Eskiden döviz dengesi dediğimizde aklımıza sadece dış ticaret gelirdi. En çok bu dengeyi konuşurduk. Gerçekten de çoğu ülkenin ödemeler dengesinde dış ticaret en önemli kalemdir. İhracat, ekonomik büyümenin, yahut da üretimin en önemli kaynağıdır, ithalat da ya üretime girdidir ya da doğrudan tüketilir.1973 petrol krizi oluştuğunda Türkiyenin dövizleri ithalata yetmeyebilirdi. 1970 yılında 950 milyon dolar olan ithalat, 1971de 1,2 milyar dolara, 1972 yılında 1,6 milyara, 1974 yılında da 2,1 milyar dolara çıkmıştı... İhracat da aynı hızla artıyordu, ama açık büyüyordu. Bir miktar döviz rezervi var olsa da, artan fiyat piyasaya yansıtılmayınca rezervler çabuk eriyebilirdi.Ancak bu kez tahmin edilmedik biçimde, bir başka döviz geliri kalemi ortaya çıktı. O da işçi dövizleriydi. 1972 yılında 740 milyon dolar olan bu kalem ertesi yıl 1,2 milyar dolara, daha sonra da 1,4 milyar dolara çıkmıştı. Yani bir döviz krizinin oluşması frenlenmişti. Bugüne baktığımızda işçi dövizi gelirlerinde olağanüstü bir artışın olmadığını görüyoruz. Otuz yılda 2 - 3 kat artmış. İhracat ise o tarihe göre tam 50 kat artmış. Ancak asıl artış turizmde olmuş. O tarihlerde turizm 50 milyon dolar kadardı. Şimdi ise 10 milyar doları buluyor. Demek ki, turizm gelirleri 200 kat artmış! Kısacası, dış ticaret dengesi önemli, ama abartılmaması gerek. Dün açıklanan verilere göre ocak - mart dönemimde ihracat geçen yıla göre yüzde 25, ithalat ise yüzde 41 artmış. Diğer bir deyişle, dış ticaret açığı geçen yıla göre yüzde 80 büyümüş. Bu da piyasalarda endişe yarattı. Bununla beraber ithalat son derece önemli. Çünkü ekonomik büyüme aniden ve hızlı gelişince ithalat da patlıyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50ye yaklaştığında (1980, 1993 ve 2000 yılları) ortaya ciddi bir döviz krizi çıkıyor. Demek ki, iç üretim talebe hâlâ yeterince esnek değil.Dün açıklanan verilere göre ocak - mart döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 64müş. Oysa geçen yıl yüzde 72 imiş. Yani denge biraz bozulmuş. Ama bu veriler endişe vermemeli. Bu veriler kriz çıkaracak boyutlardan çok uzakta. Üstelik artık çok ciddi bir döviz rezervi var ve kur dalgalı. Dahası, artık cari işlemler dengesinde ciddi bir turizm geliri ve diğer ekonomik faaliyetlerden elde edilen gelirler de hesaba katıldığında endişeler büsbütün yersizleşecektir. Özetle dış ticaret açığı büyüyor. Ama artık yapı ve sistem farklı. Milli gelirin yüzde 5ini geçmeyen bir açık artık pek sorun yaratmayacaktır. hgunes@milliyet.com.tr Denge biraz bozulmuş