Mehmet Demirtaş

Son günlerde Türk futbolunda herkesin görüş beyan ettiği konu yabancı oyuncu sınırlaması. Yabancı oyuncu sayısındaki artışla beraber bazı takımların sahaya tamamen yabancı oyunculardan oluşan kadrolarla çıkması gözden kaçmıyor. Yabancı oyuncu sayısı ile ilgili yapılan düzenleme, kulüplerin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile aldığı bir karar neticesinde ortaya çıktı. Bu açıdan bakıldığında, bazı kulüplerin yabancı oyuncu sayısının artırılmasını, düzenleme yapılmadan önceki dönemde hararetle savunduklarını biliyoruz.

***

Kulüplerin yabancı oyuncu sayısının artırılması yönünde görüş bildirmesinin altında yatan nedenleri incelediğimizde, yerli oyuncuların çok yüksek ücretler istemesi en önemli faktör olarak görülüyor.

Bugün, Avrupa futbolunda ekol olarak görülen ve dünyanın en büyük yıldızlarını yetiştiren Portekiz, Hollanda, Almanya, Fransa, İspanya, Belçika gibi ülkelerin liglerinde yabancı oyuncuyla ilgili birbirinden farklı uygulamalar olmakla birlikte tamamında sayının yüksek tutulduğunu görüyoruz.

***

Buna karşın, ulusal takımlar oyuncu bulmakta hiçbir zorluk yaşamamakta ve dünya futbolunun en büyük şampiyonalarında zafer için mücadele etmektedirler.

Bunu, güçlü özkaynak

Göztepe kupa mesaisinde Antalyaspor’u 3 gollü galibiyetle geçmesini bildi ve Galatasaray maçına bu moralle girdi.

Zorlu hava şartlarında, Bornova Stadı’nın ağırlaşan ve yer yer balçığa dönen zemininde futbol oynamak ise bir hayli güçtü. Stadlar neredeyse tamamen değişti, kapasiteler arttı, fakat bu zemin meselesini bir türlü çözemedik. Çok yağmur yağdı, yapacak bir şey yok demek sorunlardan kaçmak olur. Drenaj sistemi sınıfta kaldı stadın ve maç ertelense herhalde kimse bir şey diyemezdi.

***

Göztepe’de yeni transferler Agbenyenu ve Serdar Gürler ilk 11’de yer buldu. Ligin ilk sezonunda çok iyi çıkış yakalayan takımın en golcü ismi Yasin ise yedek kulübesindeydi. Kanatlar Halil ve Serdar’dan oluştu. Kemal Hoca, bu ikilinin hızından yararlanmaya çalıştı.

Zemin nedeniyle top kontrolü ve pas imkanı zorlaştığından normalden farklı bir oyun izledik. Orta sahalar henüz 20. dakikadan itibaren düşmeye başladı, topu bir o kalede bir bu kalede gördük. Fazlasıyla gol pozisyonu olması, maçın seyir zevkini yüksek hale getirdi.

Göztepe, özellikle kornerler ve kanatlardan yaptığı ortalarda, içeride karamboller oluştuğu pozisyonlarla çok etkili oldu. Kanatları çok etkili kullandı.

Özellikle Serdar

Geçici ayrılık sonunda bitti ve liglerimizde ikinci yarı yolculuğu başladı. Bir eli yağda, diğer eli balda olanları da, har vurup harman savuranları da, dar bütçeler ile bu işi sadece sevdaları için yapan yöneticilerimizi ve kulüplerimizi de sezonun ikinci yarısında ön planda tutmaya gayret edeceğiz…
İlk durağımız, 7 yıldır Süper Lig’de Ege’nin incisi Akhisarspor. Tarihinde ilk kez Türkiye Kupası’nı müzesine götürmeyi başaran Akhisar’a bu sezon adeta nazar değdi. Geride kalan 18 haftada 4 galibiyet, 5 beraberlik ve 9 yenilgi alıp 17 puan toplayan yeşil siyahlılar alt sıralardan bir türlü kurtulamadı. İkinci yarının açılış karşılaşmasında Akhisar, Beşiktaş’ı ağırladı. Beşiktaş, Akhisarspor’u 3-1 mağlup etti. Ancak kadroda 13 yabancı futbolcu bulundurduğu tespit edilen Akhisar kural hatası yaptı. Akhisarspor cephesi hatayı kabul ederken, TFF’nin Beşiktaş lehine 3-0 hükmen galibiyet kararı vermesi bekleniyor. Bol gol, kural hatası, hükmen yenilgi. Süper Lig’in ikinci yarısı böyle sıradışı bir başlangıca sahne oldu. Akhisar, Beşiktaş’a mağlup oldu ancak topa sahip olma oranı, oyunu rakip alanda tutma yüzdesi, pozisyon zenginliği yaratma, kazanma arzusuna baktığımızda Akhisarspor

2019: İzmir futbolunun ölüm-kalım yılı! 2018’in son günlerinde gelen haberler içimizi bir bir yaktı. Türk sporunda yıllarca adını başarıyla duyuran, koca çınar Gaziantepspor, borçlarından ötürü gelen puan silme cezaları nedeniyle seneye 3. Lig’de değil, Bölgesel Amatör Lig’de mücadele edecek... Koca bir çınar devrildi. Tarihi başarılarla dolu takım artık yok. 2019’da umut ediyorum ki bu korkulu rüyayı İzmirli olarak bizler de yaşamayalım.

***

Zor günler yaşayan İzmir’in köklü iki çınarı Karşıyaka ve Bucaspor’un durumu da iç açıcı değil.

Karşıyaka tam 38 yıl sonra TFF 3. Lig’de. Transfer cezalısı olduğu için tamamı kendi altyapısından oyuncularıyla ölüm-kalım savaşı veriyor. Tüm zorluklara rağmen ligin ilk yarısını 21 puanla 13. sırada tamamladılar. Kulüp içinde bulunduğu zorlayıcı ekonomik durumu aşmak için 20 Ocak 2019’da Van BBSK ile oynayacakları ligin ikinci yarısının ilk maçını daha anlamlı kılmak adına ‘Hatıra bileti’ kampanyası düzenledi. Ligde 2 Aralık’ta oynanan Adıyaman 1954 karşılaşmasından önce hafta içinde taraftarla birlikte tribün kampanyası düzenleyip Atatürk Stadı’na 10 bine yakın seyirci çeken yeşil kırmızılılar, bu kez hedefi 15 bin kişi olarak belirledi.

Türkiye’de futbolun ilk kez oynandığı şehir İzmir. İzmir yıllardan beri stat hayaliyle yanıp tutuşuyor. Süper Lig’in ilk yıllarından itibaren aynı anda 5 takımla temsil edilen İzmir, sonraki süreçte ise sportif başarısızlığın yanı sıra tesislerde de sorun yaşadı. İzmir merkezinde halen Atatürk Stadı, Bornova Stadı ve Yeni Buca Stadı takımlara ev sahipliği yapıyor. Geçmişte birçok milli takım maçlarına ev sahipliği yapan Atatürk Stadı, tribünlerin sahaya uzaklığı ve yeterli atmosfer sağlanamadığı için takımlar tarafından tercih edilmese de TFF 2. Lig ekipleri Altay ve Karşıyaka maçlarını bu statta oynuyor.

***

Bizim işimiz spor. Siyasetin bir adım dahi olsa sporun içerisine girmesine karşıyım. Ancak bazı gerçeklerde var. Türkiye’yi yıllardır yöneten AK Parti hükümetlerinin spor bakanları, futbol kulüplerinin yanında oldu. Farklı iller için stat projeleri hazırladılar ve bitirdiler. Projeler, İzmir için de yola çıktı dönemin Başbakanı Binali Yıldırım bey İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül 2017’de Göztepe, Alsancak ve Karşıyaka stalarının temellerini attı. Geldiğimiz noktada İzmir futbolunda çok önemli bir yere sahip olan Alsancak Stadı, 2014-2015 sezonu başında depreme dayanıksız olması

Göztepe’nin evinde ağırladığı ve Bursaspor ile berabere kaldığı maçın ikinci devresinde, sarı kırmızılı taraftarların protestosu maça damga vurdu. Özellikle maçın son dakikalarında “Adam gibi oynayın, sabrımız taşıyor!” tezahüratına ne demeli bilemiyorum.

Sezon başı geleceğin Göztepe’sinin inşası sebebiyle Teknik Direktör Bayram Bektaş’ın yerine getirilen Kemal Özdeş ve sahada tam 8 yabancı futbolcu varken bu mesaj kimeydi? Çok merak ediyorum doğrusu.

Göztepe’nin çocuğu Halil’e mi? TFF 1. Lig’den itibaren takımda mücadele eden Tayfur’a mı? Yoksa varını yoğunu, yüreğini ortaya koyup Göztepe’yi yeniden şaha kaldıran Başkan Mehmet Sepil’e mi?

Evet Göztepe Türkiye’nin en büyük taraftar gruplarından birine sahip. Süper Lig’e çıktıkları günden itibaren de tüm ülkenin dikkatini çekmeyi başarıp kendilerine parmak ısırttırıyorlar.

Peki istenen, arzu edilen ne? Evet son 1 aydır kötü sonuçlar alınıyor olabilir ama ligin ilk yarısı bitmeden Göztepe değil miydi, adına 4 büyükler denilen takımlardan 3’ünü yenen!

***

Pazar günü Altay-Osmanlıspor maçını Atatürk Stadı’nda izliyorum. İlk beş dakikası siyah beyazlı taraftarların sessiz protestosu ile geçti. Daha sonrası homurtuların arttığı bir maç...

Son

Milliyet Ege Spor Servisi’nin konuğu olan Bucaspor Başkanı Cihan Aktaş, sarı lacivertli kulübün başına geldiği günden bu yana karşılaştığı mali sorunları ve Fırtına’yı içinde bulunduğu zorlu süreçten çıkarmanın yollarını anlattı. Aktaş, “Kimsenin şüphesi olmasın, bu köklü çınar ayakta kalmayı başaracaktır” dedi

“Cumhuriyet’le birlikte çakan, bir kıvılcımız biz. Yüreklerdeki spor sevgisini tutuşturan, 91 yaşında dev bir çınarız. Güçlü, köklü, ilkeli ve kararlı” diyerek kendilerini niteleyen Bucaspor camiası, içinde bulunduğumuz dönemde tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşıyor. 1928 yılında sarı lacivertli renklere can vererek İzmir’in 5. spor kulübü olan Bucaspor, geçmişten günümüze kadar hizmet vererek sayısız gencin hayalleri ile buluşmasına eşlik etti. Son yıllardaki basiretsiz ve günü kurtarma ile geçiştiren eski yönetimlerin sebep olduğu düşüşüne engel olamayarak 3. Lig’e geriledi. Şimdilerde de ligde kalma mücadelesi veren ekibin zorlu günlerini, Milliyet Ege Spor Müdürümüz Mehmet Demirtaş’a aktaran Başkan Cihan Aktaş, ‘Her şey Bucaspor’ için bu yola çıktık” dedi.

- Bucaspor’la yolunuz nasıl kesişti?

Buca bize tüm İzmir takımlarından farklı geldi. Bunun da sebebi

Başta Bucaspor olmak üzere ülkemizdeki neredeyse tüm kulüpler ekonomik yönden zor durumda.

Geçmişten gelen borç yükünden kurtulmaktan başka bir şey yapamıyorlar. Pek çoğu bu yüzden hayatta kalma savaşı veriyor.

Açılan kampanyalarla günü kurtarmaya çalışıyorlar. Ama; kenarda duran ve faizler nedeni ile sürekli artan borç yükü hiç azalmıyor.

***

Bir çok kulübün başındaki başkan ve yöneticilerin çoğu hayatlarında futbol oynamamışlar. Ama; hiç bilmedikleri bir konuda gelip kulübü yönetmeye kalkıyorlar. Kulüp başkanları profesyonel yöneticilerle çalışmayı tercih etmiyor. Çünkü; yanlışlarının söylenmesi onları rahatsız ediyor.

Kısacası giderek dibe batan ve dibe vurmak üzere olan Türk futbolu için bir şeyler yapılmasının zamanı geldi de geçiyor.

Bol keseden harca, kulübün kaynaklarını har vurup harman savur sonra da yanlış icraatların yüzünden oluşan borçları kulübe bırak, çek git.

Türk futbolundaki genel durum bu.