Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce ısınmanın ne anlama geldiğimi açıklayalım. Isınma, talepte ani ve aşırı artış anlamına geliyor. Bu durumda üretimdeki tepki de gecikmeli ya da yetersiz kalacak. Dünkü yazımızda ilk iki ayda tüketim malları ithalatındaki artışın yüzde 91i bulduğunu belirtmiştik. Ancak bu konuda elimizde veri çok. Öncelikle CNBC - e televizyonunun düzenlediği ve iki yılı aşkın bir sürede ciddi biçimde güvenilirlik kazanan tüketim endeksleri var. PSE (perakende satış endeksi) ve BTE (bireysel tüketim endeksi) bu hafta açıklandı.BTE, nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 44 artmış bulunuyor. Bu çok ciddi bir artış. Çünkü miktar cinsinden artışı gösteriyor. Öte yandan, daha çok gösterge niteliğinde olan ve dayanıklı tüketim malları ağırlıklı olan PSE ise yüzde 43 artmış görünüyor. Bu, ekonomide oldukça hızlı bir canlanma ve talep ısınması anlamına geliyor.Sanayi üretimindeki artışın sadece yüzde 10 - 15 düzeyinde olduğunu düşünürsek, bu, talebin daha hızlı arttığının açık bir göstergesi. Gerisi elbette ithalat artışıyla karşılanıyor. Gazetemizin usta yazarı, dostumuz Güngör Uras önceki gün yazısında "Ekonomi ısınmamış olabilir" diyor. Bunu da temel olarak tüketici fiyatlarındaki artışın toptan eşya fiyatlarındaki artışın altında kalmasına bağlıyor. Tüketici fiyatları gerçekten giderek daha yavaş artıyor. Ve bu yıl TEFEnin TÜFEnin üstünde kalacağı görülüyor. Vatan gazetesi yazarı Asaf Savaş Akat da 2003 yılında ekonomide ısınma gerçekleşmediği kanısında. Nitekim bugün köşesinde böyle bir yazı yazmış olacak. Kısacası, ekonomide ısınma gözleniyor. Bu da daha çok faizlerdeki hızlı düşüşten kaynaklanıyor. Gerçi mayıs ayında mali piyasalardaki çalkantı nedeniyle alışverişlerde bir daralma yaşanabilir. Ama kalıcı ve kontrollü bir canlanma için ekonomik ısınmaya izin verilmemeli ve hem mali disiplin sürdürülmeli, hem de aşırı ucuz tüketici kredileri önlenmelidir. hgunes@milliyet.com.tr Mal bazında da duruma bakarsak bu da aşağıdaki grafikte görülüyor. Dikkat edilirse gıda tüketimi ekonomik konjonktürdeki gelişmeye bağlı olarak artmıyor. Ancak konut alışverişlerinde dikkati çeken bir artış gözleniyor. Otomobil satışlarında ise tam bir patlama yaşanıyor.