Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Son günlerde, döviz piyasasında oluşan oynaklığın, Kıbrıs görüşmeleri konusundaki olumlu beklentiler nedeniyle artması sonucu, Merkez Bankasınca bugün döviz piyasasına doğrudan alım yönünde müdahale edilmiştir. Diğer doğrudan alım ya da satım müdahalelerimizde olduğu gibi, bu müdahale de, döviz kuru seviyesinden duyulan bir rahatsızlığı ifade etmemektedir."MB ne derse desin, bu müdahalenin kur düzeyinin yarattığı rahatsızlıktan kaynaklandığı bir gerçek. Kaldı ki, MB Başkanı Serdengeçti geçtiğimiz yıl çeşitli konuşmalarında bunu dile getirmişti.Tabii, MB müdahale etmeseydi, kur belki de 1.300.000 TLnin altına gevşeyecek, yabancı girişleri durduğunda ise büsbütün yukarı düzeltme yapacaktı. Yani oynaklık daha da artacaktı.Öncelikle şunu belirtelim. 1.2 milyar dolarlık müdahale resmen astronomik! Dünyanın neresinde olursa olsun bu boyuttaki bir müdahale etkili olur. Oysa kur sadece 30 bin lira kadar yukarı gitti. Bir günde bu denli bir döviz bozma talebinin oluşmasına da anlam vermek çok zor. Yabancı deseniz, neden hepsi tek günde girsin? Gerçekten konu tam bir bilmece.Gerçi bu boyuttaki döviz arzının boyut ve zamanlamasını MB öngörmüş ki, o gün bu müdahaleyi yapmış. Ancak şimdi de MBnin bunu ne kadar sürdürebileceği merak ediliyor. Çünkü aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi, MBnin adeta kulaklarından döviz fışkırıyor; döviz rezervleri 35 milyar doları bulmuş durumda. Önceki gün Merkez Bankası döviz piyasalarına doğrudan müdahale ederek tam 1.2 milyar dolar aldı. Merkez Bankasının açıklaması klasikti: Tarih Piyasaların günlük işlem hacmi (Milyon ABD $)05 - 02 - 04 338,88 06 - 02 - 04 407,71 09 - 02 - 04 224,70 10 - 02 - 04 172,19 11 - 02 - 04 188,24 Yandaki tabloda günlük döviz piyasalarındaki işlem hacminin 200 - 400 milyon dolar arasında değiştiği görülüyor. Çift taraflı bu işlemlerin yanı sıra MB ihaleler yoluyla her gün piyasadan en az 30 milyon dolar daha çekiyor.Ancak, MBnin bu boyutta bir rezervi barındırması da gerekmiyor. İthalatın yarısına, dış borcun da (142 milyar dolar) dörtte birine varan bir rezerv elbette çok yüksek. Üstelik maliyetli de.IMF borcu elde edildiğinde MB 2002 yılının başında 18 milyar dolarlık rezerve sahipti. Ancak daha sonra gerek Nisan 2002de başlattığı, gerekse Mayıs 2003ten itibaren tekrar sürdürdüğü döviz alım ihaleleriyle MB rezervlerini bugünkü düzeyine tırmandırdı. Geçen yıl neredeyse tam 10 milyar doları piyasadan aldı. Ancak MBnin bu politikasını sonsuza kadar sürdürmesi beklenmemeli. hgunes@milliyet.com.tr