Her şeyi bir kenara bırakın. 7 teknik sorumlu, 100’ü aşkın futbolcu, 200 milyon dolara yaklaşan harcama, gelip giden büyük yıldızlar...
Hepsini, herkesi, herşeyi bir kenara bırakın. Aziz Yıldırım yönetiminin göreve gelişinden bu yana yapılan transferleri, kurulan takımları, umutla görevlendirilen teknik direktörleri ve bütün bunların periyodik olarak darmadağın oluşunu... Her şeyi bir kenara atın. Camianın parçalarının nasıl birbirinden ayrıldığının bizzat Fenerbahçe Stadı’nda nasıl sergilendiğini de... Cumartesi akşamı tribünlerde doğan tepkilerin - neyse ki, sadece sözlü olarak - birbirine giren taraftarın, bir yenilgi sonrası anlık tepkiler verdiğini varsayın. Olup biten her şeyi, düzelebilir, doğru yola konabilir görmek mümkün. Bir anda üst üste alınacak birkaç galibiyetle belki Yıldırım yönetimi ve Oğuz Çetin’le bile birçok şey düzelebilir. Fenerbahçe’de mümkündür. Çünkü Fenerbahçe bir moral takımıdır. Ama bazı şeyler var ki, altından kalkılması olanaksız sakatlıkları işaret ediyor.
Düşünün... Fenerbahçe son üç ayda 3 kaptanını kadro dışı bıraktı. Önce Revivo istemeye istemeye Galatasaray’a verildi... Sonra Abdullah ve Ogün...
3 kaptanını 3 ayda dışarı attı Fenerbahçe. Bu oyuncuların kalitesini kişiliklerini tartışmıyorum. Benim bahsettiğim unvanları. Kaptanlıkları... Herhangi bir takımda, ekibin, rakibe, hakeme, tribünlere karşı yüzüdür kaptan. Saha içinde yöneticidir. Seçilmiştir. Belki oyla değil, ama gönüllerde, oyuncuların saygısıyla, taraftarın sadakatiyle, yönetimin güveniyle... Ve ne derseniz deyin, bu 3 oyuncu da kaptanlığı hak etmiş, kaptanlığı tartışılmaz oyunculardır. Peki ya bugünküler?
Kaptanlık Fenerbahçe’de başka kulüplerden daha önemlidir. Eskiler, eskiyi bilenler Fenerbahçe’yi, "Bir kaptan / başkan kulübü" olarak anlatır. Eskilerin anılarında hocaya kafa tutan, takım yapan, takım bozan kaptanlar vardır. Kaptan çok şeydir. Doğru ya da yanlış böyle... Ve bugün bırakın Fenerbahçe’nin geleneksel kaptanlığını, herhangi bir takıma kaptan yapabileceğiniz oyuncu bulunamıyor. Daha inanılmaz olanı, Ümit Özat ve Ceyhun’a bu görevi veren, daha doğrusu bu görevin içini boşaltan ismin kim olduğu. Fenerbahçe’nin son efsane kaptanı. Tribünlerin karşılıksız sevdiği, büyük güven duyduğu Oğuz Çetin. O ünlü Trabzon maçından önce Ali Şen’den arkadaşlarının alacaklarını isteyebilecek kadar "Fenerbahçe Kaptanı" Oğuz Çetin. Ali Şen ne derse desin! Eğer o maçı Fenerbahçeli oyuncular kazanabildiyse, bu biraz da kaptanlarına olan güvenlerindendir. O şampiyonlukta, yaptığı asistler, o ünlü maçta attığı golden daha çok kaptanlığıyla, kaptanlık cesaretiyle büyük payı olan "İmparator". Ve o İmparator’un kadro dışı bıraktığı kaptanlar ve seçtiği kaptanlar. Tanrım ne inanılmaz bir hayal kırıklığı...
SPOR
ADA'YA SAVAŞ FATURASI
At yarışları
Avrupa Ligleri
Potada bugün
2. LİG puan durumu
Mehmet el üstünde
Zevkli ve kaliteli
MAKSAT GOL OLSUN
NOUMA’NIN SIRRI!
FENER’DE ÜÇ FORMÜL
ADANALILAR BARIŞTI
ŞANSLARI YOK
Kupada zorlu eşleşme
Lisansı çalındı Eyüp oynayamadı
Kaptan’ın kaptanı
