Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Otomotiv kaynakçalarında orijinal Mini’yi yaratan kişi olarak genelde sadece İzmir doğumlu Alec Issigonis’in adı geçer. Ancak asıl kahraman, meğer Jack Daniels imiş...

Mini’nin arkasındaki gerçek kahraman

Şimdiki değil ama ilk orijinal Mini, otomotiv dünyasını değiştiren bir otomobildi kuşkusuz. 1956’da Mısır’ın, 1882’den beri kontrolünde tuttuğu Süveyş Kanalı’nı kamulaştırma kararı almasının ardından kanalı inşa eden Fransa ile İngiltere, Albay Nasır’ı bundan vazgeçirmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştı. Mısır, Akdeniz boyunca petrol boru hattını kapatırken, savaşın başlamasıyla bu kez de İngiltere’nin petrol ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayan Suriye hattını havaya uçurmuş, bu da İngilizlerin zor zamanlar yaşamasına neden olmuştu. Zira petrol, Süveyş de kapalı olduğundan Güney Afrika üzerinden tankerlerle taşınabiliyordu.

Haberin Devamı

Mini’nin arkasındaki gerçek kahraman

Bu da İngiltere’de 1956 yılında ekonomik araçlara ihtiyacı artırmıştı. 900 ile 1000 cc motorlu araçların satışları 1956-57 arasında 4’e katlanmıştı. Almanların BMW Isetta ve Messerschmitt markaları ülkede iyi iş yapmaya başlamış ancak az tüketmelerine rağmen güvenlik ve sürüş “konforsuzluğu” gibi sorunları da beraberinde getirmişti.

Mini’nin arkasındaki gerçek kahraman

İşte tam da bu dönemde, BMC tarihini yeniden yazacaktı. Alec Issigonis önden çekişli ve markanın satış şampiyonu Morris Minor modelinin yerine önden çekişli bir araç yapma projesinde çalışıyordu. Ancak Alvis markasıyla bir süper otomobil projesi yapmak ona daha cazip geliyordu. Ancak 1955’te Leonard Lord’tan gelen teklif, onun BMC’ye geri dönmesine neden oldu. Issigonis, Morris Minor döneminde de birlikte çalıştığı Jackr Daniels’in de aralarında bulunduğu küçük bir mühendislik ekibi kurdu.

Kriz de bahane oldu ve Minor’un yerine geçecek modelle ilgili planlar, yepyeni bir küçük otomobil projesiyle yer değiştirdi.

Mini’nin arkasındaki gerçek kahraman

Demiryolları sevdası

İşte 1959’da piyasaya sunulan orijinal Mini’nin temeli, bu şartlar altında atılmıştı. Ancak bu aracı tamamen yaratan kişi Issigonis değildi. Evet, bu aracın tasarımı ve fikri ona aitti, hatta kendisine yardımcı olacak mühendisleri de o seçmişti. Ancak Mini yapılırken çeşitli kısıtlamalar vardı. Zira araç için yeni bir motor geliştirilmemiş, mevcutlardan kullanılması istenmişti. Ayrıca aracın boyutlarının yüzde 80’i yolculara, ancak kalanı da motora bırakılmıştı. Dolayısıyla ciddi bir mühendislik ve “sihir” gerekiyordu.

Haberin Devamı

Bu işin sihirbazı, Issigonis’in “sağ kolu” olan Austin ve Morris mühendisi W.J. “Jack” Daniels’tan başkası değildi. Aracın geliştirilmesinin yüzde 90’ından o sorumluydu, yüzde 10’undan ise Issigonis. Jack, zeki ve bu nedenle iletişim problemleri de yaşayan biriydi. Teknik adam ve işletmeci yetiştiren Oxford Central School’da okuyordu. En büyük zevkleri ağaç oyma işleri yapmak ve teknik çizimlerdi. O, otomotiv yerine daha çok demiryolları ile ilgileniyordu. Ancak okulda kendisine gelen stajyerlik teklifini geri çevirmedi ve MG ile bu sektöre adım atmış oldu. Burada ‘mühendislerin çizimlerini temize çekerek’ başladığı işi ileri götürdü ve MG’nin yarış otomobillerinin geliştirildiği bölüme geçti.

1935’te şirket birleşmesi sonrası Issigonis ile yolları çakışan Jack, 1938’te “10 M-Serisi” üzerinde birlikte çalıştı. 2. Dünya Savaşı’nda işini yapmaya devam etti ama bu kez askeri araçların geliştirilmesinde çalıştı. Zırhlı araçlar, mobil iletişim araçları, mobil vinçler ve patlayıcılar için fitiller döşeyebilecek kablo taşıyıcılar geliştirdi.

Haberin Devamı

Savaş sonrası Alec ve Jack, küçük Morris modeli geliştirme projelerine döndü. Issigonis, Morris Minor’ın prototip şasisini çok dar bulmuştu. Ancak Jack’in her zaman çözüme yönelik bir fikri vardı. Arkadaşlarıyla birlikte iki kişiyi, iki el arabasına bindirip yan yana sürmeye başlayan Jack, Alec’in aklına yatana kadar iki el arabasının arasındaki mesafeyi kademeli olarak genişletti. Dolayısıyla aracın genişliği böylece belirlenmiş oldu.

Mini’nin arkasındaki gerçek kahraman

Mühendislik dehası

Jack ve Issigonis, Mini’yi, yatay yerleştirilmiş önden çekişli hale getirilen Morris Minor temelinde geliştirmeyi de başardı. Zira şirket fazla harcama yapmak, yeni motor geliştirmek istemiyordu. Alec aracı çizmiş ama bunun nasıl yollarda gidebileceğini tam hesaba katmamıştı. İşte o iş de, Jack’e aitti.

Arkadan itişli araçların dünyasına önden çekişli bir modelle gireceklerdi. Jack, bu yeni dönemin de öncülerinden biri oldu. Minor motorunu önce dik değil yatık yerleştirdi. Araçta yer kaplamaması için de vites kutusunu kartere yakın konumlandırdı. Bunun için 4 yıl geceli-gündüzlü çalıştı. Yetmedi, Morris yönetimini, geleceğin önden çekişli otomobillerde olduğuna ikna görevi de ona düştü.

1957’de “Portakal Kasası” olarak adlandırılan ilk prototip ortaya çıktığında Issigonis ilk test sürüşünü kendisi yapmak istedi ancak kısa süre içinde süspansiyonu kırıldı. Ancak Jack, bunu da çözümledi ve projede çalışmaktan yılmadı. Bununla birlikte o zamana kadar pek bilinmeyen küçük otomobil üretimine de katkılar sağladı, denenmemişleri denedi. Örneğin Mini’nin go-kart etkisi yaratan sürüş stilini borçlu olduğu direksiyonunda, denizaltıların dümenlerinden alınan bir dişli sistemi kullandı. Küçük ebatlı lastikler ise, lastik endüstrisinde bir ilkti ve özel geliştirilmişti.

Jack, Mini piyasaya çıktıktan sonra başka projelerde de çalıştı. Alec şirketten ayrılmış olsa da... Ayrıca Mini’nin Cooper ve diğer versiyonlarının geliştirilmesine katkı sağladı.

1977’de emekli oldu. Ancak Mini ve Morris araçların katıldığı yarış etkinliklerinin vazgeçilmezi durumundaydı. Taa ki, 2004 yılında hayatını kaybedene kadar...