Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üstelik parite konusuna da bakmak gerek. Çünkü borcun bir kısmı euro cinsinden. 2003 sonunda euro - dolar paritesi bugünkünden daha yüksek (1.27) bir düzeydeydi. Zamanla gevşedi ve mart sonunda 1.20 oldu. Böylece euro olan dış borçlar dolarla ifade edilince düşmüş oluyor.Dış borçların kendi içindeki bileşiminde de önemli bir değişim var. Kısa vadeliler artıyor. Uzun vadeliler azalıyor. Kısa vadeli borçlar 867 milyon dolar artmış. Hem de toplamdaki azalışa rağmen. Böylece 24 milyar dolarla borcun yüzde 16sına ulaşmış. Uzun vadeli borçlar ise 1.4 milyar dolar azalmış. Bunun da tek nedeni olabilir. Ödeme.Dış borçlar özel ve kamu kesimi tarafından kullanılıyor. Özellikle kamu kesiminin dış borçları çok yüklü. Mayıs ayı sonunda toplam kamu dış borcu 63 milyar dolara ulaşmıştı. Malum bunun da yüzde 38i uluslararası kuruluşlara. Sadece IMFye olan kısmı yüzde 27 ediyor. Yüzde 42si tahvil yoluyla yurtdışında finans piyasalarından elde edilmiş. Gerisi de bankalardan kredi yoluyla elde edilen para.Aslına bakarsanız 2002 yılından bu yana dış borçlar ciddi biçimde artıyor. Üstelik bu artış kısa vadelide daha hızlı artıyor. Son 15 ayda kısa vadeli borçların 7.4 milyar dolar artarak 23.9 milyar dolara ulaşması hiç de iç açıcı bir durum değil. Borcun kur bileşimine bakıldığında da çok önemli bir değişim yok. Demek ki, dış borçlar konusu ciddiye alınması gereken bir konu.Dikkat çeken bir başka konu ise orta - uzun vadeliler içinde son bir yılda yüzde 10 kadar artan özel kesim borçları. Tam 3 milyar dolar daha borçlanılmış. Tabii bu arada kamu borçlarını yüzde 6 artırarak 89 milyar doları devirmiş. Ve bu artış 5 milyar doları buluyor. Ancak her iki kesimin de hızla borçlarını artırması, borç dinamikleri bakımından olumlu bir gelişme değil.Kamu kesiminde henüz risklerden bahsetmenin anlamı yok. Çünkü mali disiplin tüm sıkılığı ile sürüyor. Üstelik büyüme hızı da yüksek. Ancak özel kesimin bu borçlanmasının ardında eğer yatırım eğilimi yoksa, bunu sadece kısa vadeli finansman ihtiyacı için kullanıyorsa sorun çıkabilir. Gerçi son büyüme verileri müthiş bir yatırım eğilimini ortaya koyuyor.Üstelik şeytanın avukatlığını yapan dış borç/milli gelir oranının 2002 yılından bu yana yüzde 72den 56ya, MB net rezervlerinin dış borca oranının yüzde 21den 24e, yıllık ihracatın da borca oranının 27.5ten 34e geldiği söylenebilir. Hepsi doğru. Ama yine de dış borçlar salt rakam olarak hızla artıyor. Geçen hafta Hazine Müsteşarlığı dış borçlarla ilgili bir açıklamada bulunarak dış borçların Mart 2004te 2003 sonuna göre 525 milyon dolar azalarak, 146.5 milyar dolara düştüğünü açıkladı. Ancak bu binde 4lük bir azalma bile etmiyor. hgunes@milliyet.com.tr