Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir süredir ekonomistler ekonominin büyüdüğünü yazarken, bazı yurttaşlar bunu hissedemediklerine dair tepki gösteriyordu. Nedeni şimdi daha rahat anlaşılıyor. 2000 yılına göre birçok vatandaş daha düşük bir reel gelirle yaşıyor. Çünkü üç yılda nüfus yüzde 6dan fazla arttı. Oysa gelir yüzde 3 artmış. Demek ki, kişi başına düşen gelir aslında düşmüş.Son iki yılda gözlenen gelişmenin temel motoru sanayi kesimi olmuş. Özellikle de imalat sanayii. Önceki yıl yüzde 9.4 büyüyen bu kesim, bu yıl da yüzde 7.8 büyümüş. Üstelik madencilik sektörünün olumsuz etkisine rağmen. (Malum bu sektör yıllardır küçülme içinde). Öte yandan, sanayi kesimiyle paralel hareket eden hizmet sektörü de benzer bir büyüme performansı sergiliyor.Ulaştırma sektörü ise parlak bir 2002 yılından sonra, geçen yılı daha da iyi geçirdiği anlaşılıyor. 2002 yılında yüzde 6 büyüyen bu sektör, bu yıl yüzde 8.4 büyümüş. Açıkçası, bu büyüme oranı gayet yüksek. Ama bu sektörün milli gelir içindeki payı o denli büyük değil.İnşaat sektörü ise öteden beri ciddi bir krizde. 2000 yılı hariç son yıllarda bu sektör hiç büyümedi. 1998 yılında inşaat sektörünün büyüklüğünü 100 kabul edersek, bugünkü büyüklük 75 ediyor. Sadece geçen yılın küçülmesi bile yüzde 9a varıyor. Bu sektörün tekrar canlanması için de ciddi bir politika ve konjonktür değişimi gerekiyor.İnşaat sektörünün aksine, konut kesiminin nihayet son bir - iki yıldır toparlanma eğilimine girdiği gözleniyor. Ama bu toparlanma yetersiz kalıyor. Geçen yıl yüzde 1.8 büyüyen bu kesim bu yıl sadece yüzde 1.4 büyümüş. Bu performans nüfus artış oranını bile yakalamıyor.Tarıma gelince. Tarım krizde ekonominin belini büken etmenlerden biriydi; yüzde 6.5 küçülmüştü. Daha sonraki yılda yüzde 6.9 büyüyerek durumu büyük ölçüde telafi etse de, son veriler tekrar olumsuz bir doğrultuya kayıldığını gösteriyor. Tarım 2003 yılında yüzde 2.5 küçülmüş.Mali kesim ise kriz sonrası sürekli daralıyor. 2000 yılında, yani Lale döneminde bile, yüzde 0.9 büyüyen bu kesimin, kriz sonrası her yıl ortalama yüzde 7.8 küçüldüğü gözleniyor. Malum önce kamu bankaları rasyonelleşme sürecine girmişti, sonra da özel bankalar bilançolarını küçülttüler.Toparlarsak, krizden bu yana imalat ve hizmet kesimleri ekonominin belini doğrultmaya çalışırken ve ulaştırma sektörü de buna destek verirken, inşaat ve bankacılık sektörleri sürekli küçülerek ters etkide bulunmuş. Tarım kesimi ise bu yıl hava şartları nedeniyle büyümeyi engelliyor. Ancak bütün bunlara rağmen 2003 yılındaki büyüme performansı umut veriyor. Önemli olan 2004 yılında da, en az benzer düzeyde, bir büyümeyi elde edebilmek. hgunes@milliyet.com.tr Bu hafta DİE 2003 yılına ait büyüme rakamlarını açıkladı. Açıklamaya göre 2003 yılında milli gelir yüzde 5.9 büyümüş. Böylece yüksek bir büyüme hızının tekrarlandığı anlaşılıyor. Krizde yüzde 9.5 küçülen milli gelirin iki yıl içinde yüzde 14.3 büyüdüğü gözleniyor. Ancak, 2000 yılında 100 olan milli gelir şimdi 103 olmuş durumda. Bu da pek bir ilerleme olmadığını gösteriyor.