Yollara UFO gibi çıktılar!
Özellikle Amerika’da UFO, bir yaşam tarzı... Evden giyime kadar UFO modası her yerde... Peki ya UFO’nun otomobilde vücut bulmuş hali? Biraz çirkin ve aşırı gelmekle birlikte, o da var...
UFO denilen şey, tüm dünyada bir hastalık haline gelmiş durumda. İngilizce “tanımlanamayan uçan nesne” kelimelerinin baş harflerinden oluşsa da, bu araçların yani uzaydan gelen taşıtların varlığına inanan, onların peşinden koşan ciddi bir kitle var. Her ne kadar “tanımlanamayan” denilse de, UFO’lara inananlar, bu araçları tanımlamışlar bile kendilerince. Yuvarlar, döne döne giden, kolayca ve hızla uçup kaçan, fanus gibi camları olan bir şey!.. Peki ya tekerlekleri var mı? Onu da UFO hayranları ve yaptıkları otomobillerin garipliği sayesinde “tanımlanamayan yürüyen nesne” yaratanlar taktı bence... İşte size, UFO gibi ve UFO’dan esinlenilen bir garip “şey”lerden örnekler!
United Nude ve Lo-Res
Şimdi anlıyorum ki, Elon Musk’ın büyük bir heyecanla tanıttığı ancak halen seri üretimine başlayamadığı fütüristik elektrikli Tesla Cybertruck’a büyük haksızlık etmişim. Zira ben o aracın bir kamyonet olabileceğine, seri üretilebileceğine pek inanmıyordum. Yani “ağzımın tadına” pek uymuyordu. Ancak daha beterleri de olabiliyormuş... Tıpkı “United Nude” adlı giyim firmasının kurucusu tarafından “tasarlanan” ve “düşük çözünürlüklü Lamborghini Countach” niyetine çizilen “Lo-Res Car”ı görene kadar.
Temelleri 2009’a dayanan bu araç, çelikten mamul bir sürüş kafesinin üzerine oturtulmuş polikarbon (çok sert plastik) gövdeye sahip. Oldukça alçak ve kapısı bulunmayan araca binmek, gövdenin elektrikli bir mekanizmayla (çok yavaşça) tamamen yukarı kalkmasıyla mümkün olabiliyor. İki kişilik bu araç, küçük bir elektrik motoruyla hareket edebiliyor ancak motor değişimi yapılması için yeterli alanı var.
“Dünya üzerinde” 4 tane bulunan aracın biri, yakın tarihte 30 bin dolarlık açılış fiyatıyla açık artırmada satışa çıktı. Diğer iki örneği ABD’nin ünlü müzelerinden Petersen’de bulunurken, müze, bunlardan birinin şasi olarak almış ve üzerine gövde inşa edip satmış bile. Gelirin yarısı ise bir vakfa bağışlanmış.
Ed Straker’ın otomobili
Bu uzaylı işlerinin pek de popüler olduğu 1970’li yıllarda İngiltere’de yayınlanan “UFO” adlı dizi, dizinin kendisi kadar, baş kahramanı Ed Straker’ın kullandığı otomobille de sükse yapmıştı. Ford Zephyr şasisine oturtulan fiberglass gövdesiyle tam da bir uzay aracını, anladınız onu, UFO’ya benzeyen otomobil, daha sonra terkedilmiş ve yok olmak üzereyken yakın zamanda ortaya çıkarılmış. Tabii ki hurda bir halde. UFO dizisini çocukken seyreden ve Straker’ın kendisine otomobilini “bir tur vermesini” hayal etmiş bir kişi tarafından tamamen sıfırdan restore edilen araç, şu sıralar 1.3 lt Ford Escort motoruyla hayat bulmaya çalışıyor.
Ali Kemal’in uçan dairesi
2016 yılında İrlanda’da gazeteleri konu olan, sokaklarda peşine takılan polis aracıyla birlikte dolaşan “esrarengiz” UFO, özellikle yerel basında bir hayli sükse yapmış, insanlar bunun ne olduğuna anlam verememişti. Ancak gizem çabuk çözülmüş, görüntüleri Facebook sayfasından servis eden Ali Kemal Ali adlı bir sanatçının, uzay temalı sergisinin reklamını yapmak istediği ortaya çıkmıştı. Ne yalan söyleyeyim, iyi deneme!
Suzuki takviyeli UFO!
Küçüklüğünde fazlaca UFO ve uzay filmleri izleyen, şimdilerde 60 yaş üstü olan Steve Anderson, eşinin itirazlarına rağmen bir “yürüyen uçan daire” yapmaya karar vermiş. 1991 model Suzuki Swift (Geo Metro) alarak onu soyup soğana çeviren Anderson, üzerine alüminyumdan gördüğünüz gövdeyi yapmış. İçine parlak mavi vinleks koltuklar, uçak dümenini andıran kesik bir direksiyon koyan Anderson, açılabilir cam kapak ve uzaylı oyuncakları eklemiş. Kızgın karısını da alıp gezintilere çıkan Anderson, bu araçla bazı dizilerde de görünmeyi başarmış.
Her şey rüyalarla başlar
Paul Moller, rüyalarının peşinden gitmeye çalışan ancak gerçekleştirmeyi biraz “geç” başaranlardan. O da tam olarak gerçekleşmiş sayılmaz. Kaliforniya Üniversitesi’nde mühendislik profesörü olan Moller, uçan otomobillere takılmış. İnsanların Jetgiller gibi havada uçan araçlarla dolaşacağına çok inanmış, hayal etmiş. Sonunda emekli olduktan sonra Moller International şirketini kuran Moller, bu tip araçlar için kolları sıvamış. İlk yaptığı araç, drone gibi 8 pervane aracılığıyla kalkıp inen ve yerden çok az da olsa yüksekte (3 metre kadar) maksimum 80 km/s ile gidebilen iki kişilik “M200G” olmuş. 2000’li yılların başında geliştirilmeye başlanan uçan daire formlu bu aracın, seri üretime geçtiğine ilişkin bir kayda rastlamadım maalesef. Ancak prototip haliyle o dönemde büyük ses getirip, TV’lere filan çıktığını gördüm. Bir de o zamanlar “Fiyatı 90 bin dolar olur” lafını...
