Okurumuz Ersin Aksu GSM şirketlerinin halkın sağlığını hiçe sayarak ‘Baz istasyonu’ kurulmasıyla ilgili bir öneride bulunuyor:
“ TEDAŞ elektrik direklerini belediye sınırları içindeki herhangi bir yaya kaldırımına koyabilmekte ve koyduğu bu direklere de bir süre sonra GSM şirketleri oldukça yüklü paralar karşılığı baz istasyonlarını kondurmaktadır. Bu yaptırım ‘halkın sağlığı yok saymaktadır. Şu anda elektrik direği görünümündeki istasyonlar adeta evinin içinde. Bunları kaldırtmanın yolu da ancak mahkeme yolu ve belediyelerce gerçekleşmektedir. Hiçbir Avrupa ülkesinde halk ile bu kadar iç içe olan baz istasyonları bulunmamaktadır.”
GSM şirketlerinin TEDAŞ ile çıkar ilişkisi içinde olduğunu belirten okurumuz, “Şirketlerin ve Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun iddia ettiği gibi, ölçümlerdeki değerlerin insan sağlığını etkileyecek sınırlarda olmadığı savunuluyor. Bu açıklama kocaman bir yalandan ibarettir. Nitekim baz istasyonlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri ancak on yıl sonra sonuca ulaşabilecek ki; o zaman da iş işten geçmiş olacak ve halkımız ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalacaktır. Benim gibi birçok kişi evlerinin baz istasyonuna yakın odalarında
İzmir - Aydın Karayolu’nun Torbalı civarındaki ışıksız kavşaklarda tehlikeli giriş ve çıkışlar yapılıyor, kazaya zemin hazırlanıyor...
Aydın -İzmir Karayolu’nun Gaziemir, Kısıkköy, Ayrancılar ve Torbalı güzergahında ölüm tehlikesi yaşanan kavşakları geçen ay değerlendirmiştik. Ancak değişen birşey olmamış ki; onlarca okurumuz bu konuyu bir kez daha gündeme getirmemizi istedi.
Bu yolda, radarla kontrollü geçişler ve denetimler sıkça yapılmasına rağmen trafik kurallarına ne yazık ki uyulmuyor. Bu yolu kullanan sürücülerin çoğu keyfi hareket ediyor. Hız tahditlerine sadece radarla kontrol yapılan yerlerde uyuluyor, öncesinde ve sonrasında sürat yapılıyor. Sürat sınırlarına uyanlar da taciz ediliyor, bir dayak yemedikleri kalıyor. Ayrıca sağa ve sola dönüşler ile sollama ve sağlama yapan 10 sürücüden 6-7’si sinyal kuralını uygulamıyor. Durulmaması gereken yerlerde araç park edilerek yolcu inidirilip, alınıyor.
Doğalgaz çalışmaları nedeniyle her yer toz toprak. Ancak İzmirgaz çalışmaların Eylül 2010’da tamamlanacağını açıkladı.
İzmirgaz’ın doğalgaz altyapı çalışmaları devam ediyor. Geçen yıllarda olduğu gibi çalışmalar yine özen gözterilmeden yapılıyor. Çünkü, toz -toprak ve açılan çukurlar nedeniyle yine şikayetler geliyor. Genellikle, Üçkuyular ve çevresinden, Esenyalı, Güzelyalı ve Poligon semtleriyle Çiğli Evka-2’de yaşayan okurlarımızdan geldi. Arayan okurlarımız bakın ne dediler:
“Doğalgazın gelmesi çok güzel. Kömür dumanından zehirlenmeyecek ve temiz bir çevreye kavuşacağız. İzmirgaz semtimizdeki bir çok yerde çalışmalarını tamamladı. Çünkü, kazılan ve boru işlemleri bitirilen yerlerde betonları bile atıldı.
Selçuklu taksiciler, Kuşadası’ndan gelen taksicilere verilen hakların kendilerine de tanınmasını istediler.
Menderes Özdere’deki taksicilerin yaşadıkları olumsuzlukları duyurmuştuk. Bugün de Selçuk’taki taksicilerin yaşadığı sorunlara değineceğim.
Efes Antik Kenti’nin alt kapısının bulunduğu alanda toplanan Selçuklu taksiciler; yaptıkları basın açıklamasında şöyle diyor:
Şirinkapı Mahallesi sakinleri iki aydır seslerini hiçbir yetkiliye duyurama-dıklarını belirterek, semtlerine kurulan baz istasyon-larının kaldırıl-masını istiyor.
Buca Şirinkapı Mahallesi sakinleri son günlerde oldukça huzursuz. Nedeni ise mahallelerinin Buca’nın yüksek rakımlı bir semti olması nedeniyle GSM operatörlerinin baz istasyonlarını buradaki binalara koymaları. Mahalle sakinleri isyan ediyor ve şöyle diyor: “İki ay önce bir adet olan ‘baz istasyonu’ sayısı şu anda dörde çıktı ve hiçbir yetkili bu gidişe ‘DUR’ demiyor. GSM operatörleri, tüm binaların çatılarına baz istasyonu kurmak için bina sahiplerini ikna etmeye çalışıyorlar. İnsana zarar veriliyor mu, verilmiyor mu düşünen yok? Buca Kaymakamlığı ve Buca Belediyesi niçin müdahale etmiyor? Sağlığımız tehdit altında. Mahallemizde ‘kanser’ vakaları artarsa bunun hesabını kim verecek?”
Mavişehir’de TOKİ tarafından kazılarak terkedilen inşaat alanındaki çukurlarda biriken sularda sivrisinek ürüyor. Mavişehir’de yaşayan ve bu semte alışverişe gelen vatandaşlar,çukurlarda biriken suların motopamplarla çekilmesini ve ilaçlama yapılmasını önerdiler.
Fotoğraftaki alan, Karşıyaka’nın Mavişehir semtinde yıllar önce TOKİ tarafından kazılıp yarım bırakılan ve çevresi çelik plakalarla kapatılan bir inşaat alanı. Tabii inşaat için kazılan çukurlarda biriken sular akmadığı ve motopomplarla boşaltılmadığı için sivrisinek üreme yeri haline gelmiş. Bu civarda yaşayanlar ile bu semte alışverişe gelenler ve özellikle akşamları yiyecek içecek mekanlarına gidenler oldukça rahatsızlar.
Meles Çayı boyunca çirkin görüntüler ve çöpler özellikle Hilal ve Ege mahallelerini birbirine bağlayan yaya üst geçitini kullananlar tarafından üzüntüyle izleniyor.
Bu ihbarı Karşıyaka’da oturan ve Karabağlar’daki işyerine Yeşildere yolunu kullanarak gittiğini belirten Selahattin Ayyıldız yaptı. Okurumuz şikayetini ve bir de önerisini dile getirdi: “Ben her gün Yeşildere yolunu kullanarak işyerime gidiyorum. Sağlı ve sollu yeşil alanlar bakımlı. Ancak, Meles Çayı boyunca uzanan görüntü çok çirkin. İzmir’e hiç mi hiç yakışmıyor. En önemlisi ise Hilal ve Ege mahalleleri arasından geçerken zaman zaman Ege Mahallesi’nin çay kenarındaki evlerinden Meles’e doğru çöplerin atıldığını görüyorum. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar Meles Çayı’nı temizleyemezler. Çünkü, bu mahallede yaşayanlar işe yaramayan eşya ve çöplerini yoğun şekilde buraya atıyorlar.”
İzmir-Aydın Karayolu’nda; İzmir’den Aydın ve Aydın’dan İzmir istikametine gidişlerde, Torbalı ilçesi sınırlarına her iki istikametten girdiğinizde 3 kilometrelik mesafede trafik kazası adeta ‘geliyorum’ diyor. Nedeni ise 3 kilometrelik mesafedeki 9 kavşak. Bu kavşaklardan 3’ü ışıklı, 6’sı ise ışıksız ve karayolu standartlarına uygun olmayan kavşaklar. Yani kentin her iki yönünden İzmir-Aydın Karayolu’na giriş yapıyor, giriş yaptığınız yolu kestikten sonra, refüjü de geçerek karşı yola giriyor ve o yolu da keserek Torbalı’nın karşı yakasına geçiyorsunuz. Tabii köy yollarında bile olmayan bu duble yolda ne trafik ikaz ışıkları(kırmızı, sarı ve yeşil), ne de trafik polisi bulunuyor.
Kaza ‘geliyorum’ diyor
İzmir-Aydın Karayolu’nu kullanan binlerce sürücü bu yola “Ölüm yolu” diyor. Hatta nakliyeciler “Trafik kazası yapmak için veya trafik kazası yaşanacak en uygun yol. Bu yolda her kavşakta ‘Kaza’ geliyorum, diyor” diye tarif ediyorlar. En önemlisi ve en ürkütücüsü ise, 6 ışıksız kavşakta “U” dönüşü yasak ama yapılıyor. Diğer bir ürkütücü gelişme de gerek İzmir, gerekse Aydın istikametinden gelen transit sürücülerin trafik levhalarındaki sürat tahditlerine rağmen bu kavşaklara