Öte yandan aynı tarihte (fakat Türkiye saatiyle daha önce) ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan bütün dünyanın kulağını diktiği açıklamasını yapıyordu. Malum, ABDdeki faizler değiştiğinde tüm dünyanın, özellikle de borçlu ülkelerin ekonomisi hayli etkilenecek. Borçlanma pahalılaşacak. Diğer taraftan dünyada gelişmiş ülkeler de bundan etkilenecek. Çünkü ABDde faizler yükseldiğinde, dünyanın en önemli para birimi olmayı sürdüren dolar tekrar değer kazanmaya başlayacak. Bu da diğer Avrupa ülkelerini ABD pazarında rekabet açısından güçlü bir konuma getirecek.Şu anda ABDde Merkez Bankası FEDin kısa vadeli faizi yüzde 1e düşmüş durumda. Bu, son 45 yılın en düşük faizi. FED zaman zaman toplanarak çeşitli ekonomik gelişmeleri gözden geçiriyor ve kamuoyuna açıklamalarda bulunuyor. Yahut da alenen bir uygulama değişikliğine gidiyor. Bu toplantılara FOMC, yani Federal Açık Piyasa Komitesi toplantıları deniyor. Kısacası Greenspan tek başına karar vermiyor. Önceki gün FOMC toplantısından bir faiz artışı beklenmiyordu. Ancak artış tarihi konusunda bir ima bekleniyordu. Nitekim daha önceki açıklamalarda "sabır" sözcüğü bu kez kullanılmadı ve "ölçülebilir bir zaman sonra" bu artışın olacağı belirtildi. Kısacası, IMFnin de isteği doğrultusunda piyasalar ve dünya bu faiz artışına alıştırılmaya çalışılıyor.Piyasalar 10 Ağustos tarihindeki FOMC toplantısına dek ciddi bir artış olmayacağı kanısında. Üstelik 2004 yılı sonunda faizlerin ulaşabileceği düzey en fazla yüzde 1,75, 2005 sonunda da an fazla 3,5 olarak bekleniyor. Yani yakın sürede yüzde 0,75, uzun vadede yüzde 2den fazla artış beklenmiyor.Bu artış beklentisi gelişmekte olan ülkelerin mali piyasalarını çalkantılara soktu bile. Latin Amerika ülkelerinden, özellikle Brezilyadan, ve Türkiyeden bir hayli para çıkışı oldu. Ve ortalık dağıldı. Bu süreçte Serdengeçti haftalardır medyadan uzak duruyordu. Oysa piyasalar sürekli bir beklenti içindeydiler. Serdengeçti öncelikle ocak ayında oluşan cari açığın birkaç ay daha süreceğini, fakat daha sonra azalacağını söyledi. Ayrıca kamu maliyesinde disiplin sürdüğü için bunun bir sorun yaratmayacağını belirtti. Kurda oluşan oynaklık karşısında müdahale edebileceklerini, ancak bunun kararının kendilerine bağlı (üstelik sübjektif!) olduğunu da sözlerine ekledi. Belki de en önemlisi, döviz satış ihalelerinin yakın zamanda hiç düşünülmediğini belirtmesiydi.Serdengeçtinin diğer önemli bir açıklaması da IMF üzerineydi. Anlaşıldığı kadarıyla, siyasi sapmalardan çekiniyor ki, bir süre daha IMF ile beraber yürünmesini talep etti. Nihayet Serdengeçti enflasyon konusuna girdi ve yıl sonu hedeflerinin tutmaması için görünürde ciddi bir gelişme olmadığını söyledi.Kısacası, dün iki Merkez Bankası başkanı da olumsuz gelişmeleri engellemeye çalıştı. Gayet tedbirliydiler. Aynı görüşteyiz; zamanla bu çalkantı yavaşlayacak, hatta ortalık sakinleşecektir. hgunes@milliyet.com.tr Dün sabah Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti bir televizyon kanalında söyleşideydi. Serdengeçti son ekonomik ve mali piyasalardaki gelişmeleri yorumluyor, bir anlamda piyasalara da yön veriyordu.