Sigara konusu Türkiyede çok önemli. İki bakımdan. Hem çok önemli bir üreticiyiz. Hem de önemli bir tüketici. Bu ilk yazıda okuyucularımıza işin üretim tarafıyla ilgili bilgiler vereceğiz.2001 yılında alelacele 4685 sayılı Tütün Yasası çıkmıştı. O zamanki Devlet Bakanı Kemal Derviş koltuğuna oturur oturmaz 10 günde 10 yasanın çıkmasını isterken bu yasanın da çıkmasını istemişti. Temel dayanağı devletin üreticiden aldığı tütünü satamayıp yakmak zorunda kalmasıydı.Ülkemizde 275 bin hektarda tütün üretiliyor. Yüzde 97si yerli tip olmak üzere 270 bin ton kadar da tütün üretiliyor. Ve böylece 500 binin üzerinde aile, yani hemen hemen 2,5 milyon nüfus gelir sağlıyor.Ancak taban arazi, yani verimli arazide yetişen yabancı kökenli tütün üretimi de artmakta. Bu da bir yandan kaliteli arazilerin yanlış kullanımı anlamına geliyor, diğer yandan da kendi tütünümüzün soykırımı oluyor. Çünkü yerli tütün hem aromatik, hem de katranı (yani sağlığa zararı) daha az.Üretilen 270 bin ton tütünün dörtte biri sigara sanayiinde kullanılıyor. Yarısı ise ihraç ediliyor. Böylece yılda 450 - 500 milyon dolar döviz geliri elde ediliyor. Üstelik ihracat yerli fiyattan daha yüksek olduğundan karlı da oluyor. Üretimin geriye kalan kısmı ise (yani 73 bin ton) stoka gidiyor. (2002 yılında ise bunun 521 bin ton olduğu açıklanmıştı!) Bu çok yüksek bir oran. Asıl patırtı da buradan kopuyor.Stoklanan bu tütün temel olarak Güneydoğuda ve Doğu Anadoluda yanlış biçimde yetiştirilen, ancak TEKEL tarafından siyasal nedenlerle satın alınmak zorunda kalınan ürün. Öte yandan devlet giderek tütün üreticisine daha az destek veriyor. 1997 yılında tütün üreticisi aile yıllık ortalama 765 dolar gelir elde ederken, destekleme alım fiyatlarının sürekli enflasyonun çok altında kalmasıyla, 2000 yılında 119 dolar elde eder olmuştu. Malum tütün üreticisi fakirdir.Ülkemizde rekoltenin üçte ikisini TEKEL alıyor. TEKEL aldığı bu tütünün yine en az üçte birini diğer özel fabrikalara satıyor. Geri kalanıyla da sigara üretiyor. Diğer bir deyişle, özelleşen TEKEL tütün alımından çıkınca, geriye sadece rekoltenin 65 bin tonunu kullanan bir işletme kalıyor.Bu işletmenin de kaç para edeceği merak konusu. Çünkü diğer yandan da TEKELin ülkemizdeki sigara tüketimi içindeki payı giderek düşüyor. Yılda 250 trilyon kar eden bu kuruluş on yılda 2 milyar dolara yakın para kazanır. Şimdiye dek TEKEL özelleşirken, tüketimin hep aynı kalacağı veya artan nüfusun yaratacağı yeni müşteriler üzerinden fiyat hesaplanıyor. Oysa ciddi bir kampanyayla sigara tiryakileri azaltılabilir, o zaman da bu rakamlar pahalı gelebilir.TEKELin sigara işletmesi mutlaka satılmalı. Ancak tütün üretimi mutlaka belli düzenlenmeler altına sokulmalı. Tütün Kurulunun görevi de bu. Çünkü sigara öldürüyor, ama tütün aile geçindiriyor. Yani tütünün tüketimi zararlı, ama üretimi yararlı. hgunes@milliyet.com.tr Önceki gün ajanslar TEKELin tütün ve sigara üreten kısmına Japonlardan sonra Güney Korelilerin de talip olduğunu açıkladı. Güney Korenin en büyük sigara üreticisi KT & G Şirketinin CEOsu Kwak Young - kyoon ise Bulgaristanla da ilgilendiklerini açıkladı.