Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İki şokla başladı maç. Önce milli marşlardaki. Liechtenstein ulusal marşı okunurken, eğer oyuncuların eşlik ettiklerini görmesem büyük bir rezalete imza attığımızı düşünebilirdim. İngiltere ulusal marşının çalındığından emindim zira; "Tanrı kraliçeyi korusun". Sonra öğrendik ki, çok benzermiş iki marş. Çoktan da öte aslında... Öyle ki; İngiltere ile oynayacakları maçta tek marş çalınabilir.
Futbolla ilgili şok ise henüz ilk dakikada kalabalık şekilde kalemize inişleriydi. Devamı 4’te geldi. Frick’in aşırtma şutu 32 bin seyirciyi ayağa kaldırmış olmalı. Tabii tribündeki bir o kadar seyirci de derin bir "ohh" çekti. Bu sayı staddaki seyircinin sayısı değil. Liechtenstein vatandaşlarının sayısı. Çok heyecanlanmış olmalılar. Ama şok çok sürmedi. Kalabalık ve iyi yerleşiyor görünen rakip savunma 7’de basit bir Nihat - Emre verkaçında darmadağın olunca, Okan’a düşünüp, rahat vuracak pozisyon doğdu: 1 - 0
Sonra tam anlamı ile 2 - 4 - 4’e döndük. Rakip ise beşli savunma önünde dört "ön liberolu" bir orta saha ile kalesini koruyordu. Buna rağmen ilk yarı sonuna kadar kaleye 11 şut atmayı başardık. 14’te Ümit Davala ve 23’te İlhan ile gelen iki gol, çok büyük farkın habercisi gibiydi. Ama yine de Rüştü’lük pozisyonları verdik. 26’da Beck’in önünden sakatlanma pahasına aldığı top, 45’te Frick’in mükemmel şutunu direk dibinde tutuşu harikuladeydi. Tribünlerin dakikalar süren Rüştü tezahüratı yılların borcunun ödenmesi gibiydi. İkinci golden sonra "... basın, bunu da yazın" ise kimbilir neyin nesi?
İkinci yarı Bülent-Fatih değişikliği ve rölanti bir oyunla başladı. 50 ile 56. dakikalar arasında rakibin kalabalık, ama esnek olmayan savunmasını birkaç kez soldan geçmeyi başardık. Bu dakikalar arasında Nihat, Arif, Ümit ve İlhan ile pozisyonlar yakaladık, ama sonra durduk.
57’de Rüştü yine sakatlanma pahasına Nigg’den topu aldı. Ve sonra orta sahada oyundan düştük. Tugay’ın şiddetle düşen ön liberoluk performansı ve savunmadaki toyluk, ciddi zaaflara yol açıyordu. 65’te Frick kendisinin üçüncü, takımının dördüncü net pozisyonunu kaçırdığında Hakan, Alpay, Fatih ve Ümit savunma dörtlüsünün hatalarının zirvesine çıktığını söylemeli. Liechtenstein savunması, bizim tersimize artık o basit verkaçları yemeyecek olgunluğa ulaşmıştı.
Nihat’ın serbest vuruşları dışında gole yaklaşamazken, Serhat, İlhan’ın yerine oyuna girdi ve uyutmaya başlayan maçta iki kez parladı. 83 ve uzatma dakikalarının ilkinde bulduğu gollerle maçı 5 - 0’a taşıdı. Ve tam bir efsaneye dönüşen Rüştü’nün kurtardığı temdit penaltısı ile dramatik son yaşandı.