Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Rakibin Newcastle ve Feyenoord maçlarındaki performansını izledikten sonra, Beşiktaş’ın Dinamo karşısında çok zorlanacağını düşünmüştük. İki takımın hocaları da bu yolda açıklamalar yapıyordu. Mihayliçenko, Beşiktaş’ı yenmeye geldiklerini bütün açıklığıyla söylüyordu. Lucescu’nun endişesi de ortadaydı. Ama perşembe akşamı sahada olup bitenler herkesi şaşırttı. Beşiktaş’ın 3-1’lik galibiyeti bir yana, girilen 10’u aşkın pozisyon ve bir kontra şansı dahi verilmemesi hayranlık uyandırıcıydı. Mihayliçenko’nun tanımlamasıyla : "Beşiktaş Kiev’e oynama imkanı vermedi..." Yapılan iş inanılmazdı.
Ama bence daha inanılmazı Pazar akşamı aynı stadda yaşananlar. Beşiktaş’ın Kiev karşısındaki takımdan çok farkı yoktu. Hatlardan teker teker bahsedilemeyecek bir bütünlükle, sert, sonsuz kademeli, tam bir alan oyunu vardı. Belki sadece forvetlerin yorgunluğundan bahsedilebilir. Zaten belki de ilk kez bir büyük takımın, evinde bir Anadolu takımına puan kaptırması sonrası, spor sayfalarında herhangi bir eleştiri göremiyoruz. "O oynar mı? şu çıkar da bu girer mi?" diyemiyor kimse. Çünkü aslında Beşiktaş çok iyi oynadı. Kimsenin inkar edemeyeceği kadar. Ve belki oyuncular Kiev maçındakinden bile fazla kuvvet / enerji harcadılar.
Ancak bir başka açık gerçek daha var. Bu Gençlerbirliği’nin en az Beşiktaş kadar iyi savunma yaptığı, o kadar sert olduğu. Ama sert olan futboldu. Bundan şikayet etmemeli. Futbolda erken faul diye bir şey vardır, taktiktir. iyi takımları bozmak için gereklidir. Doğru yapılırsa kart cezası gerektirmez. Sahada bu vardı. Zaten bakın! Kavga edenler futbolcular değil.
Sahada Türkiye’nin en kuvvetli iki takımının - bence - seyrine doyum olmayan satrancı vardı. İki teknik adamın sürekli saha kenarında takımlarını yönlendirdiği bir "kuvvet satrancı". Maçın kilitlendiği dakikalarda değişiklik yaptılar. Yanal, Veysel’i, Luce, Sergen’i oyuna aldı. Biri hemen gol yaptı... Mükemmel oluşturulmuş, içinde savunma, top kapma, akın organizasyonu ve şık bir vuruş olan bir virtüöz golü... Diğeri ise bir kartal gibi yükselip, Beşiktaş savunmasını donduran çok şık pasla golün hazırlayıcısı oldu. Bu maçta insanı mutlu edecek çok şey var. Bir ekolün karşısına çıkıp onu yıktıktan sonra aynı istekle bir lig maçına çıkan Beşiktaş bir tarafta. Ekolü yıkan takımın karşısına soğukkanlı, taş gibi çıkan, yenik duruma düştükten sonra yılmayan Gençler diğer tarafta. Keyif alacak, umutlanacak çok şey var. Ne mutlu!