Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Uzun süredir ülkemizde daha sağlam olduklarını düşünen bankalar bu güvencenin kaldırılmasını savunuyordu. Şimdi arzularına kavuşuyorlar. Bankalar, bu uygulamanın zayıf bankaları koruduğunu ve piyasada rekabetin sağlanamadığını iddia ediyordu. Doğruydu da. Böylesi bir uygulama ahlaki çöküntü (moral hazard) yaratıyordu. Nasıl olsa banka mevduatları devlet garantisi altındaydı...Ancak olay o denli basit değil. Bankacılığın büyük bir kısmı kamuda. Mevduatların yüzde 34ü. Haliyle her şey devlet güvencesi kalkınca kamu avantajlı hale gelecek. Çünkü kimse kamu bankalarının batabileceğini düşünmez. Bu da başka bir haksız rekabete yol açabilir. Kısacası, önce özelleştirme gerekiyor.Mevduat sigortası dünyanın her yerinde farklı biçimde uygulanıyor. Kiminde kamusal, kiminde özel, kiminde mecburi, kiminde ihtiyari. Kiminde kısmi, kiminde tamami.ABDde mevduatların 100.000 dolara kadar olan kısmı kamusal olarak sigorta kapsamında. Avrupada sigorta daha sınırlı. AB içinde mevduatların 30.000 euroya kadar olan kısmi güvence altında. Geri kalanı mevduat sigortası kapsamı dışında. ABDde neden daha yüksek bir limitin olduğu sorulabilir. Yanıt basit, Amerikada banka sayısı çok fazla ve büyük kentler dışındaki bankaların koruma altında olması gerekiyor. Risklerin dışında, mevduat sigortasında, iki unsur çok önemli. Birincisi, kişi başına düşen gelir. Diğeri, mevduatın ortalama büyüklüğü. Mevduat sigortasının kişi başına gelirle orantılı olması gerekiyor. Öte yandan bazı ülkelerde tasarruf belli ellerde yoğunlaşıyor. Örneğin bizde de mevduatların büyük kısmı az sayıdaki tasarrufçuya ait. Kısacası, sınır ortadan kalkınca özellikle zengin mudiler zarar görüyor. Gerçi sınır konunca bu zengin mevduat sahipleri de mevduatlarını bölerek farklı bankalara yatırabilirler.Mevduatlar bir tek devlet tarafından garanti altına alınmıyor. Sigorta şirketleri de mevduatları sigortalayabilir. Bu durumda devlet belli bir düzeye kadar daha ucuz sigorta sağlamış olur ve özellikle dar gelirliler korunur. Bu sisteme belli bir güvence de sağlayabilir. Böylece her banka mevduatları kime ve hangi sınırda sigorta ettirdiğini mudilerine anlatarak mevduat toplayabilir. Yani sadece faize göre değil, sigortaya göre de mevduat toplanmış olur.Bununla beraber, devlet ve özel kesimin birlikteliğinde sağlanan bu sistemden önce, özelleştirmenin tamamlanması ve geri kalan bankacılık sistemindeki sorunların çözülmesi gerekiyor. Kısacası, kriz bitti diye mevduatlardaki sınırsız sigorta ortadan kalkıyor, ama yapılması gereken daha çok şey var. Unutmayalım, sistemdeki en büyük sorun hâlâ bankacılık. hgunes@milliyet.com.tr 5 Temmuz 2004te banka mevduatları üzerindeki sınırsız sigorta kalkıyor. Bu sistemde önemli bir değişiklik olacak. Malum, krizlerde mevduatların tamamı devlet güvencesi altına alınmıştı. Ancak bu bize pahalıya mal oldu. Milli gelirin yüzde 20sine varan bir bedel ödedik, neredeyse 55 milyar dolar!