İyi ve güzel şehir Galli Polis ya da şimdiki adıyla Gelibolu; tarihi, doğası, denizi ve mutfağıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Gelibolu tarih boyunca Pers, Sparta, Makedonya, Bergama, Roma, Bizans ve en son Türklerin hâkimiyetine girmiştir. 1354 yılında fethedilen Gelibolu’nun zenginliği de işte buradan kaynaklanmaktadır.
ULAŞIM:
Gelibolu, Çanakkale’nin Avrupa kıtasında kalan bir ilçesidir. Dolayısıyla İstanbul’dan Tekirdağ üzerinden gelecekseniz feribota binmenize gerek yok. İstanbul’dan 299 km mesafedeki Gelibolu’ya aracınızla yaklaşık 3,5 saatte ya da çeşitli turizm firmalarının otobüsleriyle yaklaşık 4,5 saatte ulaşmanız mümkün.
Bursa ya da İzmir istikametinden gelecekseniz Çanakkale merkezden, Lâpseki’den ya da Çardak’tan feribota binmeniz gerekiyor. Önemli bir hatırlatma; Çanakkale Boğazı’nda ulaşımı belirleyen etmen rüzgâr ve tırlar. İkisinin de fazlalığı uzun bir feribot sırası ve bekleyiş anlamına geliyor. Rezervasyon da geçerli olmadığından konu tamamen sizin şansınıza kalmış demektir J Tabi bu konunun geçerliği, yapımı hala devam eden köprünün tamamlanmasına kadar olacaktır. 2023 yılında tamamlanması beklenen köprü Gelibolu ve Çanakkale’nin ulaşımını olumlu yönde etkileyecektir.
GEZİLECEK YERLER:
1- ÇİMPE KALESİ: Gelibolu ile Bolayır arasında yer alan kale; Eğritaş yazlık alanından yaklaşık 6 km uzaklıkta bulunuyor. Şu an sadece kalıntılarının kaldığı kale, Türklerin Rumeli’de ele geçirdikleri ilk toprak parçası olması bakımından tarihi öneme sahiptir.
2- NAMIK KEMAL’İN MEZARI: 1840 yılında Tekirdağ’da doğup 1888 yılında Sakız Adası’nda vefat eden Namık Kemal; 1872 yılında Gelibolu’ya mutasarrıf (sancak yöneticisi) olarak atanmıştır. Gelibolu sevgisi sebebiyle vasiyeti üzerine Gelibolu’ya yapılan anıt mezarı Gazi Süleyman Paşa’nın mezarının bahçesinde yer almaktadır.
3- BAYRAKLI BABA ANIT MEZARI: Osmanlı donanmasında bayraktarlık yapan Bayraklı Baba’nın asıl adı Karaca Bey’dir. 1410 yılında Yassıada’da Bizans donanması ile yapılan bir savaşta şehit düşmüş ve mezarının üzeri bayraklarla donatılmıştır. Karaca Bey’in hikâyesi ise şu şekildedir: “Karaca Bey, arkadaşlarıyla beraber düşman tarafından sarılır, kimi şehit kimi tutsak olur. Karaca Bey elinde bayrağı ile düşmana direnir, şehit veya tutsak olması durumunda bayrak düşmanın eline geçeceğinden bayrağı düşmana teslim etmek istememektedir. Bayrağı küçük parçalara böler ve yutar, sonra da düşmana saldırır, yaralanır. Yaralı olarak bulunduğunda arkadaşları tarafından kendisine bayrağın nerede olduğu sorulur; düşmana teslim etmemek için yuttuğunu söyler. Komutanı bu sözlere inanmaz. Dürüst ve yiğit biri olan Karaca Bey bunu ispat etmek için keskin palası ile karnını yarar. Son sözü “Benim mezarımdan hiçbir zaman bayrak eksik etmeyin” olur.
Günümüzde mezarın tamamı irili ufaklı bayraklarla donatılmıştır ve halk arasında bir adak yeri olarak da geçmektedir. Adağı gerçekleşenler bayrak getirip asmaktadır. Mezar, Hamza Koy’da fener bölgesinde yer almaktadır.
Gelibolu sınırları içerisindeki diğer anıt mezar ve türbeler ise şu şekildedir:
4-ÇİLEHANE:
Hamza Koy’da, fener altı bölgesindeki çilehane, Yazıcıoğlu Mehmet Efendi’nin makamıdır.
Çilehane adının verilmesinin sebebi, Yazıcızade Mehmet Efendi’nin zaman zaman burada inzivaya çekilmesidir. Mehmet Efendi’nin ünlü eseri Muhammediye’yi çilehane adı verilen bu mağarada yedi yılda (1442-1449) inzivaya çekilerek yazıldığı bilinmektedir.
Çilehaneye gelmişken hemen yan tarafındaki asırlık çınarın altında Çanakkale Boğazı’na nazaran bir çay içmeyi de unutmayın derim.
5- PİRİ REİS MÜZESİ:
Gelibolu’lu Piri Reis, döneminin en büyük deniz bilginlerinden birisidir. 1513 yılında Dünya haritasını çizen Piri Reis’in Gelibolu’da 2 adet anıtı yer almaktadır. Müze, liman bölgesindeki kalenin içinde bulunuyor.
6- GELİBOLU MEVLEVİHANESİ:
Dünya’nın en büyük Mevlevihanesi olup plan bakımında Galata Mevlevihanesi’ne de benzetilmektedir. Yapıldığı yıllarda bir mescid, kütüphane, altmış odalı harem dairesi, yemekhane ve okul barındıran Mevlevihane 33000 metrekarelik bir alana sahiptir. Mevlevihane’nin son şeyhi Burhaneddin Dede, 1. Dünya Savaşı sırasında 3 yıl Şam’da kalınca burası da cephanelik olarak kullanılmıştır. Çok değerli bir kültür mirası olan Mevlevihane günümüzde sema törenlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Girişin ücretsiz olduğu Mevlevihane sema törenlerinin yapıldığı günlerde açılıyor. 2020 yılında planlanmış törenlerin tarihleri şu şekildedir:
7-HAMZA KOY: Osmanlı zamanında Bahçe Çeşme Koyu adı ile anılan koy, günümüzde mavi bayraklı plaja sahiptir. Birçok kafe ve otelin yer aldığı koyda şemsiyelerin yer aldığı ücretsiz halk plajı bulunmaktadır. Genelde düz ve sığ bir denize sahip olduğundan çocuklu aileler tercih etmektedir.
8- NAMAZGAH: Fener meydanındaki açık hava cami olan namazgah, sefere çıkan deniz tüfekçi erleri için 1407 yılında Hacı Paşaoğlu İskender Bey tarafından yaptırılmıştır. Azaplar (henüz evlenmemiş garnizon askerleri) sefere çıkacakları zaman toplu halde burada namaz kılarlarmış. Türünün en görkemlisi olan açık hava camisi Gelibolu’nun en önemli yapılarındandır.
9- GELİBOLU FENERİ: Çanakkale boğaz girişini kontrol eden Gelibolu Feneri denizden 34 metre yüksekliktedir. Kuleden çıkan ışığın 15 deniz mili uzaklıktan görülebildiği söylenen fenerin yanında bir restoran ve piknik alanı yer alıyor.
10-ÇANAKKALE SAVAŞLARI TARİHİ GELİBOLU YARIMADASI: Çanakkale Destanı tanıtım merkezi ile başlayan yarım adaya vaktiniz varsa en az 2 tam gününüzü ayırmanızı tavsiye ediyorum. Tanıtım merkezine giriş yaz aylarında saat 08.30-19.00, kış aylarında ise 09.00-17.00 saatleri arasındadır. Müzeye 5 TL karşılığında giriş yapabilirsiniz. Sinevizyon gösterisi ise 15 TL. Dikkat, müze Salı günleri kapalı.
Şehitliklerin, anıtların, tabyaların, kalelerin, yabancı mezar ve anıtlar ile müzelerin olduğu tarihi yarımadayı çeşitli tur firmalarının eşliğinde gezebileceğiniz gibi telefonuza indirebileceğiniz sesli tur rehberi olan Piri Guide uygulaması ile bireysel olarak da ziyaret etmeniz mümkün. Tarihi yarımada hakkında daha detaylı bilgiyi https://catab.ktb.gov.tr/ adresinden alabilirsiniz.
DENİZ TURİZMİ: Gelibolu; hem Ege, hem de Marmara Denizi’ne kıyısı olması açısından çok şanslıdır.
Gelibolu merkezde Hamza koy, Fener altı ve Eğritaş bölgeleri Marmara Denizi’ne kıyısı olan yerlerdir. Fener altı kayalık, derin; Eğritaş ise daha dalgalı ve sığ bir denize sahiptir.
Hamza koy ise Gelibolu’nun mavi bayraklı tek denizidir.
Canınız Ege Denizi’nde yüzmek isterse ise ortalama yarım saat mesafedeki Saroz Körfezi’ne gidebilirsiniz. Burada denize girilebilecek yerler ise;
Biraz daha yol alıp komşu ilçe Eceabat’a geçerseniz de Kabatepe, Anzak Koyu, Kemikli plajı ve Morto Koyu sizi harika deniziyle bekliyor olacaktır.
LEZİZ MUTFAĞI: İki denize de kıyısı olan Gelibolu’da tavsiye edeceğim ilk şey elbette balık olacaktır. Gelibolu, eskiden festivali de yapılan sardalya balığı ile ünlüdür. Çanakkale Boğazı’na nazır lokantalardan ya da iskele yanındaki balıkçılardan birinde güzel bir balık ziyafeti üstüne tatlı olarak da peynir tatlısını öneriyorum. Fırınlanmş yada fırınlanmamış şekilde 2 türü var, damak lezzetinize göre tercih edebilirsiniz. Benim tercihim fırınlanmamış J Bunun dışında Mevlevi tatlısının da tadına bakabilirsiniz. Eğer ki dönüş vakti geldiyse dönerken bir de içi kıpkırmızı Çanakkale domateslerinden kasayla alın, kışın afiyetle yiyin derim. Bu arada Salı ve Cumartesi günleri Gelibolu’da Pazar kuruluyor, denk gelirseniz uğrayın derim.
BONUS: Gelibolu fazlasıyla rüzgar alan bir bölge, bu sebeple rüzgar sörfü merakınız varsa tam yerindesiniz.
Yaklaşık 30 yıldır her yaz tatilimi geçirdiğim Gelibolu’ya yolunuz düşerse sizi sessiz, sakin ama bir o kadar da keyifli bir tatil bekliyor olacak. Şimdiden keyifle gezmeler…
instagram.com/gezilknur/