Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yıldıray’ın Arif’in önüne sağ kanada yolladığı topta Slovakya savunması tam kadro hızla geriye koşuyordu. Arif’in yaptığı sert ortanın soldaki Serhat’ın önüne kadar bu kolay gelebileceğini sanırım kimse düşünmüyordu. Ama bu oldu ve Serhat kolay bir vuruşla, 14’te golü buldu. Maçtan önce ilk olarak 11 Galatasaray kökenli oyuncuyu tribünlere çağıran kapalı seyircisi, Sami Yen’in kadrolu anonscusunun eşliğinde çılgınca üç defa "Akın Serhaaaat" diye bağırıyordu golden sonra. En başta bu atmosfer çok güzeldi. Sonra tabi hakim futbol oynayan milliler.
İlk beş dakikada altı uzun topu Slovakya savunmasının arasına yollayan savunmamız, forvetlerini üç kez ofsayta düşürdükten sonra Hakan’sız oynadığının farkına vardı ve topu yere indirdi. Gördüğümüz en uyumlu milli takım ileri üçlüsünün hünerlerini böylece izlemeye başladık.
6’da Arif’in ara pasında Serhat’ın şutu iyi değildi. 12’de Bülent’in pasında bu kez Arif hiç dokunamadı. Ama organizasyonlar umut vericiydi. Bundan sonra sürekli kontrollü oynadık. Okan ve Hakan Ünsal’ı çizgiye kadar indirdik ve topa sürekli sahip olduk. Rakibin hızlı çıkışlarında ise çok çabuk döndük ve az pozisyon verdik. 31’de Yıldıray’ın şutu, savunmadan döndükten sonra Arif’in önüne atılan pasa, o yetişemedi.
Bu dakikalarda çok pozisyon bulamasak da, Galatasaray’ın UEFA Şampiyonluğu sonrası sahada gösterdiği güvenli oyuna benzer, korkutucu bir konsantrasyon yakaladık. 36’da Janocko’nun serbest vuruşunda rakip ilk kez ciddi bir pozisyon yakaladı. Ama baraja çarpan top kornere gitti. 43’te Serhat’ın ısrarla kovalayıp, kaleci Bucek’den çizgide kopardığı topu, kaleye vurmayıp, Arif’in önüne çıkarışında golü bulamamamız üzücüydü. Ama çok beklemedik, 45’te fark ikiye çıktı. İki yıl önceki maçta asla yapamadığımız bir yerden organizasyonda Tugay - Serhat paslaşması, Arif’in önünde bir gol pozisyonu oluşturdu. O’nun güzel vuruşu da maçı 2 - 0’a getirdi.
İkinci yarıda daha kalabalık çıkmayı düşünen bir Slovakya ve yüksek presle bunu yaptırmayan bir Türkiye vardı. Onlar iki oyuncu değişikliğinin ardından 62’te Michelik ile bir pozisyon yakaladılar ama Rüştü başarılıydı. Hemen ardından kazandığımız kornerin devamında oyuna yeni giren Nihat çizgiye kadar hızla inip, Arif’e ortaladı. 65’teki pozisyonda Arif kolay bir şutla durumu 3 - 0’a getirdi.
Ama bizce bu golden de güzel olanı 68’de Nihat ile başlayıp Rüştü’yü de içine alan Serhat - Yıldıray - Arif ve Emre’nin de katıldığı bir dakika süren akındı. Belki gol vuruşu yapamadık ama Dünya üçüncüsünün şovunu seyrettik.
Sonra yine kontrollü biçimde oyunu soğuttuk, tribünler önce Şenol Güneş’i alkışladı, sonra maçı şaşırıp tuttukları kulüp takımını.