Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Evden çalışmak 2010’larda zamanın ruhuydu. Plajlarda kucakta laptop ile verilen pozlar her yerdeydi. Dergilerde dünyanın dört bir yanından en akla gelmeyecek harika mekânlarda, kafelerde, sahillerde, ormanlarda, dağlarda çalışan insanların röportajları basılırdı. Nasıl da ofisi terk edip dünyanın bir köşesindeki bir sahil kasabasına yerleşmiş ve nasıl da bir bilgisayarla bütün işlerini hallediyor. “Ofiste olmaya ne gerek var ki. Aptal mısınız siz, biraz teknolojiden faydalanın...” alt metniyle yoğrulan bu haberleri, röportajları nasıl da gıptayla okurduk.

Haberin Devamı

Bir gün bizim de şezlonglarda uzanıp dağ tepelerinin, cangılların, egzotik koyların, şahane şehirlerin şahane mahallelerindeki şahane “lokal” kafelerin ve parkların tadını çıkaracağımız günlerimiz olacaktı. Her gün servise binip trafikte sosyal medyada paylaşılanlara bakarak sinir krizi geçirmek yerine, bi şey bi şey bi şey danışmanı olacak ve o lanet ofise gitmeyecektik. Tam da Instagram devrimine denk gelmişti bu evden çalışma hareketi. “Hayat sana güzel”ler hayli havada uçuştu ama sanırım herkesin fark ettiği gibi bu trendin de çoktan gelindi. Paylaşımlı ofisler dev global şirketlere dönüşüp büyüdüler ve iflaslarını ilan etmeye başladılar. Pek çok ofis de evden çalışmanın performansı artırmadığını gördü. Bugün artık mecburiyet olmadığı sürece evden çalışmaya sıcak bakmıyorlar. Bu bir norm değil, olağanüstü durum olarak değerlendiriliyor. Evden çalışmak isteyenlere “Sebep?” diye soruluyor pek çok yerde.

Patronlar kadar çalışanlar da isteksiz aslında. Evden çalışmanın bütün meslekler için uygun olmadığı anlaşılmış olmalı. Belki ekonomik şartların giderek zorlaştığı bir ortamda gezmenin, seyahat etmenin, kafelerde hesap ödemenin giderek güçleştiği anlaşıldı. Geçim derdi lifestyle’ın düşmanıdır, keyif kaçırır. Belki de evden çalışmacılar evlenip çoluk çocuğa karıştı ve ev artık çocuk sesi ve yemek kokusundan geçilmiyor. Kim bilir?

“Olağanüstü durum” dedim ya, işte konu burada koronavirüse bağlanıyor. Evden, kafeden, şuradan buradan çalışılan meslekler elbette ölmüş falan değil ama büyük şirketlerin bu alandaki toleransı bitmişti. Şimdi korona sebebiyle yeniden “home office olmak” hatırlandı gibi geliyor bana. Kulağıma gelenlere göre, İngiltere’de pek çok iş yeri ofiste özel olarak işiniz yoksa evden çalışın diyor. Böylelikle çalışanlarının toplu taşımada maruz kalacağı koronavirüse yakalama tehlikesi önlenmiş oluyor.

Haberin Devamı

Gelecekte gezmek, devamlı arayış içinde olmak ve bunun için hareket halinde olmak kültürü belki de değişecek. Korona ya da başka virüsler, karbon ayak izi endişesi, enerji tasarrufu derken çok gezmeli değil, mahallede oturmalı bir düzen geliyor belki de. Belki de home office kalıcı bir tarz olacak.

Günümüzde iki yıldan eski her şeye “nostalji”, “uzak geçmiş” veya “tarih” deniyor. O yüzden bugünlerde evden çalışma “nostaljisi” yaşanıyor. Bakalım gelecek daha ne nostaljiler yaşatacak...