Vay be, ne açıklamaymış, denebilir. Ancak biz bu açıklamaların piyasaları kısa bir süre olumsuz etkilese de, tedirginliğin kaynağının farklı bir yerde olduğu kanısındayız.Öncelikle iki gelişmeyi ayırt etmekte yarar var. Birincisi kuşkusuz Kıbrıs. İkincisi de ekonomideki gelişmeler. Kıbrıs konusunda müzakerelerinin ardından Denktaşın aldığı karşı tavır piyasalarda bir belirsizlik yarattı. Çünkü Denktaş adada halkoyunu doğrudan etkileyebilecek isimlerin başında geliyor. Kaldı ki, Türk tarafı kabul etse de, Rum tarafının reddetme olasığı daha fazla. Bu durumda Kıbrısta Rum kesimi ABye tek başına girebilir. Ve KKTC de ayrı bir devlet olarak bir çıkmaza sürüklenebilir.Kıbrıs konusundaki bu belirsizlik aslında döviz piyasasını etkilemese de, borsada bir gevşeklik yaratmıştı. Oysa döviz kurundaki hareketlik çarşamba öğleden sonra Fransız bakanın demeciyle oluştu. Ve dün sabah saatlerinden itibaren döviz kurundaki hareketlik hızlandı.Nedenine gelince. Bizce Merkez Bankasının günde 70 milyon dolar ihaleyle, 70 milyon dolar da opsiyonla döviz satın almaya başlaması küçümsenmemeli. 140 milyon dolar ciddi bir meblağdır. Ve sürdürüldüğü taktirde her ay 3 milyar doların üzerinde piyasadan döviz çekileceği anlamına gelmektedir. Önceki gün Fransız Dışişleri Bakanı Michel Barnier, ardından da iktidardaki UMPnin lideri Alain Juppe Türkiyenin AB üyeliğine karşı çıkacaklarını açıklayınca piyasalar tedirgin oldu. Üstelik bu tam da Kıbrıs müzakerelerinin tamamlanıp Annan Planının halkoyuna sunulduğu bir döneme rastlayınca hem döviz kuru yukarı, hem de borsa aşağıya gitti. İlk bakışta bankalar bunu küçümsese de, kuru tırmandırabilecek düzeyde olduğu düşünülmelidir. MB yılbaşından bu yana ciddi miktarda döviz almaya başlamıştır. Ocak ayında ihalelerle 286, opsiyonla da 106 milyon dolar, şubat ayında da ihalelerle 805, opsiyonla da 128 milyon dolar çekildi. Bu iki ayda piyasadan tam 1.3 milyar dolar çekilmiş. Mart ayında ise MB hızlanmış. 1.4 milyar ihalelerle 498 milyon dolar da opsiyonla döviz almış. İçinde bulunduğumuz ay ise ilk dört günde 344 milyon dolar ihaleyle, 144 milyon dolar da opsiyonla alım yapmış, yani neredeyse 500 milyon dolar.Kısacası, bu yıl ihalelerle toplam 3.7 milyar dolar çekilmiş. 16 Şubat tarihindeki 1.3 milyar dolara yakın doğrudan alımı da hesaba katarsak rakamın boyutu ortaya çıkar. Çekilen bu döviz azımsanmamalı. Yılbaşından bu yana tam 4.1 milyar dolar ediyor. Gerçi geçen yıl da 10 milyar dolara yakın döviz alımıştı. Ancak o dönemde reel faizler daha yüksekti ve ters para ikamesi daha güçlüydü.Evet, kur yukarı, borsa da aşağıya gitti. Ama biz bundan sonraki gelişmeleri farklı görüyoruz. KKTCde "evet" çıkma olasığı daha yüksektir. Bu oluşunca da piyasalar sevinçten çıldırabilir. Döviz düşebilir, borsa ise fırlayabilir. İkincisi, MB bir süre sonra daha az döviz alma yoluna gidebilir. Kaldı ki, bankalar opsiyonların tamamını kullanmayıp biriktirdikleri dövizleri piyasaya verir ve oyunu terse çevirirlerse kurda gevşeme çok hızlı olur.Gelişmeleri birlikte izleyeceğiz. hgunes@milliyet.com.tr