Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Önceki gün Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Londra Belediye Başkanı'nı kabulünde, soruları yanıtlarken, IMF heyetinin gelişinin kendilerine bağlı olduğunu belirterek, zamanlama konusunda; "ne zaman telefon açıp (biz hazırız, gelin) dersek o zaman gelecek" demiş. Bu açıklama Reuters'te ilk çıktığında piyasalarda tedirginlik yarattı. Sonra bu olumsuz hava biraz olsun dağıldı.
Ancak konu önemli. Birincisi, anlaşılan IMF heyeti bu ara gelmiyor. Demek ki, önemli bir sorun olmasa bile, bir gecikme var. Kaldı ki, yani ikincisi, IMF'nin gelmeyişinin ardında hükümetle IMF arasında bir anlaşmazlığın olduğu görülüyor. Ve henüz düzeltilmiş değil. Üçüncüsü, IMF ancak bu hazırlıklar tamamlandığında çağırılacak, ama belki de o zaman başka önkoşullar öne sürebilecek.
Babacan, bir başka soruya karşılık, kaynak paketiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini, ancak Başbakan'ın doğalgaz ve akaryakıta zam yapılmayacağını söylediğinin hatırlatılması üzerine, "çalışmalar bitmedikten sonra, bu konuda açıklama olmaz. Çalışmaların ortasında aldığınız haberlerin çoğu yanlış" yanıtını verdi.
Bu yanıt da dördüncü konuya ışık tutmuş oluyor. IMF'nin talebi açık; ek kaynak istiyor. Hükümetin ise IMF'yi tatmin edecek bir çözümü henüz bulamadığı anlaşılıyor. Ya da Başbakan'ın peşinen olumsuz pozisyon alması işleri karıştırıyor. Malum IMF'nin akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarına zamda ısrarı üzerine Başbakan birkaç hafta önce "ek zam ve ek vergi yok" demişti.
Aslında bulunması gereken ek kaynak en fazla 3.1 katrilyon. Hükümet bunun bir kısmının harcamalardaki kısıntılarla elde edileceğini dile getirse de, IMF yatırımlardaki kesintilerle elde edilecek dolaylı kaynağa pek razı değil. IMF daha çok KİT ürünlerine, akaryakıta ve elektrik fiyatlarına zam istiyor. Bu da IMF'nin daha fazla büyüme talebinde olduğunu gösteriyor. Çünkü ülkedeki yatırımların da daha fazla kırpılmaması gerek. Elektrik zammı konusu ise çok kritik. Çünkü ülkemizde elektrik zaten çok pahalı.
IMF Başkanı Köhler geçenlerde bir açıklama yaparak 7. Gözden Geçirme'nin seçimlerden önce tamamlanması gerektiğini belirtti. Önceleri bu açıklamaya pek anlam verememiştik. Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Anlaşılan IMF ile gözden geçirmenin seçim sonrasına sarkması olasılığı da var. Bu da akıllara şu kuşkuyu getiriyor; aslında hükümet gereken tüm zamları fazlasıyla yapacak, ama bunun için seçimlerin geçmesini bekliyor. Böylece zamların halk üzerindeki tepkisi sandığa yansımayacak. IMF de biraz gecikmeyle davet edilmiş olacak. Umarız, bu kuşku yersizdir.
Bütün bunların yanı sıra bir de 8.5 milyar dolarlık kredi meselesi yeniden gündeme girdi. Irak politikasına bağlı olarak verilen bu yardım yine hükümetin iştahını kabartmış olsa ki, karşılıklı görüşmeler yapılıyormuş. Eh, ne de olsa, Irak konusunda ABD'ye yeterince hizmet edilemese de, gündemde ABD'yi memnun edecek çoook konu var.