Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önceki gün ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş CNN Türk'te Tayfun Ertan'ın programında sıcak paradan ve kur düzeyinden şikâyet ederek iki öneride bulunmuş. Birisi Merkez Bankası'nın döviz alımlarını artırması. Diğeri de Hazine'nin bazı dış borçları erken ödemesi. İlk seçenek fazlasıyla tartışıldı. İkinci öneri de tartışılsa da, tekrarlamakta yarar var. Hazine'nin dış borçlarını ödemesi, içeriden döviz alarak yurtdışına veya yurtiçine döviz cinsinden borçlarını ödemesi demektir. Yani kamu tarafından bir döviz talebi doğacaktır. Dün piyasalar çalkalandı. Amerika'da faiz artışlarının süreceği beklentisiyle, gelişmiş ya da gelişmekte olan tüm piyasalarda çöküşler oldu. Ve öğlen dolar 1.325 YTL'ye çıktı. Buna rağmen çıkış abartılmamalı. Merkez Bankası'nın bir gündeki 5 milyar dolarlık döviz alımı doları 1.34 YTL'ye çıkarmıştı. Bu da benzer ölçekte bir çıkış. Ancak aynı zamanda Hazine'nin bir yerden bunun TL karşılığını bulması gerekir. Elde avuçta sadece borç olduğuna göre Hazine piyasalardan TL cinsinden borçlanacak, bu da faizleri artıracaktır. Hükümet elbette böyle bir politika tercihine gidebilir. Ancak bunun başlıca sonucu oldukça yükselmiş bir TL faizi olur. 2001 yılında Hazine döviz üzerindeki baskıyı azaltmak için bankaların açık pozisyonunu kendi üzerinden kapatmasını sağlamıştı. Bir takas işlemiyle TL bonoların döviz bonolarıyla değişmesi gerçekleşti. Derviş'in bugünkü önerisi de fiilen bunun tam aksi. Peki, bu hareket gerçekten döviz kurunu yükseltebilir mi? Unutmayalım ki, Merkez Bankası'nın 5 milyar dolar aldığının ertesi günü bile kur düştü. Yani ne kadar alınacak da kur üzerinde kalıcı bir etkisi olacak?Türkiye'nin dış borcu 165.3 milyar dolar. Bunun ancak 66.2 milyar doları kamuya ait. Yani erken ödeme söz konusu olabilecek olan azami rakam 66.2 milyar dolar. Kamunun döviz cinsinden borcu ise 94 milyar dolar. Yani hem içeriye, hem de dışarıya döviz cinsinden borçlar ele alındığında rakam elbette büyüyor. Çünkü yurtiçinde de döviz cinsinden borçlanma yapılıyor. Ancak içeriye ödenecek döviz borçları kur üzerinde yukarı doğru bir baskı oluşturmayabilir. Çünkü aksine iç dolaşıma döviz sokulmuş oluyor. Önemli olan bu dövizlerin dışarıya ödenmesi, sistemden çıkması. Faizler yükselir Kamunun dış borçlarının (toplam döviz değil) sadece 2.9 milyar doları kısa, 68.7 milyar doları orta ve uzun, 13.4 milyar doları da büyük ölçüde Dresdner hesaplarından oluşan Merkez Bankası borçları. Bu nedenle Derviş'in önerisinin kur etkisi olabilmesi için, kamunun kısa vadeli dış borçları ödemesi hiçbir anlam taşımaz. Çünkü rakam küçük.Ya uzun vadeli borçların ödenmesi gerekiyor, ya da IMF'ye olan borçların. IMF'ye olan borçlar oldukça ucuz olduğuna göre, elde tek olanak olarak uzun vadeli borçların ödenmesi kalıyor. Bu da pek kolay değil. Bu arada dünkü sıcak para çıkışında aklımıza geldi: Dün olduğu gibi uluslararası koşullardan değil de, içeride bir tasarımla kur ve faiz yükselirse, ne olur? Tabii yeniden oluk oluk sıcak para akmaya başlar. O zaman da neden bu kadar zahmete girildiği sorulur. hgunes@milliyet.com.tr Yeniden sıcak para