Başbakan Tayyip Erdoğan sahneyi kullanmayı Ozzy Osbourne kadar iyi biliyor; seyirciyi gaza getirmekte de Kaan Tangöze kadar usta
-Bir kere Duman etkisi var. Kaan Tangöze “Nasılsınız arkadaşlar? İyi misiniz? Eyvallah...” gibi cümleler kurar. Seyirciye ne kadar delikanlı ve onlardan olduğu mesajını verir. Kendi söylediklerine sizi bu şekilde ortak eder. Seyirci hiç o kafada olmasa bile durduk yerde etkilenir, gaza gelir. “Vay be, bu Kaan da acayip harbi bir çocuk” der. Duygusal bir bağ kurar. O noktadan sonra hayır demek mümkün değildir. Başbakan da bunu yapıyor.
- Erdoğan, Ozzy Osbourne gibi civciv ezmedi ama sahneyi kullanmayı bildiğini gösterdi. Özellikle TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e söyledikleri çok rock’n roll’du. Rock yıldızlarının en eski numaralarından biri, etrafta konser sırasında görevini yapan teknik ekiple dalaşmaktır. Mesela Ritchie Blackmore gitarını kendisini çok yakından takip eden kameramanın kafasına indirmişti. Kalabalık coşmuş, saatlerce uğraşsan anlatamayacağın mesaj seyirciye geçmişti. Eve, kameramana yazık ama “şov mast go on” beyler. “Başkan sen mi susturacaksın, ben mi susturayım” aynı etkiyi yaptı.
-Başbakan’ın diğer başkanlara doğrudan hitap etme şeklinde sataşması bana daha ziyade hair metal gruplarını ve rap yıldızlarını hatırlattı. Bizim popçular da bunu yapıyor ama işi sahnede diğer grubu yuhalatmaya kadar vardıranlar genelde rap’çiler ve hair metalcilerdir. Bu tip gruplar sahne dışındaki anlaşmazlıkları, kız meselelerini, albüm satışlarıyla ilgili konuları mikrofondan sataşarak hallederler. Seyirci de o esnada eleştirilen veya sövülen kişiye yuh çeker. Yurdumuzda da mesela Ceza ve Fuat güzel “dis” (yani Erdoğan’ın kürsüde yaptığını rap’te yapmak) yaparlar. Ama sorun şu ki diste karşılıklı önce biri, sonra diğeri atışır. Bu konserde öyle olmadı.
-Başbakan salonu coşturmayı biliyor. Özellikle şarkıların sonunu uzatmasını çok beğendim. Normalde farklı söylediği şarkıları canlı performans sırasında hafif değiştirmek adettir. Özellikle sevilen yerleri tekrar tekrar seyirciye söyletmek de en eski numaralardandır. Mesela elinde tuttuğu raporu sallayarak “Bu raporu yazan kimmm?” diyor. Seyirci “CeHePeeeeee” diye yanıt veriyor, alkışlar yükseliyor. Bir daha, bir daha soruyor...
-Başbakanın playlist’i özenle seçilmiş. Önce klasik bir başlangıç yapıyor, kalabalığı yavaş yavaş havaya sokuyor, sıkılmalar başadığı anda slow’ları kesip hareketli bir şarkı giriyor. “Biz senin geçmişini biliriz”, Bizimkisi hizmet yarışı”, “Sandıkta verir milletim yanıtı”, “Biz her ilde varız, ya siz?” gibi klasikleşmiş hitleri de kalabalığın durumuna göre aralara serpiştiriyor. Genellikle herkesin kafa sallamayı sevdiği “Dinle de öğren” tarzı bomba şarkıları ise sona saklıyor. Başbakan çok alkış aldı ama bise gelmedi maalesef.
-Sonuçta çok başarılı bir performanstı. Seyirci beklediğini aldı. Konser salonu da çok iyi, koltuklar rahat, ayakta izlemek isteyenlere müdahale edilmiyor. Giriş çıkışlarda sorun yaşanmıyor. Konseri izleyenler organizasyonun kendilerin tahsis ettiği araçlarla diledikleri yere gidiyor. 10 üzerinden 9 veririm... Tam notu ise seçim konserlerindeki açıkhava performanslarına saklıyorum.
Hayko’ya mektup
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025