Barcelona sahaya o kadar tehdit edici bir şekilde yayılıyordu ki, Galatasaray’ın oyunu temelden etkilendi. Kluivert’in iki yanında Luis Enrique ve Saviola, onların dış taraflarında iki çizgide gidip gelen Mendieta ve Motta kademeli kanat hücumlarıyla Galatasaray’ın orta sahasının ve kanatlarının oyuna girmesine engel oluyordu. Kluivert’e attıkları topları Hollandalı bir pivot gibi çevresine indiriyor, hemen her akının başlangıcı oluyordu. Galatasaray’ın hızlı çıkma umutlarını Arif ve Christian’a ilk toplarda sürekli basarak yok ettiler. Şu bir gerçek ki, geçen hafta Cim - Bom’un Lokomotiv’e yaptığını bu kez Katalanlar, Ali Sami Yen’de uyguladı. Ancak ne gariptir ki, bu korkutucu tabloda ilk iki ciddi akını Galatasaray buldu. 16’da Christian’ın sol kanada attığı çapraz uzun ortada sahanın yıldızı Puyol ilk kez ve son kez ciddi bir hata yapıp, topu Felipe’nin önüne düşürdü, onun şutu direği sıyırıp auta çıktı.
25’te ise Felipe’nin ara pasında çok uygun durumdaki Ergün topa yetişemedi. Barca’nın başarı ile uyguladığı kanat kombinasyonlarında eksik olan, Motta ve Mendieta’nın bir türlü istedikleri ortaları yapamayışıydı. Ama 27’de Luis Enrique’nin ortasına Bülent’in düşerek Kluivert’e bıraktığı top Hollandalı’nın çaprazdan şık şutuyla bir gole dönüştü.
Sonra Ayhan’sız, kötü bir Ümit’li Galatasaray orta sahasının Barca’ya hiç direnememesi ve Katalanlar’ın kesin hakimiyeti ile geçen bir 20 dakika...
39’da Mendiata’nın güzel ortasında Kluivert’in iki metreden gol çıkaramayışı ilginçti.
45’te Saviola’nın slalom yaparak tüm savunmayı geçişi, ama sonuçta topu üstten auta atışı ise tam bir mucize...
Sarr - Hasan değişikliği ile başlayan ikinci devrede Ergün, Batista göbeği Cim - Bom’un hiç alışık olmadığı bir yumuşaklıkta kaldı. Önce dolaştırıp, sonra Kluivert’e yolladıkları toplarda Bülent’in harika performansı takımı ayakta tutan etkendi. Tabii bir de Mendieta ve Motta’nın başarısız ortaları vardı.
Ama 59’da Motta bu standartın dışına çıktı. Üst üste iki korner atışında aynı güzel ortayı yaptı. İlkinde De Boer’in kafasında Mondragon başarılıydı. Ancak ikincisinde Kolombiyalı korkunç bir hata yaptı ve Luis Enrique 2 - 0’ı buldu.
Oyunu o kadar geniş alanlarda oynuyorlardı ki, Galatasaray buna hiç ortak olamadı.
71’de Felipe’nin şık ara pasında K.Hakan takımını yüreklendirecek golü bulsaydı belki oyunun karakteri ve psikolojisi değişebilirdi. Ama o genç Victor’a takıldı. Maçta böyle bitti.