Güç birliğinin meyvesi

Milliyet ile İzmir Ticaret Odası (İZTO) buluşması, geçen hafta yapıldı. İZTO Başkanı Mahmut Özgener’in ev sahipliği yaptığı zirvede, usta gazeteciler Mete Belovacıklı, Şükrü Andaç, Ali Ağaoğlu, Zeynep Aktaş, Servet Yıldırım ve Şansal Büyüka, ekonomik gelişmeleri ele aldı, Türk ve İzmir futbolu eksenli konuşmalar da yapıldı.
Ekonomist-yazar Servet Yıldırım, TFF Başkanı Nihat Özdemir ile yaptığı söyleşide sık sık İzmir futbolunun, geçmiş yıllara oranla daha kenetlenmiş olduğunu ve de ayağa kalktığını dile getirdi.
Altınordu’yu örnek gösteren Başkan Özdemir, “Ege’nin sporda da bir zamanlar önemli yeri vardı, bir ara kayboldu. İzmir’de Altınordu mucizesi yaşandı. Mehmet Sepil gibi önemli bir iş insanı Göztepe’ye katkı sağladı. Göztepe bugün stadıyla, taraftarıyla Süper Lig’de önemli bir yere geldi. TFF Başkanı olarak, Sepil’e teşekkür ediyorum. Altay da 1. Lig’de iyi bir yolda. İzmirliler, bizden bir milli maç istiyor. Şenol Hocamızla konuştuk. İzmir’e bir maç vermemiz gerektiğine inanıyorum. Futbolda da İzmir’e destek vereceğimize inanıyorum” dedi.

Bu büyük bulaşmada gördük ki, İzmir kulüplerinin arasındaki bağların güçlenmesi herkesin dikkatini çekmiş. Çok değil, bundan bir ay önce, İzmir futbolunun birleştirici gücü İZVAK ile yine İZTO Başkanı Mahmut Özgener’in destekleriyle, kentin spor medyası için düzenlenen kahvaltılı buluşmamızı ‘Biz İzmir’iz, birlikte güçlüyüz’ başlıklı köşemde de belirtmiştim.
İZVAK yönetimi, ateşten bir gömlek giyerek siyaset üstü bir kurum görevi ile kentin spor kulüplerinin çıkarları doğrultusunda yerel ve genel yönetimler arasında köprü görevi üstlendi. Birçok sorunun çözülmesi adına büyük adımlar atıyor.
En önemlisi de, Göztepe ve Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil, Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, Altay Başkanı Özgür Ekmekçioğlu, Ekol Göz Menemenspor Başkanı Tahir Şahin, Karşıyaka Başkanı Turgay Büyükkarcı ve 1928 Bucaspor Başkanı Cihan Aktaş’ın İZVAK ile kader birliği yapması, İzmir futbolunun tekrar ayağa kalkmasının temellerinden biri olarak önümüze çıkıyor.

Gerçekten de öyle... İzmir kulüpleri kenetlenince üstesinden gelemeyeceği sorun yok. Artık, İzmir’de futbol yalnız değil. Bunu açıkça gözlemleyebiliyoruz. Bu güçlü birliktelik ile de verilen sözlerin yerine getirileceğine inanıyorum. Bu bağlamda, Milliyet- İzmir Ticaret Odası buluşmasındaki büyük zirvede emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliyorum. İzmir’in bu gibi zirvelere daha çok ev sahipliği yapması gerekiyor.
Bakınız, stat çilesi, bir zamanlar Atatürk Stadı’nda oynayan A Milli Takımı’nı hem İzmir’den uzaklaştırdı hem de futbolseverleri 11 yılı aşkın süredir ay-yıldızlı ekibe hasret bıraktı. Geçmişte pek çok tarihi maçı, uğurlu stat olarak anılan Atatürk Stadı’nda oynayan A Milli Takım, İzmir’de son olarak 11 Şubat 2009’da Fildişi Sahilleri’ni ağırladı.
Bir kentin stadyumları, turizminin ve ekonomisinin gelişmesi için en büyük itici güçlerden biridir. Nüfusu 5 milyona yaklaşan İzmir ve İzmirli futbolseverlerin A Milli Takım’a muhteşem bir atmosfer yaşatacağından şüphem yok.
Türk futbolunda önemli bir yeri olan İzmir’in bunu hak ettiğini düşünüyor ve de en yakın zamanda İzmir’de milli maç izlemeyi temenni ediyorum. Aynı zamanda da aylar öncesinde İZVAK Başkanı Ali Erten’in, Süper Lig’de 2020-2021 sezonuna Adnan Süvari’nin isminin verilmesi önerisinin de hayata geçirilmesini diliyorum.

Karşıyaka’dan ikinci rekor

Geçen Pazar 3. Lig 2. Grup’ta seyirci rekoru kırıldı. Kocaelispor ile Karşıyaka arasında oynanan maçı 28 bin 256 biletli taraftar izledi. Yıllar önce de Karşıyaka, böyle tarihi bir gün yaşamıştı. Bundan tam 39 yıl önce, yani 16 Mayıs 1981’de, Karşıyaka-Göztepe maçını tam tamına 80 bin kişi izlemiş ve bu rekor, Guinness Rekorlar Kitabı tarafından da tescil edilmişti.
Karşıyaka her ne kadar Kocaeli deplasmanından son dakikada kalesinde gördüğü golle eli boş dönse de, yine tarihe geçecek bir karşılaşma izletti bizlere.

Aynı gün yine İzmir’de muhteşem bir karşılaşma daha vardı. Altay ile Altınordu, İzmir derbisinde Bornova Stadı’nda karşı karşıya geldi. Ancak Karşıyaka’nın yaşattığı taraftar gururunu ne yazık ki burada göremedik. Tribünlerin yüzde 75’i boştu. İnsanın aklı almıyor. İki İzmir takımı karşı karşıya geliyor ve tribünler bomboş. Oysa günlerden pazar ve hava koşulları da futbola elverişliydi.
Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Maalesef futbol konuşmanın, oynamanın zor olduğu bir haftaydı. Şehitlerimiz var, ailelerine sabır diliyorum. Derinden hissettik acıyı. İzmir derbisi onun etkisini de yaşadı!
Son olarak, mazlumlara umut, zalimlere korku veren kahraman Mehmetçiğimizin muzaffer olması, devletimizin bekası, milletimizin huzuru için Bahar Kalkanı Harekâtı’nın barış ve güvenlik getirmesini diliyorum.