bir alt tür olarak çeşitlenir.

Arabesk sevenler, hip hop müziğine yatkın olanlar şu ara iki yeni isim Ahiyan ve KADR’a kulak kabartsın. Bir süredir yükselişteler. Bu hafta yayınlanan KADR şarkısının adı “Asla”. Ahiyan’ın yeni şarkısı “Kurt Dili”. Cidden ilginç ve yaratıcı sound’lar.

Haftanın albümü: “Sular Dar”

Yeni çıkanlar arasında

WoodkId’in yeni şarkısı “Goliath” hem müzikal açıdan hem de videosundaki gerçeküstü görüntülerle insanı sersemletiyor. Gözden kaçmasın.

Killa Hakan’ın oryantal melodili “Saniye Saniye” adlı yeni parçası dikkat çekici. Bol flow’lu, teknik açıdan yüklü bir iş olmuş.

Denisa adını yeni duydum. Türkçe rap’te kadın MC’lerin sayısı artıyor. “Tekrar Aynı Gün” ile geçen hafta sesini duyuran Denisa’nın popüler olma potansiyeli var.

Artık pek bir şey şaşırtmıyor beni bu müzik ortamlarında diyordum ki Rafet El Roman ve Burak King’in düeti “Paramparça” ile gene ters köşeye yattım. Mustafa Sandal ve Defkhan düetinin şaşkınlığını daha atamamışken hem de…

Sepya ismini duymadıysanız şimdi duymuş olun. Taze indie/rock müziğine her zaman kapımız açık.

Haftanın albümü: “Sular Dar”

Londra caz sahnesine dikkat

Yıl daha tamamlanmadı biliyorum, ama şimdiden 2020’nin en iyileri arasında aday gösterebileceğim bir albüm var önümde. Tom Misch, Youssef Dayes imzalı “What Kinda Music”. Modern cazın en genç ve popüler İngiliz vokallerinden Tom Misch ikinci albümünde kendi gibi Londra urban caz camiasından davulcu Yussef Dayes ile çalıştı. Dayes’i, keyboardcu/besteci Kamaal Williams ile Yussef Kamaal adı altında yayınladıkları “Black Focus” albümüyle tanıyoruz. Misch-Dayes iş birliği son derece etkileyici, güçlü ve modern caz sound’u ortaya koyuyor. Eğer bu türlere ilginiz varsa ya da türü ne olursa olsun iyi müzikten anlıyorsanız dinlemekten büyük keyif alacağınız bir albüm bu.

Haftanın albümü: “Sular Dar”