Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fenerbahçe’nin cuma günü Trabzon’da düştüğü oyun kurma ve hücum sıkıntısı bu akşamki maç için yazılan korku senaryolarının çıkış noktası olarak kullanılıyor. Bu mantıklı mı? Bakalım.
Bordo - Mavililerin hızlı göbek savunmacıları ve neredeyse onlarla içi içe çalışan, üç orta saha oyuncusuyla yarattığı kabus kalabalık, Fenerbahçe’nin golcü üçlüsünün etkisini sıfırladı. Evet bu doğru. Bunu bozmak pek tabii mümkün olabilirdi, ama Fenerbahçe’nin ne kanat organizasyonları bunu yapacak olgunluktaydı, ne de orta sahasının göbeği Ortega ve Revivo’dan oyun kurma görevini devralacak yetenekteydi. Bunlar elde veriyken bakılması gereken kişi teknik direktör oluyor tabii.
Neler yapılabilirdi? Belki Ortega’yı oyundan çıkarmak yerine o kalabalıktan çekip biraz daha geride kullanmak ve Washington’u oyundan çıkarıp, Serhat’ı o bölgeye sürmek de düşünülebilirdi. Fenerbahçe savunmasını sadece Mehmet Yılmaz tehdit ederken, oraya üç kişi bağlamak yerine Fenerbahçe’nin’işlemeyen sağ kanadında Fatih kullanılabilirdi. Ama Lorant’ın tercihi böyle olmadı. Alman teknik adam yine takımını saha içinde dönüştürmeye çalışmadı. Doğrudur. Ama zaten baştan beri Lorant’tan beklenen de bu değildi ki. Mustafa Denizli görevden alınıp, Werner Lorant göreve getirilirken, hemen herkes fizik kondisyon eksikliğinden dem vuruyordu ve bu sorunun halledilmesi durumunda bu takımın her alanda rahatlıkla başarılı olmasının kesin olduğunu belirtiliyordu. Ama öyle olmadı. Görüldü ki, futbol sadece fizikle oynanmıyor ve hatta bunun yanına üstün yetenekli oyuncular da yetmiyor. Bunlar açık gerçekler. Fenerbahçe’nin Trabzon’un tedbirlerini geçemeyişi, oyununu kabul ettiremeyişinin temelinde yatanlar.
Ama bu durumun Feyenoord maçı için tehdit oluşturduğu pek de doğru değil. Feyenoord son derece başarılı bir hücum hattına sahip olsa da, asla dengeli değiller ve savunmaları da son derece problemli. Geçen sezon kendi evlerinde oynadıkları 8 maçın sadece birini gol yemeden kapatabildiler. Şampiyonlar Ligi’nde ise üç maçta 5 gol görmüşlerdi kalelerinde ve bir maç kazanmışlardı. Bu sezonun açılış maçında da Tottenham’la 2-2 berabere kaldılar. Durum buyken Fenerbahçe’nin çok eğilip bükülmeden, dönüşme gerekliliği duymadan sadece düz bir kontratak oyunuyla Feyenoord karşısında başarılı olması mümkündür. Hatta Lorant’ın tarzıyla belki Trabzonspor’un önlemlerine çözüm bulmaktan çok daha kolay olabilir.