Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son yıllarda bir türlü durgunluktan çıkamayan ABD ekonomisinin bu yıl canlanmaya geçmesi en önemli beklenti. Ancak ilk kez bu canlanma olasılığı diğer ülkelerde tedirginlik yaratıyor. Çünkü ABD ekonomisinde canlanma başlayınca bunun enflasyona da yansıyacağı düşünülüyor. Haliyle nominal faizler de yükselecek. Üstelik enflasyonist bekleyişlerin yanı sıra ABDnin Merkez Bankası FEDin de kendi faizini yükseltme olasılığı var.Oysa ABDde faizler çok düşükken küreselleşen sermaye akımları gelişmekte olan ülkelere akıyor. Böylece bu ülkeler hem düşük faizden yararlanıyor, hem de istikrara kavuşuyorlar. Son 2 - 3 yıldır borç sarmalında bu tür ülkelerin hızla krizden uzaklaşmalarında bunun ciddi bir payı var.Amerikada istatistiki veriler içinde sanayi üretimi canlanma bakımından belki en güvenilir gösterge. Geçen yıl genel olarak yüzde 0.2 - 0.3 arasında seyreden sanayi üretim artışları pek umut vermemişti. Fakat ocak ayında sanayi üretim artışı yüzde 0.7 ve şubat ayında da yüzde 0.8 çıkınca hava birdenbire değişti. Toparlanma oluyor sanıldı. Mali piyasalarda dolardaki düşüş durdu, değer kazanmaya başladı. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin eurotahvillerine hücum sona erdi.Ancak geçen hafta mart ayında sanayi üretiminin yüzde 0.2 küçüldüğü açıklandı. Üstelik kapasite kullanım oranında da artış durmuş, aksine gevşeme başlamıştı. Tüketim mallarına olan talep yüzde 0.4 daralmış, aylardır dayanıklı tüketim mallarında süregelen artış artık sona ermişti. Kısacası, açıklamalar hayal kırıklığı yaratmıştı.Gelelim Amerikalıların ruhlarına veya duygularına. Michigan Üniversitesinin yaptığı Tüketici Güven Endeksine bakıldığında gerek beklentilerde, gerekse mevcut duruma ilişkin sorularda nisan ayında açıklanan verilerde 2 puanlık düşüşler gözleniyor. Yani tüketicilerin birdenbire güven kazanıp ekonomide canlılık sağlayacağı izleniminin yanıltıcı olduğu anlaşılıyor.Bunun üzerine son haftalarda euro karşısında yüzde 7 - 8 kadar değer kazanan dolar tekrar değer kaybetmeye başladı. Ayrıca, FEDin dolar faizini yükseltilmesine daha zaman olduğu anlaşıldı ve gelişmekte olan piyasaların bonoları yeniden satın alınmaya başladı.Ancak bu arada ABDde mart ayı enflasyonu beklenenden yüksek çıktığında gelişmekte olan piyasalarda ne denli satış geldiği görülmüş oldu. ABDde canlanma olduğunda belki dünyada olumlu bir yapı oluşacak. Ancak faizler arttığında çok yüklü borçları olan gelişmekte olan ülkeler hayli sıkıntıya girecek. Türkiye de bundan nasibini alacak.Gelelim ABDdeki canlanmaya. Irak bataklığına saplanan ABDnin çabuk ve kolay sıyrılacağı sanılmamalı. Üstelik başkanlık seçimlerine tam 7 ay var. Yani, Bushun kaybetmesi daha olası görülse de, ortada bir de belirsizlik faktörü var. Kısacası, Sam Amcanın da işi zor, ona vagon olanların da. hgunes@milliyet.com.tr Amerikan ekonomisinin dünyanın lokomotifi olduğu biliniyor. ABD ekonomisi genişlemeye başlayınca çoğu ülke ekonomisi ferahlıyor. Tersine daralma sürünce bu ülkelerin baş ağrısı sürüyor. Bu nedenle herkes gözünü ABD ekonomisinin canlanmasına dikiyor.