Kalust Şalcıoğlu

Arama motorlarında en çok aranan kelimelerden biri artık ‘Periscope.’ “O da ne?” diyenlerin yazıyı okumasına gerek yok. Ankesörlü telefon kullanmaya devam edecekler...
Konu bu kadar popüler olunca, hayatında bana selam vermemiş gazeteci amcalar arayıp “Kalust kardeşim” ve “Kalust’cuğum”la başlayan cümlelerle sorular sordular...
Acımasız dünya işte... İnsanların işine yaradığın kadar iyisin bu hayatta! Neyse anlattım üç beş; havalı havalı yazmışlar köşelerine, hediyemiz olsun.
Önemli not: Bu yazdıklarımı yüzlerine de söyledim, arkalarından sallamıyorum yani...
Konumuza dönelim...
‘Periscope’un henüz sıralama tablosu yani Twitter’daki TT (Trend Topic) gibi listeleri yok ama diğer sosyal medya uygulamalarında olduğu gibi
‘Periscope’ için de bir ‘Developer’ yani ‘Geliştirici’ sistemi kuruluyor. Şu anda kullandığımız ‘Periscope’ çok ham henüz, daha üstüne birçok özellik eklenecek. Hatırlasanıza Twitter’da fotoğraf bile paylaşılamayan günleri... Allah izin verirse, Türkiye’den Periscope’a ‘Developer’ olacak ilk isim olacağım...

Sosyal medyada Periscope’u kullanan herkes, Hollywood yıldızı egosuna sahip!
Canlı yayın yapılan Periscope’ta birkaç video izlerseniz, “Haydi ama hayranlarım, kalplere tıklayın... Beğenin ama beni!” benzeri cümlelerin fazlasıyla kullanıldığına şahit olursunuz.
Uygulama yeni rağbet görmeye başladığı için henüz takipçi ya da beğeni satın alınamıyor. Bu nedenledir ki, Twitter’da milyonlarca takipçisi olan ünlü mü ünlülerin Periscope’taki takipçi sayıları sadece birkaç bin!

Aklı durmuyor tabii; hemencecik, geçici de olsa çözüm üretmiş ‘ünlü’lerimiz. Bakmışlar ki, 100 - 200 beğeniyle değirmen dönmeyecek, sosyal medya danışmanı ufaklıklardan kiralamışlar. Bu çocuklar, ‘ünlü’ ne zaman yayını yapmaya başlasa, parmakları uyuşana kadar beğen tuşuna basıyor.
Video detaylarını tıklarsanız, paylaşımı birkaç yüz kişinin izlediğini ama binlerce beğeninin hep aynı kişiden geldiğini görebilirsiniz...
Siz asıl takipçi satın aldıklarında görün egoları, Periscope ünlülerine yapılan yeni televizyon programlarını...

Apple kullanıcılarının gözü aydın; iOS 8.3 güncellemesiyle birlikte artık ‘Siri’ Türkçe konuşuyor. Bu arada belirteyim, ‘Siri’nin cevap sistemi biraz daha esprili olarak güncellendi. Beyin cerrahisi, siyaset, okul ödevi aramaları için akıllı kankanızı kullanabileceğiniz gibi, aklınıza gelen her konuda muhabbet edebilirsiniz ‘Siri’yle. Bakın ne sordum, ne cevap aldım ‘Siri’ Abla’dan (parantez içleri ‘Siri’nin verdiği cevaplar):
Evli misin? (Anlaşılan tüm dünya benim ilişki durumumla ilgileniyor. Ne tatlı.)
Sevgilim olur musun? (Ben senin bildiğin asistanlardan değilim.)
Eski sürümün daha iyiydi. (Sanal asistanlar bu tür bilgileri açıklamaz.)
Samsung senden daha güzel. (Her şeyim Apple, her zaman.)
Ne yapıyorsun? (Apple Watch için külçelerle metal çubukların ve zirkonyum baklaların dökümüne yardımcı oluyorum. Ah bir görsen, ne muhteşemler!)
Uykum geldi Siri... (Sorun değil Kalust. Umarım tehlikeli bir şey yapmıyorsundur.)

İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Zafer Kayaokay Beyefendi’nin davetlisi olarak, Scott Fitzgerald’ın klasikleşmiş eseri ‘Muhteşem Gatsby’ tiyatro oyununun galasını, Cevahir İstanbul Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde izledim. 1920’lerin Amerika’sında dans, müzik, eğlence, ihtişamlı hayatlar ve aşkı anlatan yarı müzikal oyunda, kişisel menfaatler doğrultusunda yozlaşan ‘Amerikan Rüyası’ anlatılıyor.

‘Muhteşem Gatsby’ yaklaşık bir yüzyıl öncesine dayansa da, izleyene “100 yıl öncesinde de dünya aynıymış!” dedirten bir senaryo. Hikâyenin arka planındaysa ‘Büyük Buhran’la foyaları ortaya çıkmaya başlayan ‘Amerikan Rüyası’ ideali var!
Faik Ertener’in yönettiği ve Şebnem Dokurel Topçuoğlu, Tansel Öngel, Kerem Aslanoğlu, Ebru Unurtan ve Erdinç Gülener gibi daha adını sayamadığım birbirinden kıymetli oyuncuların karakterlere hayat verdiği oyunun büyüleyici yanıysa Devlet Tiyatroları’nın olanaklarıyla, muazzam bir bütçeyle sahneye konulmuş olması.
Demem odur ki bu görsel şöleni kaçırmayın...

ÇÖZÜM FUARI

31 Mart - 5 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen ‘2. Siirt Kitap Fuarı’nın kapanış gününde, Siirt Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz’ın davetlisi olarak Siirt’teydim. 5 Nisan Paza

“Bir kadın sevince tüm iliklerine işleyen bir kuvvetle, bir adamın kalbine saplayacağı tüm hançerlerin iznini kendi eliyle sevdiği adama vermiş olur. İstediği tek şey sevilmektir. Doludizgin, koyu bir aşkın içinde varlığı erisin diye teslim olur. Kendini ömür boyu o kalbe adar kadın. Oysa erkek böyle değildir. Çarpıldığı kadının devasa güzelliği, o kadının kalbine yeterince sahip olana kadardır. Sonra, o kadın da herhangi bir kadına dönüşür.”
Bu sözler Özlem Atalar’ın ‘Şizofrenik Aşk’ kitabından.
Kitabın tamamını okuduğumda, sanki ‘Şizofrenik Aşk’ı üçüncü kez okuyorum gibi geldi. Kelimelerin, cümlelerin çoğu tanıdık. Geriye dönerek sosyal medya paylaşımlarını inceledim ünlülerimizin. Baktım ki çoğu, kitaptan alıntılar yapmışlar cümle cümle. Kaynak göstermemiş büyük çoğunluğu.
Demek o kadar beğenmişler Özlem Atalar Hanımefendi’nin aşk kalemini.
Diyeceksiniz ki “Üçüncü kez okumuş gibi...” dedin?
Üçüncüsü de zaten çoğumuzun içinde barındırdığı şizofrenik aşk duyguları!
Aşk dolu sayfalarına sağlık

Geçen hafta sonu, Regnum Carya Golf & Spa Resort Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk’ün davetlisi olarak Antalya’daydım. İş yoğunluğum nedeniyle aynı gün gidip, tesisi gezerek geri döndüm. Beni üç saatlik tesis ziyareti ve toplantı için, yedi saati İstanbul - Antalya arasında geçirmeye iten neydi biliyor musunuz? Golfün sanıldığının aksine sadece zenginlere ait bir spor dalı olmadığını yazmak, yazmadan önce ‘Regnum Cayra’da neler yapıldığını görmek...
Abartısız söylüyorum; Fikret Öztürk ve bu projede yer alan, ismi bu köşeye sığmayacak ama ellerini taşın altına koymuş kişilerin her biri golf aşığı! Diyeceksiniz ki “Ticaret yapıyorlar, para kazanıyorlar!”
Değil efendim... Tabii ki para kazanılacak ama ‘Regnum Cayra’ya yapılan devasa yatırımla, kat kat fazlasını kazanabilir yatırımcılar. Golfun ülkemiz için önemi şu:
Golf oynamak için ülkemize gelen turistler, gezmek ya da başka etkinlikler için Türkiye’yi ziyaret edenlere oranla çok daha fazla döviz bırakıyor. Antalya’ya gelen turistlerin yarısından fazlasının da golf oynamak için geldiklerini hesaba katarsanız, yılın 12 ayı sağladığı istihdam da cabası.

HUZURLU ZOE

Geçen hafta Renault Türkiye Genel Müdürü İbrahim

Bu hata arama motorlarında ‘Apple, Microsoft’ kelimelerini yazdığınız zaman, üç günde yüzbinlerce kez tıklanan bir YouTube videosu çıkıyordu karşınıza.
YouTube’da ‘NelkFilmz’ yazarak ulaşabileceğiniz kanalda, bahsi geçen videoyu bulabilirsiniz... Ne mi var videoda?
Apple ne zaman yeni bir ürün çıkarsa mağaza mağaza gezerek, bazen bilerek yere düşürüp camını kıran, bazen cihazları yamultan çocuklar bu sefer yeni ürün bulamayınca kötüleyecek, direkt Apple markasına odaklanmışlar.
Dört arkadaş ‘Apple Store’lara sızıyorlar, Apple çalışanlarının giydiği kıyafetlerle. Müşteri tam iPhone ya da iPad sormak için iletişim kuruyor ki çocuklar sözlü saldırıya geçiyor “Şaka mı yapıyorsunuz? Microsoft ve Samsung’un ürünleri dururken Apple satın alınır mı hiç! Paranıza günah” diye.
Gerçek çalışan olmadıkları ortaya çıkınca da “Yaşasın Microsoft” nağraları atarak çıkıyorlar Apple mağazalarından. ABD’de mağaza güvenlik görevlileri ve çalışanlar kahkahalar içerisinde izliyorlar çocukları.
Yap bizde de göreyim, güvenlik ağabey kırsın kafanı gözünü!

İstanbul’da geçen hafta ‘İstanbul Moda Haftası’ / ‘Mercedes Benz Fashion Week’ gerçekleşti. Organizasyonu düzenleyen IMG’nin Berlin, Londra, Moskova, New York, Tokyo, Zürih ve İstanbul başta olmak üzere dünyanın 25 ülkesinde bu tarz organizasyonları yapan en profesyonel şirketlerden biri olması çoğu aksaklıkların önüne geçti İstanbul’da.

IMG sadece düzenlediği moda etkinlikleriyle değil, golf ve tenis organizasyonlarında da efsane...

IFW kapsamında Tween’in ve Serdar Uzuntaş’ın olmak üzere iki defileye vakit ayırabildim.

IFW kapanış defilesi olan Tween’in defilesi geçen cuma gecikmeyle yapıldı. Sponsorların ve ‘Ünlü mü ünlü’lerimizin ‘çıngar çıkardığı’ bekleme dakikalarında bazılarımız kuzu kuzu beklerken sırada Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu Beyefendi takıldı gözüme. “Höyt, ben Tween’in sahibiyim, çekilin kenara geçeyim!” demeden bekliyordu sessiz sedasız sırada.