Aşırtma topta Zdravkov hatalı bir çıkış yaptı. Ama yine de Ümit’in o topa vurabileceğini her halde kimse tahmin etmemişti. Kafa ile Bulgar kalecinin üzerinden aşırıp, yere indirildiğinde, İstanbulspor’un ikinci kırmızı kartı geldi. Arif penaltıdan Haluk’u avladığında dakika 35, skor 2 - 0’dı. Bunu söylemek için çok mu erken, bilmiyorum; belki de Galatasaray’ın şampiyonluğu anlamına geliyordu bu penaltı...
İki takımın da orta sahasını sağlam tutmaya çalışarak başladığı maçta ev sahibi oldukça sertti. İlk 20 dakikada tribünleri yerinden kaldıran üç ağır hareketin en hafifinin sonuncusunda Ferdi’nin 21’de Hasan’a dalışı, ilk kırmızı karttı. Galatasaray solunu kullanmaya çalışıyordu. Başrolde hep Hasan vardı. 5. dakikada Arif’e ortasında Zdravkov erken çıkıp, topu aldı. 9’da Ümit Karan’ın kafasına kesişinde yine Bulgar kaleci başarılıydı. 18’de Arif’i gördü. O’nun ortasında Saffet kariyerinde çok görülen gollerden bir yenisini filelerine bıraktı.
Galatasaray rakip eksik kalınca saldıracağına, kalabalık şekilde kendi sahasında kaldı. İstanbul ise Güven’i Cenk’in yerine çekti, ama hücum zenginliği sağlayamadı. Kırmızı kart öncesinde Petkov’un soldan ortaladığı, Cenk’in atıl durarak yararlanamadığı birkaç pozisyon dışında bir şey yapmamışlardı.
İkinci yarıya Lucescu riskli bir iş yaparak üç değişiklik ile başladı. Korkaklıkla itham edilen Rumen Hoca’nın, aşırı cesur hareketini sorgulamalı; ya Mondragon kırmızı görseydi. Bu kadar dramatik bir sonuç doğurmadı ama Hasan ve Perez uzun süre sakat oynadılar.
İstanbul 4 - 1 - 2 - 1 oynuyordu, Galatasaray ise beklenen hücum zenginliğini hiç sağlayamayarak. Bunun nedeni, İstanbul’un dörtlü savunmasının eksiklikten etkilenmeden aynı oyunlarını devam ettirmeleriydi. Galatasaray, rakibin bir kişi bıraktığı hücuma dört savunma çakarak İstanbul’un işini kolaylaştırdı.
60’da Berkant’ın uzun şutu ilk ciddi pozisyonlarıydı. 90’da Petkov’un vuruşunda, Berkant’ın sırtına çarpıp direğe vuran top ise ikinci. İstanbul, Pinto’nun sürüklediği ve mümkün olabildiğince kalabalık bir grubun desteklediği cesur, ama çaresiz birçok akına imza attı.
Sonuç olarak Galatasaray şampiyonluk yolunda rahatladı, federasyon ise bir büyük derbiyi bu maçın sonrasına bırakarak planlama felaketi sergilemiş oldu.