1963 yılında Türkiyenin turizm geliri sadece 7 milyon dolardı. Yatak sayısı ise 10 bindi. Milli gelirin 10.8 milyar dolar olduğunu düşünürsek turizmin payı on binde 7ydi. 1973 yılında milli gelir 28.5 milyar dolara, turizm geliri de 171 milyon dolara çıktı. Gerçekten 1968 - 1973 döneminde turizmde müthiş bir sıçrama yaşandı. Altı yılda turizm geliri neredeyse yediye katlanarak milli gelir içinde yüzde 0.6 paya ulaştı.1983 yılına gelindiğinde turizm geliri artık 411 milyon dolardı, yatak sayısı da 60 bine çıkmıştı. Ancak milli gelir içindeki pay hala yüzde 0.66ydı. Yani hızlı büyümemişti. 1984 itibariyle turizm ikinci bir atak yaparak 1988 yılında 2.4 milyar dolarlık düzeye geldi. Bu, milli gelirin yüzde 2.6sı ediyordu. Önemli bir rekordu. Ve Türkiye artık uluslararası turizm piyasasında varlığını hissettirir hale gelmişti. Daha sonra 1999 yılına dek ciddi bir artış olmadı. Turizm geliri 5.2 milyar dolara çıktı, ama milli gelir içindeki payı yüzde 2.8de kaldı. 2004 yılında ise işler iyiye giderse bu pay yüzde 4e çıkmış olacak.Turizm müthiş bir sektör. Birincisi, ülkemizin en önemli sorunu işsizlik. Ve turizm de çok ciddi istihdam sağlıyor. İkincisi, sektör diğer birçok sektörü arkasından sürüklüyor. Çünkü turizm sadece yatak demek değil. Yiyeceğinden, ulaşımına, eğlencesine, alışverişine kadar birçok alanda canlılık sağlıyor. Nihayet turizm kültürel dönüşüm sağlıyor. Bu özellikle istikrarsız Ortadoğunun yanı başında olan ülkemiz için çok önemli.Sektör ayrıca çok ciddi döviz geliri sağlıyor. 1983 yılında turizm ihracatın yüzde 7si kadar döviz sağlıyordu. 1988de bu oran yüzde 20yi aştı. Hala da üç aşağı beş yukarı aynı paya sahip. Demek ki, son yıllarda turizm ihracattan daha hızlı gelişemiyor. Yeni bir atak, ya da turist başına elde edilen geliri artıran tedbirler gerekiyor.Aşağıdaki küçük tabloda da görüldüğü gibi, Fransa turizm sektörünün kaymağını yiyor; tam 77 milyon turist çekiyor. İspanya 52 milyonla ikinci. Bu yıl Türkiye 17 milyon turist çekerse, gelecek yıl da ilk 10a girmiş olacak. Tabii bu ilk bakışta muhteşem görünse de, kişi başına elde ettiği gelir bu ülkelerden çok daha düşük olduğu için gelirde çok aşağılarda kalıyor. Bu yıl ülkemizi 17 milyon turistin ziyaret etmesi bekleniyor. Müthiş bir rakam! Çünkü daha 10 yıl önce bu rakam 6.7 milyondu. Tam üçe katlanmış. Gerçi 1994 yılında gelinen nokta da sevindiriciydi, çünkü 1984 yılına göre (2.1 milyon) turist sayısı yine üçe katlanmıştı. Demek ki, her 10 yılda turist sayısı üçe katlanabiliyor. Bu gidişle 2014 yılında ülkemizi 50 milyona yakın turist ziyaret edebilir. Ve bu da 35 milyar dolara yakın döviz geliri demek. SIRALAMA 2002 turist sayısı1 Fransa 77.0122 İspanya 51.7483 ABD 41.8924 İtalya 39.7995 Çin 36.8036 İngiltere 24.1807 Kanada 20,0578 Meksika 19.6679 Avusturya 18.61110 Almanya 17.96911 Hong Kong 16.56612 Macaristan 15.87013 Yunanistan 14.18014 Polonya 13.98015 Malezya 13.29216 Türkiye 12.782 Öte yandan, 2014te 50 milyon turist için de bugün 421 bin olan yatak kapasitemizi de 1.5 milyona çıkarmamız gerekecek. Kısacası, turizm Türkiye için büyük bir fırsat. hgunes@milliyet.com.tr