Son üç haftadır döviz kurlarında ciddi bir oynaklık gözleniyor. İlginçtir, bu oynaklık farklı nedenlere bağlanıyor. Biri siyasal gelişmeler. Anlayamadığımız ilk konu da bu. Bazı bankacıların yorumuna göre piyasaların düzelebilmesi için olumlu bir haber gerekiyormuş. Çünkü her türlü olumlu haber artık satın alınmış, yenisi gelmediğinden piyasa ters dönmüş. Saçma sapan bir yorum! Olumsuz bir haber olmadığına göre neden kurlar olumsuz yöne hareket etsin ki? Ülkemizde zaman zaman ekonomik gelişmeler yorumlanırken çarpıtılır. Sonra bunlar gerçek sanılır ve herkes ağzına dolar. Ülkemizde gelişmeler üç kesim tarafından yorumlanır. Birincisi, işadamları. Bunların bir kısmı ne yazık ki ekonomiden anlamaz, ama anladığını sanır. Zaten en kötüsü de bilmediğini bilmemektir. İkincisi, genç bankacılar. Bunların da bir kısmı miyoptur. Günlük gelişmelerden yapısal doğrultu çıkarırlar. Ters bir gelişme karşısında da cayar, tam aksini savunurlar. Dinlerken ambale olursunuz! Üçüncüsü de bazı genç ekonomistlerimizdir. Bu yorumların kimisi cahilcedir, kimisi de olsa olsa kasıtlı. Ama sorsanız, her gelişmeyi önceden doğru tahmin etmiş ve müşterilerini abat etmişlerdir. İkinci saçma yorum ise, cari açığın aşırı boyutlara varması. Oysa cari açık rakamı kurların yükselme trendi başladıktan sonra açıklandı. Kaldı ki, tek aylık cari işlemler rakamına bağlı olarak kurun hemen düzelme eğilimine girmesi büsbütün saçmalık! Cari açığın yapısal olduğu ortaya çıkmalı ki, kurlardaki beklenti tersine dönsün. Nihayet ocak ayında cari işlemler 800 milyon dolara yakın açık verirken kur keyifli biçimde düşüyordu. Üstelik aynı ayda (23 Ocak) Merkez Bankası (MB) döviz alım ihaleleri başlatmamış mıydı?Yorumun devamı şöyle; önceki hafta şubat ayına ait dış ticaret istatistikleri cari açığın şubatta daha da yükseleceğini gösteriyormuş. Yani kurlar daha da yukarıya gidebilirmiş. Oysa ocak ve şubat aylarında ödemeler dengesi 2 milyar dolar cari açık verse bile, MB 1.5 milyar dolar ihalelerle, 1.3 milyar dolar da doğrudan alımla toplam 3 milyar dolara yakın döviz aldı. Hepsi beraber 5 milyar dolara yakın dövizin nereden karşılandığı merak konusu. Tek aylık cari açık rakamı Düşünün bir daha: İki ayda 5 milyar dolar açık! Bu denli sıcak paranın girdiğini iddia etmek zor. Bunun bir kısmı dış kredi ve orta vadeli kredilerle sağlanmış olsa da, bir kısmının içeride bozulan dövizlerle karşılandığına kuşku yok. Merkez Bankasının insafsızca emdiği paranın kaynağı da buydu. Unutmayalım, 23 Ocaktan bu yana Merkez Bankası 6 milyar dolardan fazla dövizi piyasadan çekti. Eğer ilk dört ayda cari işlemler açığı 3 milyar doları buluyorsa, toplam olarak 9 milyar dolarlık bir döviz arzı gerekiyor. Bu da ancak ve kısmen, ters para ikamesiyle açıklanabilir.Ters para ikamesi beklentiler olumsuz yöne gitmedikçe sürecektir. Türk ekonomisinde beklentiler hala olumludur. Son haftalarda dövizde hareketlilik yabancılardan kaynaklanmaktadır. Yabancılar çok kısa bir sürede çıkmakta, çıkarken aldıkları dövizler de kuru yükseltmektedir. Tabii Merkez Bankası son iki aydır döviz piyasasını kupkuru hale getirmeseydi kur bu denli yükselmezdi. Üstelik yabancılar çıkmaya başladıktan sonra birkaç gün daha alımlı ihaleleri sürdü.Şu ara spekülatörler sığ piyasada kurla oynar hale geldiler. MBnin müdahalesini istiyorlar. Oynaklık ise had safhaya geldi. MB de durumu seyrediyor. Ancak olay geçicidir. Her şey yakında yerli yerine oturur. hgunes@milliyet.com.tr Ters para ikamesi, yabancı çıkışı