Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Pazar akşamı Fenerbahçe Stadı’nda büyük tribün protestosu vardı. İlk beş dakika susan, susturan ve sonra da "Deplasmana gitmemiz engellenemez" diye haykıran kale arkaları, onları alkışlayan diğerleri: "Ali Sami Yen’e, İnönü’ye gideceğiz."! Her yer konuyla ilgili pankartlarla dolu. Bunlardan biri tarihten iç burkan bir sayfayı işaret ediyor: "Fenerbahçe’yi seyretmemizi İngiliz Komutanlar bile engelleyemedi."
Tepki alan bu karar sadece sonucuna bakıldığında anti - demokratik, sonuçları futbol dünyasına zarar verecek bir yolu açıyor gibi gözükebilir. Düşünsenize tuttuğunuz takımın belki de evinize 100 metre uzakta oynayacağı maça gidemeyeceksiniz. Peki gerçekten öyle mi olacak? Gerçekten takımını ve futbolu seven aşıklar bu maçlara gidemeyecekler mi? Ya da şöyle soralım bugün misal Beşiktaş’a gönül vermiş olup ezeli rakiplerin maçlarını seyretmeye gidenler zaten yok mu? Hiç mi rakip takıma gönül vermiş bir arkadaşınızla, akrabanızla, kardeşinizle kendi takımının tribününde oturup bir derbi seyretmediniz? Ya da siz o arkadaşa akraba olmadınız mı? Bu hakkı sizin elinizden alabilirler mi? İşte şimdi bu tür seyirciliği geliştirme vaktidir.
Yani aslında, işin doğrusu elden alınan hak, sadece vahşi etobur kümeslerine tıkılma zulmüdür. Şiddet ve eziyeti kutsayan tribün tavrının yasaklanmasıdır aslında. Ve tribünlerde yeni bir devir için de bir şanstır. Artık elinizi kolunuzu sallayarak ezeli rakibinizin futbol mabedine gidip maç seyretme vaktidir. Belki önce nisbeten ılımlı taraftar grubunun oturduğu bölüme bayraksız kaşkolsuz gidip maç seyredeceksiniz. Bir süre sonra çoğalacak, renklerinizi teşhir edip, şiddet sunmadan ve bununla karşılaşmadan, küfür etmeden, yemeden takımınızı alkışlayacaksınız. Çünkü zaten aynı evden çıkıp, durakta ayrılıyor, sokakta düşman, statta birbirinizin potansiyel katili olmuyor musunuz ezeli rakibinizle, kardeşinizle? Maçtan sonra yine aynı eve dönüp birlikte seyretmiyor musunuz özetleri? Ya da en kopuk ilişkide ertesi gün işyerinde bir araya gelmiyor musunuz o düşmanla, yani arkadaşınızla? Yani zaten bu düşmanlık aslında acayip yapay değil mi? Şimdi bu yasak bize yeniden biraraya gelme şansı sunuyor. Evinize gelen rakibe uygulayacağınız şiddet, rakibin sahasına gitmenizi engelleyen temel sebep değil mi? Bundan vazgeçmek güller ve gülistanlık demek!
Efendim? çok mu hayalciyim? Hayır, Cuma akşamı Denizli Atatürk Stadı’ndaydım. Orası da Türkiye. Ve orada insanların nasıl birlikte maç seyrettiğini gördüm. Şimdi rakibe el uzatma vaktidir. Yeterince taş, sopa ve dil uzattık!