Geçtiğimiz hafta dostlarımın daveti üzerine İzmirspor Taraftar Merkezi’ne ziyarete gittim. 45 yılını tribünlere adayan Lemi Ölçer Başkan’la İzmirspor’u konuştuk.
İzmirspor taraftarı çok basit bir ifadeyle bir mühür gibi sol göğüslerinde taşıdıkları armalarında şehrin isminin yazdığının hatırlanılmasını ve İzmirspor’a sahip çıkmanın kente sahip çıkmak demek olduğunun bilinmesini istiyor.
Cumhuriyet’le yaşıt tarihi, bırakın bu satırları cilt cilt kitaplara sığmayacak İzmirspor ve semtin aşıkları üvey evlat muamelesi görmek istemiyor.
***
Türk futbolunun ‘’Taçsız Kral’’ı Metin Oktay’ı bünyesinden çıkarmakla övünen İzmirspor, geçmişte Bülent Buda, Cevdet Çapar, Hamza Hamzaoğlu, Levent Eriş gibi birçok değeri yetiştiren kulüp olarak bilinir.
Profesyonel liglerde peş peşe gelen başarısızlıkların ardından 11 yıldır BAL’da yeniden eski günlere dönebilmenin mücadelesini veriyorlar. Bir takımın başarısında ya da başarısızlığında önemli etkenler vardır. Bunlardan ilki
Spor Toto 1. Lig’de son haftaların formda ekibi Bereket Sigorta Ümraniyespor’u evinde 90. dakikada genç forvet Enis Destan’ın penaltı golüyle 1-0 mağlup eden Altınordu, son birkaç yıldır olduğu gibi bu sezon da Süper Lig’e yükselmek için kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Tabii sadece göstermekle yetiniyor.
Çünkü yolun sonunda, Altınordu’nun Süper Lig’e çıkmak gibi bir hedefinin olmadığı düşüncesi kafamızı kurcalamıyor değil...
***
22 yıl sonra döndüğü 1. Lig’de 2014-15 sezonundan bu yana mücadele eden ve 4 kez Play Off’u son anda elinden kaçıran kırmızı lacivertliler, hepimize aynı filmi tekrar tekrar izletmeye devam ediyor.
Altınordu’nun bir sloganı var.
İyi birey
İyi vatandaş
Milliyet’in Ege Bölge Bürosu’na 2013’te adım attığımda, sekiz yılımın burada geçeceğini elbette bilmiyordum.
Gazeteci kökenli bir aileden geliyorum.
Birçok gazetede görev alan ancak sıkı bir Abdi İpekçi ve Milliyet tutkunu olan babamın elini tuttarak, gazetelerin matbaa mürekkebi kokuları arasında okumayı sökmeye çalıştığım zamandan itibaren benim için gazete demek, Milliyet demekti.
Böylesine haberciliğe tutkun, yansız, doğru perspektif benim yaşama bakışımı değiştirdi.
Henüz o yaşlarda girmişti aklıma bu mesleği yapmak.
Birbirinden değerli meslek büyüklerim ve meslek yaşamım boyunca bana öğrettikleri ile yoluma ışık olacak insanlarla Milliyet çatısı altında çalışma şerefine nail oldum.
Üzerimde emeği olanlara, destek verenlere, yoldaşlık edenlere de binlerce kez teşekkür ederim. Pek çok arkadaşıma karşın ben mesleğin geleceğine dair umutluyum.
Ülkemizde özel spor salonları belli kurallar ile açıldı. Halı sahalar ve futbol sahaları kapalı. Deplasmanlı liglerde salon müsabakaları yapılıyor. Futbol sahaları yasaklı.
Sizce bu hastalık nerede daha çok bulaşıyor? Açık alanlarda mı? Kapalı ortamlarda mı?
Amatör liglerin başlatılması için düğmeye basılmıştı. Başvurular alınıyor ve mart ayının ortasında liglerin başlatılması hesaplanıyordu.
Peki; amatör takımlar toplandı mı? Antrenmanlara başlayabildi mi?
***
Halı sahalarımızdan mahrum kaldığımız 6. ayı geride bırakmak üzereyiz! Başta amatör futbol kulüpleri olmak üzere, tüm halı saha işletmelerinde binlerce emekçide, sporcularda, buradan para kazananlarda topyekün bir çaresizlik söz konusu.
Ülkemizde Mart 2020’den bu yana tabanda yani altyapılarda, amatörlerin hiçbir kategorilerinde futbol oynanmıyor.
Futsal, voleybol, basketbol ve hentbol gibi oyunların yapıldığı spor salonları açık, futbol sahaları kapalı…
Misli.com 3. Lig 3. Grup’ta 7 maçtır galibiyete hasret kalıp üst üste 6 mağlubiyetle şampiyonluk hedefinin uzağında kalan Karşıyaka, evinde düşme hattındaki Yalovaspor’la giriştiği gol düellosunu 3-2 kazandı, Play Off yarışına tutundu.Güneşli bir İzmir pazarında nefis bir hava, Atatürk Stadı’nda harika bir zemin vardı.
Karşıyaka son haftalardaki grafiğiyle Play Off potasının dışında kaldı ve sancılı bir dönem yaşadı.
Kimi maçlarda skor çok kısırdır fakat oyun sizi doyurur ya da tam tersi, açık futbolun getirisi tabela bol gollüdür, saha içi o kadar keyif vermez.
Karşıyaka oyun anlamında eleştiriye açıktı. Her ne kadar 3 gol bulsa da skor üretmede sıkıntılı, gol yemede cömert bir kimlikte. Yani bir başka deyişle maçın öyküsünü belirleyecek, geri hattın performansıydı.
Süper Lig’de Hatayspor’u konuk eden Yukatel Denizlispor, karşılaşmadan 2-0 mağlup ayrıldı ve galibiyet özlemini 5 maça çıkardı. İç sahadaki kötü gidişata son veremeyen yeşil siyahlı ekip, 14 puanda kaldı, düşme hattından kurtulamadı Denizlispor maça saatler kala boykot krizi ile sarsıldı. Yönetimsel olarak aksayan, yolunda gitmeyen işler, ister istemez yeşil alana da sirayet etmiş durumda.
Buna bir de takımın en etkin figürü Rodallega’nın cezası nedeniyle takımını yalnız bırakması eklenince krizin boyutu bir tık daha arttı. Hatayspor da son 2 müsabakadan galibiyet çıkaramasa da Teknik Direktör Ömer Erdoğan liderliğinde iyi işlere imza atıyor. Özellikle son haftalarda ligin en formda oyuncusu Boupendza-Traore-Akintola üçlüsünün önündeki Diouf ile ön alanda çok baskın bir karaktere sahipler.
Maç başlamadan, sezonun bu zaman dilimine kadar olan evresinde gösterilen performanslar ışığında favori Hatay gibi görülebilir. Ancak maçın ilk düdüğü ile birlikte skordan bağımsız bir şekilde
Kimyasal-sentetik uyuşturucuların başında gelen ‘met’ yani halk dilinde kristal olarak bilinen madde, son zamanlarda sıkça karşımıza çıkıyor.
Yeşilay’a göre bu madde, kuvvetli bağımlılık yapıcı etkisi olan, renksiz ve kokusuz özelliğiyle biliniyor. Kimyasal yapıları amfetaminlere benzese de merkezi sinir sisteminde daha güçlü etkilere sahip bir stimülan. Burundan çekilebiliyor, ağız yoluyla alınabiliyor ve damar yoluyla kullanılabiliyor. Metamfetaminin kısa-uzun süreli kullanımı, dolaşım, solunum, nörolojik sorunlarla birlikte anksiyete, saldırganlık ve depresyon gibi birçok ruh sağlığı sorununa neden oluyor.
Türkiye’de metamfetamin kullanıcı düzeyi tam olarak bilinmiyor. Fakat yaş, düşük eğitim düzeyi ve diğer psikoaktif maddelerin kullanımı, metamfetaminin kötüye kullanımıyla ilişkili. Yapılan araştırmalar ve hazırlanan raporlar incelendiğinde dünyada yaklaşık 185 milyon kişinin yasal olmayan maddeler kullandığı, bu kişilerden 33.4 milyonunun amfetamin kullanıcısı olduğu görülüyor.
Bu madde, ne yazık ki nice gencimizi esir
Süper Lig’e 14 yıl aradan sonra 2017’de tekrar dönen ve şu an ligde ustalık dönemini geçiren Göztepe’de işler pek de yolunda gitmiyor. 3 maçlık periyodu puansız geçtikten sonra Fatih Karagümrük’le berabere kalan Göztepe, maalesef taraftarını üzmeye devam ediyor. En acı tarafı da güçlü taraftarın bugünkü tabloyu hiç de hak etmemesi.
Unutulmasın ki herkes Göztepe’yi terk ettiğinde, o muhteşem taraftar amatör maçlara 15 bin kişi ile gelip herkese ders verdi.
Bugünlerde tribünlerde yerlerini alamayan ama her birinin yüreği Göztepe için atan topluluk yılların birikiminin ve inanmışlığın eseridir. Salgın dönemi oyuncular sorun yaşıyor. Fiziksel zihinsel savrulmalar çok şeyi etkiliyor. Ancak bu sorunu da sadece onlar yaşamıyor. Onun içindir ki sahaya adım atan herkes, bunun bilincinde olarak giydiği formanın hakkını sonuna kadar vermek zorundadır.
***
Göztepe, Başkan Mehmet Sepil’in elinde adeta küllerinden doğdu, 3 sezonda kendini Süper Lig’de buldu. Hem taraftarı hem de