Futbolun klişeleri var ya... Hani "top yuvarlaktır", "maç 90 dakikadır" gibi... Bir de yeni çıkan klişe var; "ligin sonlarına geliyoruz, kimse artık iyi futbol beklemesin"... İşte öyle. Gerçekten de iyi futbol beklememeli. Ve aslında Şenol Güneş’e de çok yüklenmemeli. Bu ligden çok fazla bir şey çıkarmak mümkün değil. Şöyle düşünün; Galatasaray ilk yarı 10’dan fazla orta yaptı. Özellikle soldan. Ama bundan elde edilen kafa şutu sayısı bir. 7’de Ergün’ün ortasında Emre’nin vuruşu Allum Buker’de kalan top. Kalabalık dört adam adamalı savunmayı göbekten delme çabalarında ise 42’de Hasan’ın markajcısı Mehmet Nas’tan kurtulup, ceza sahasına girerken terse vurduğu şut var. Can’ın ayağına çarpan. Bir de 45 artı 2’de Batista’nın savunmadan dönen şutu. Tabii 29’da Arif’in, Allum Buker’de kalan serbest vuruşunu da saymalı. Onun dışında savunma duvarını aşıp, arkadaki Ercan’ı zor duruma düşürmüşlükleri, ayrıca Allum’a giden başka bir şut yok.
Doldur, boşalt
Kısaca Samsun’un önlemlerine çözüm bulamadılar. Ama Samsun da bu önlemler nedeniyle rakibinin üzerine asla kalabalık gidemedi. Mehmet Yılmaz’ı yalnız bıraktılar ve defalarca ona top şişirdiler. Hepsinin akıbeti Emre’nin kafasında erimekti. Planları Celil ve Souza ile Mehmet’i desteklemekti. Ama bunu hiç yapamadılar. 17’de Emre’nin Mehmet Yılmaz’ı düşürüşü sonrası kazandıkları serbest vuruşta Souza’nın direği yalayan şutu tek pozisyonlarıydı. Bunun dışında tehlikeleri yok. Ama ilk yarıda bir oyuncu diğerlerinden farklı göründü. Furkan, Batista’yı marke etmek görevini çok iyi yapmanın yanı sıra orta sahanın özellikle sağından sarkan her Galatasaraylı’yı durdurdu. Sertti, ama başarılıydı. Ama Jovanovski ne düşündü bilinmez, ikinci yarıya O’nu çıkarıp, Phiri’yi alarak başladı. Ya hücuma dönük oyuncu sayısını artırmayı amaçladı, ya da O’nun sertliğinin kırmızı kartla sonuçlanmasından korktu.
Ortalar Buker’e
47’de Ayhan’ın uzaktan şutu Allum Buker’den kornere gitti. 49’da Can’ın orta şutu ise Mondragon’dan. Galatasaray bundan sonra daha baskılıydı. Solunu kullanmak istiyordu. 54’te Arif’in uzaktan şutu direğin hemen yanından auta çıktı. Samsunspor kendi solundan Celil ve Can’ın kontra ataklarıyla çizgiye inmeyi planlıyordu. 58’de Lucescu, Ümit - Radu Niculescu değişikliğini yaptığında Samsun 6 - 3 - 1’e dönmüştü. 62’de Hasan’ın yerde kaldığı pozisyon ve sarı kart görüşü sonrası baskı daha da arttı. Ergün sağa geçti, ama ortalar yine Buker’e gidiyordu. Fleurquin’in Batista’nın yerine girişiyle 2 - 4 - 4 oynamaya başlayan Galatasaray, 67’de o ana kadar en net pozisyonunu Victoria ile buldu. Soldan altı pasta vurduğu şut Mehmet Nas tarafından kornere çelindi. 71’de ise Hasan’ın güzel pasında Arif müsait pozisyonda savunmayı aşamadı. Bu dakikalarda Samsun, kalabalık ve dirençli savunmayla Galatasaray’ın yoğun hücumuna karşı durmaya çalıştı. Kontrataklarda ise Sarı - Kırmızılılar çok iyi döndüler ve Samsun’un tehlike yaratmasını engellediler.
Galatasaray, kaleciye yolladığı onlarca orta sonrası 86’da Ayhan’ın Radu Niculescu’ya sağdan kestiği sert ortayla hayati golünü buldu. Ve şampiyonluk yolunda gerçekten rahatladı.