Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce tüketim rakamlarına bakalım. Yanda CNBC - e kanalının her ay yayımladığı tüketim endeksleri görülüyor. Aralık ayında mevsimsel nedenle büyük bir sıçrama yapan perakende satış endeksi ocakta ve şubatta daha normal düzeylere geriledi. Ancak mart ayında yeniden önemli bir sıçrama yaptı. Bireysel Tüketim endeksi de benzer bir yapıyı gösterdi. Bu gelişme daha çok dayanıklı tüketim mallarından, özellikle de otomotivdeki satışlardan kaynaklandı.Dayanıklı tüketim mallarında banka kredilerinin daha rahat kullanıldığı biliniyor. Nitekim bankaların tüketici kredilerine bakıldığında yıl başından bu yana bir patlamanın yaşandığı gözleniyor. Yandaki grafikte de gözlendiği gibi geçen yıl başında 2 katrilyon civarında olan tüketici kredileri bugün 12 katrilyonu aşmış durumda. Kısacası tam bir patlama yaşanıyor! Bu patlamanın da bir nedeni kur. Kur düşük olunca bu tür mallar ucuz kalıyor. Üstelik faizler de hızla düşünce tüketiciler daha fazla mal tüketir oluyorlar.Düşük kur, artan tüketim talebi de bir yandan kapasite kullanım oranına ithalat rakamlarına yansıyor. Daha nasıl olsun ki; ocak ayında yüzde 77, şubatta yüzde 73 olan kapasite kullanım oranı martta birdenbire yüzde 82.3e çıkıverdi. Bu açıkça ortada ciddi bir iç talep artışı olduğunu gösteriyor. Zaten sanayi üretim rakamlarında da bu durum şubatta belli olmuştu. Geçen yıla göre sanayi üretimi yüzde 15.6 artmıştı. Hal böyle olunca da ithalat ocak ve şubat aylarında geçen yıla göre yüzde 40a yakın arttı.İşte size üç grafikte ekonomide ısınma eğilimi. Tüketim artıyor. Bu artış kredilerle sağlanıyor. İç kapasite yetmiyor. Ve sonuçta ithalat artıyor. Sonuçları ise ya kurda bir zıplamaya neden olabilir, ya da kredi faizlerinde artışa. Kur zıplarsa enflasyon da zıplayacaktır. Çünkü iç üreticiler bu kez zam yapma olanağı bulacaklardır. hgunes@milliyet.com.tr Ekonomide ısınma tüketimin hızla artması ve iç üretimin buna yanıt verememesi anlamına gelir. İç üretimin artabilmesi için ya atıl kapasite olması gerekir, ya da tüketimin artışının göreli olarak yavaş gelişip üretimin bunu karşılayacak hamleleri ele alabilmesi. Bizde de gözlenen aynen bu.