Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları



Ciddi bir mali disiplin uyguluyoruz. Faiz - dışı fazla yaratarak borç stokunu azaltmaya çalışıyoruz. Pekiyi borçlar azalıyor mu?
Bu hükümet de iktidara geldiğinden bu yana yürürlükteki politikayı sürdüreceğini beyan etti. Bununla beraber, son bir yılda dış borç stoku 1.2 milyar dolar arttı. Bu nasıl oldu? Yandaki tabloda hükümetin dış borçlanma karnesi görülüyor. Borç stokunda vade yapısı değişmemiş. Devletin borçlarının yüzde 92'si uzun vadeli, yani 5 yıldan uzun vadeli.

20032004
(Milyon USD)Ocak
Konsolide bütçe
Vade yapısı63.44964.717
Kısa vade (1 yıldan az)00
Orta vade (1 - 5 yıl)5.0305.025
Uzun vade (5 yıldan fazla)58.41859.692
Alacaklıya göre63.44964.717
Kredi36.61236.532
Uluslararası kuruluşlar23.52123.473
(IMF sağlanan krediler(16.732)(16.671)
Hükümet kuruluşları6.9246.918
Ticari bankalar6.1676.141
Tahvil26.83728.185
Döviz kompozisyonu63.44964.717
USD25.72427.180
DEM00
JPY3.7413.786
EUR16.68416.514
SDR16.73916.678
Diğer560558


20032004
(%, yüzde)Ocak
Konsolide bütçe
Vade yapısı100100
Kısa vade (1 yıldan az)00
Orta vade (1 - 5 yıl)88
Uzun vade (5 yıldan fazla)9292
Alacaklıya göre100100
Kredi5856
Uluslararası kuruluşlar3736
(IMF sağlanan krediler)(71)(71)
Hükümet kuruluşları1111
Ticari bankalar109
Tahvil4244
Döviz kompozisyonu100100
USD4142
DEM00
JPY66
EUR2626
SDR2626
Diğer11

Kaynak Hazine Müsteşarlığı
(1) Geçici
Not: Aylık stok verileri istatistiki amaçla yayımlanmaktadır.

Devlet borçlarının yüzde 58'i doğrudan borç, yani kredi biçiminde. Gerisi ise tahvil ihracıyla gerçekleşmiş. Ancak son bir yılda tahvil ihracıyla elde edilen para tam 1.4 milyar dolara dayanıyor. Krediler ise aynı düzeyde kalmış.
Kredilerin yüzde 64'ü uluslararası kuruluşlardan (23.5 milyar dolar), özellikle de yüzde (46'sı doğrudan IMF'den elde edilmiş. Son bir yılda bu kuruluşlardan ek bir borçlanma yapılmamış. Alınanla ödenen eşit olmuş.
Ancak borç stokunda ilginç gelişmeler var. Borç stokunun yüzde 42'si dolar cinsinden. Son bir yılda dolar hayli düşünce, olumlu bir gelişme oldu. Öte yandan, borcun sadece yüzde 26'sının euro cinsinden olması bir avantaj. Dolar düşüp euro yükselince, dolarla ifade edilen bu borcun da artması gerekiyor. Ancak, öyle olmamış. Borçların yüzde 26'sı euro olmaya devam etmiş. Hatta 16.7 milyar dolar olan bu borçlar 170 milyon dolar düşmüş. Demek ki, bayağı bir ödeme yapılmış. Yeni borçlanmalar da ağırlıklı olarak dolar cinsinden yapılmış.
Döviz kurunun istikrarlı gittiği bir dönemde dış borçlar elbette bütçede finansman kolaylığı sağlıyor. Üstelik dünyada faizler çok düşük bir düzeydeyken dış borçlanma ciddi bir avantaj, kaçırılmaması gereken bir fırsat.
Üstelik dış borçlar uzun vadeli olduğundan finansman sıkıntısı yaratmıyor. Ancak önceden uyaralım; Amerika'da seçimlerden sonra faizler yükselecekse daha sonraki dönemin borçlanması daha pahalıya mal olacaktır. Hazır dolar çok düşmüşken de, artık dolar ağırlıklı borçlanmak yerine belki de artık euro cinsinden borçlanmak daha anlamlı olabilir.