Risk alınırsa elbette kazançlar artar. Ama tüm sermaye de kaybedilebilir. Çünkü risk kendi elinizde olmayan bir şeydir. Karşılaşmamak istiyorsanız, bunun tek bir yolu vardır; o da sigorta. Riski örtecek kadar bir prim ödeyerek daha huzurlu yaşamak mümkün. Ama ne yazık ki, çeşitli nedenlerden bazı insanlar riskten kaçınmasına rağmen, sigortadan da kaçıyor.Sigorta sevmemenin çeşitli nedenleri var. Birincisi, sigorta ödeyecek kadar bir paranın olmaması. Yani kişi başına gelir düşükse sigorta yaygınlaşamıyor. İkincisi, sigorta bilincinin gelişmediğinde sigortacılık gelişemiyor. Ve üçüncüsü sigorta şirketlerinin müşteri üzerindeki olumsuz etkileri de sektörü baltalıyor. Nihayet bazı sigortaların çok pahalı oluşu da sektörün gelişmesini sınırlıyor.Sigortacılık, gelişmiş ülkelerin başlıca sektörleri arasında. Oysa bu sektör ülkemizde çok güdük kalmış. Orta vadede bir hayli gelecek vaat etse de, yakın zamanda hızla gelişeceği görülmüyor. Ülkemizde sigorta sektörü milli gelir içinde yüzde 1 kadar paya sahip. Oysa bu sektör çoğu gelişmiş ülkede milli gelirin yüzde 10una yaklaşan büyüklükte.Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, dünyanın 5 büyük ülkesi sigorta pazarının yüzde 74üne sahip. Yani pastanın büyük parçasını bu ülkeler alıyor. Geriye kalan 130 ülke bu pastanın geriye kalan kırıntılarını paylaşıyor. ABD ise tek başına bir dev piyasa. Dünyanın sigorta piyasası Londrada olmasına rağmen, ABDdeki sigorta hacmi çok yüksek.Öte yandan, bazı gelişmekte olan ülkelerde sigorta sektörü daha iyi bir düzeyde görünüyor. Örneğin Kore; dünya pazarının yüzde 2sine sahip. Portekiz ve Brezilya ise dünya piyasasından benzer pay alıyorlar, ama aynı kefeye konulmamalılar. Çünkü Brezilyanın nüfusu Portekizden belki 20 kat fazla. Korede kişi başına sigorta harcaması, yılda 1.150 dolar. Brezilyada ise 73 dolar. Brezilyaya sektör milli gelir içinde yüzde 2.8 paya sahip, Korede ise yüzde 13.2003 yılı verileri henüz elimize ulaşmış değil. Ancak 2002 yılında dünya sigorta piyasaları yüzde 5.5 gelişmişti. Önemli bir gelişme. Ancak fiyatların (primlerin) genel yükseliş olgusu dikkate alınırsa gerçek gelişmenin daha az olduğu ortaya çıkacaktır.Türkiyede ise kişi başına yılda 55 dolarlık sigorta harcaması var. Kısacası nüfusa ve milli gelire çok küçük. Gelişmesi için çok mesafe gerekiyor. Başta da eğitim. Çünkü toplum bu konuda hayli bilinçsiz. İnsanlar türlü sınıflara ayrılabilir. Çalışkan - tembel, uyumlu - ters, yumuşak - asabi vb. Ama bir ayrım da risk seven - sevmeyen biçiminde olabilir. Gerçekten bazı insanlar o denli riske düşkündür ki, sonunda kumara merak salar. Bazısı da memurdur. "Aman parama bir şey olmasın. Sağlamda dursun" diye sürekli tasarruf yapar. Yaşamını güvencede tutmak ister. Milyar USD % payABD 1,000,0 38,1Japonya 446,0 17,0İngiltere 236,0 9,0Almanya 136,0 5,2Fransa 125,0 4,8Portekiz 8,0 0,3Brezilya 12,6 0,5Meksika 12,8 0,5Yunanistan 2,7 0,1Güney Kore 55 2,1TÜRKİYE 2,4 0,1DÜNYA 2,696,9 100,0 hgunes@milliyet.com.tr Sigorta prim üretimi