Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Telefonundan kafasını kaldırmadan yanındakine sorduğu soruya tepkisizce yanıt bekledi.

“Ne yaparsan yap ama Tron’a girme kanka. Riske gerek yok” yanıtı geldi.

“Gelecek istasyon Fikirtepe” dedi TRT spikeri sesli kadın.

Telefonlarda rakamlar aşağı yukarı inip çıkarken, metrobüs bir ara gaz yaptı ve hınk diye ileri sıçradı. İki kafadarın zihninden muhtemelen “Bi 500 kâğıt bassam ne olur?” diye geçti.

Kulaklığımda Aga b “La N’olur” dedi.

O sırada arkadaki yolcu ensesindeki muhabbete ilgiyle dönerek teklifsiz dalıverdi:

Haberin Devamı

“Tron almayın derler, arz ederim.”

“Ben olsam çoluk çocuğun rızkını şifrelemem, alırım bi çeyrek koyarım kenara” dedi ayaktaki, şoförün kıvrak debriyaj hareketleriyle bir ileri bir geri yayık ayranı gibi sallanırken.

O sırada öğrenci kılıklı ama kesinlikle öğrenci olmayan genç nerd sessizliğini bozarak konuyu bilimsel platforma taşıdı:

“Vurgun yapmak istiyorsanız total market cap’i 1 milyar doların altındakilere yatırım yapmak gerekiyor. Bu tip neye yatırdıysam üç ay öncesine göre yüzde 300-400 arttı. Dünyadaki total coin marketi 730 milyar dolar. Bence 2018’de 2-3 trilyon dolara falan rahat ulaşacak fakat sonra bir yerde çöker herhalde.”

Bu beklenmedik açıklamanın kafaları bulandıran ve hayalleri yıkan detaycılığını tam sindiremeden ilk soruyu soran “Valla bizim bir arkadaş bu Bitcoin ilk çıktığında bir 10 tane falan aldıydı, ucuz ucuz. En son Panama’dan konum atmış” dedi ve Uzunçayır’da atladı.

Arkasını dönen kaldığı yerden muhabbete devam etti: “Altı ayda 100 dolarını 17 bin dolar yapan gördüm Altcoin’lerle. Ama tabii işi bilmek lazım.”

Metrobüs-tekiler sessizce onayladı. Gözler uzaklara dalıp giderken nasıl yapsak da şu işe biz de girsek diye geçirdiler içlerinden.

---

Ben küçükken banker furyası vardı. Herkes evini barkını satıp parayı bankere gömerdi. Bankerlerle birlikte komple herkes battı. Ardından saadet zinciri Titan geldi.

Gazetelerde her gün Kenan Şeranoğlu diye bir tip vardı. Lamborghini, Ferrari koleksiyonu yapmak ve garip düğmeli ekose ceketler giymek dışında 30 bin kişiyi saadet zincirine üye etmiş ve trilyonlarla para toplamıştı. Dolandırıcılıktan içeri girdi. En son “İstanbul kart ile dolaşıyorum” başlıklı bir röportajı vardı bir yerlerde.

Haberin Devamı

İşte her canlının eninde sonunda geleceği nokta buydu: İstanbul kart. Biz de İstanbul kart ile dolaşan ve hayaller kuran, birbirini tanımayan bir grup metrobüs insanıydık işte.

Milli Piyango, Titan saadet zinciri, banker Kastelli, Altcoin, Bitcoin, Tron fark etmezdi. Biz tarihimiz boyunca oturduğumuz yerden bir an önce parayı bulmak istemiştik. Neticede “İşi bilicen, işe gitmicen” denir bizde. İdeali işe gitmemek.

Metrobüsten indim. Parkanın kapşonunu geçirdim, derin bir nefes aldım. Buz gibi hava ciğerlerime dolarken Kadıköy’ün Mecidiyeköy’ü hiç aratmayan kaosuna adım attım. İnşaat kamyonlarının, çamur havuzlarının arasından seke seke yürümeye başladım.

“Bir beş yüz de ben mi bassam bu Altcoin’e?” diye düşündüm.

Aga b, bambaşka bir bağlamda, durmadan tekrar ediyordu: “La N’olur”.