Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ancak bunu oluşturacak bir siyasal oluşum görünmüyor. Anamuhalefet partisi CHP tam bir keşmekeş içinde. Parti içinde yükselen tatminsizlik duyguları pozitif siyaset yaratmıyor, üretemiyor. Ortaya toplumsal bir proje ya da umut çıkmıyor. Yalnızca parti politbürosuyla, ona karşı olanlar çarpışıyor.Siyaset, toplumsal gereksinimler karşısında doğru ve uygun politika önerilerinin önerilmesinden ibarettir. Demokratik rejimlerde de, seçmen sorunu doğru belirleyenden çok, çözüme, yani umuda oy verir. CHPnin sorunu da aslında bu. Ve bu bir türlü algılanamıyor. Son yirmi yıldır CHPyi yönetenler 1970li yılların siyasi mirasına konarken, hiç katkı yapamadıkları için o miras giderek küçüldü. Çünkü ufukları yoktu. Ve hala ortalıktalar!Günümüzde sol aydınlarla CHPnin söylemi arasında ciddi bir fark gözleniyor. 1960lı yılların sonunda da benzer bir durum yaşanmış, ancak Ortanın Solu Hareketiyle bu durum telafi edilmişti. Bugün ise, açıkçası, Yeniden CHP Hareketi dışında böylesi bir arayış, çaba gözlenmiyor. Tabii bir de RADİKALde yayımlanan ve daha liberal açılımı olan Kemal Dervişin çalışması var. "Toplumsal yapı nerede ve nasıl değişti? Talepler neler? Sosyal demokratlar ne yapmalı?" gibi sorular CHP kulislerinde, gündeminde hiç yer almıyor. Sadece kısır bir iç çekişme gözleniyor.Oysa CHPnin yeniden yapılanması ciddi bir iş. Ve iki boyutu var. Biri söylem, diğeri de kadro. Farklı bir Türkiye hayaliyle yola çıkarak, kulis çalışmalarından çok, düşünce üretilmesi gerekiyor. CHPde en önemli noksan, fikir. Fikirsel tartışma olmayınca kişiler öne çıkıyor ve politbürosu egemen oluyor.Unutulmamalı ki, halk şikayet merci değildir. Yanlışlar üzerine oy alınamaz. Demokrasi halkın farklı çözüm önerileri karşısında karar verme sürecidir. Dolayısıyla, CHP giderek çarpıklaşan bu toplumsal yapının daha dengeli bir biçime gelmesi için çalışmalar yapmalı, politika geliştirmeli. Yoksulların, dar gelirlilerin refahının artmasıyla ilgilenmeli. Giderek sıkıntı yaratan AKP iktidarını engellemenin yolu da budur.İşte bugün muhalefetteki kırılma da buradan kaynaklanıyor. Kriz çıkıyor; tüm partiler tasfiye oluyor. Ama sosyal demokrat bir parti değil, yepyeni bir parti birinci oluyor. Çünkü bu parti toplumu doğru okuyor. Tabii bir de yeni ve genç bir kadroya sahip.YÖK Yasasında görüldü. Parlamentoda muhalefet yaparak bir yere varmak mümkün değil. Doğrudan Anadoluya, seçmene gidilmesi gerekiyor. Bir toplumsal arayışın, dirilişin başlatılması gerekiyor. Yeni fikirlerin, sosyal demokrat çözümlerin halka anlatılması gerekiyor...Atatürkün kurduğu, aydınların partisi yine sorunlu. Yine kaynıyor, tartışılıyor. Kırılmalar gözleniyor. Umarız bu kez kırılma gövdeden olmaz, bir yenilenmeyle tamamlanır. hgunes@milliyet.com.tr Dünkü yazımızda hükümetin politikalarında ve aldığı destekte bir kırılma başladığını yazmıştık. Üstelik, hemen yanı başımızda, Irakta, ABDnin giderek batağa saplanması ve dünyada düşük faizli dönemin sona ermesi artık zorlu bir döneme girildiğini gösteriyor. İşte böylesi bir dönemde Türkiye yeni umutlara gereksinim duyuyor.