Bu hükümet de iktidara geldiğinden bu yana yürürlükteki politikayı sürdüreceğini beyan etti. Bununla beraber, son bir yılda dış borç stoku 1.2 milyar dolar arttı. Bu nasıl oldu? Yandaki tabloda hükümetin dış borçlanma karnesi görülüyor. Borç stokunda vade yapısı değişmemiş. Devletin borçlarının yüzde 92si uzun vadeli, yani 5 yıldan uzun vadeli. Ciddi bir mali disiplin uyguluyoruz. Faiz - dışı fazla yaratarak borç stokunu azaltmaya çalışıyoruz. Pekiyi borçlar azalıyor mu? 2003 2004(Milyon USD) OcakKonsolide bütçeVade yapısı 63.449 64.717Kısa vade (1 yıldan az) 0 0Orta vade (1 - 5 yıl) 5.030 5.025Uzun vade (5 yıldan fazla) 58.418 59.692Alacaklıya göre 63.449 64.717Kredi 36.612 36.532Uluslararası kuruluşlar 23.521 23.473(IMF sağlanan krediler (16.732) (16.671)Hükümet kuruluşları 6.924 6.918Ticari bankalar 6.167 6.141Tahvil 26.837 28.185Döviz kompozisyonu 63.449 64.717USD 25.724 27.180DEM 0 0JPY 3.741 3.786EUR 16.684 16.514SDR 16.739 16.678Diğer 560 558 Konsolide bütçe dış borçları stoku (1) 2003 2004(%, yüzde) OcakKonsolide bütçeVade yapısı 100 100Kısa vade (1 yıldan az) 0 0Orta vade (1 - 5 yıl) 8 8Uzun vade (5 yıldan fazla) 92 92Alacaklıya göre 100 100Kredi 58 56Uluslararası kuruluşlar 37 36(IMF sağlanan krediler) (71) (71)Hükümet kuruluşları 11 11Ticari bankalar 10 9Tahvil 42 44Döviz kompozisyonu 100 100USD 41 42DEM 0 0JPY 6 6EUR 26 26SDR 26 26Diğer 1 1 Kaynak Hazine Müsteşarlığı(1) GeçiciNot: Aylık stok verileri istatistiki amaçla yayımlanmaktadır.Devlet borçlarının yüzde 58i doğrudan borç, yani kredi biçiminde. Gerisi ise tahvil ihracıyla gerçekleşmiş. Ancak son bir yılda tahvil ihracıyla elde edilen para tam 1.4 milyar dolara dayanıyor. Krediler ise aynı düzeyde kalmış. Kredilerin yüzde 64ü uluslararası kuruluşlardan (23.5 milyar dolar), özellikle de yüzde (46sı doğrudan IMFden elde edilmiş. Son bir yılda bu kuruluşlardan ek bir borçlanma yapılmamış. Alınanla ödenen eşit olmuş.Ancak borç stokunda ilginç gelişmeler var. Borç stokunun yüzde 42si dolar cinsinden. Son bir yılda dolar hayli düşünce, olumlu bir gelişme oldu. Öte yandan, borcun sadece yüzde 26sının euro cinsinden olması bir avantaj. Dolar düşüp euro yükselince, dolarla ifade edilen bu borcun da artması gerekiyor. Ancak, öyle olmamış. Borçların yüzde 26sı euro olmaya devam etmiş. Hatta 16.7 milyar dolar olan bu borçlar 170 milyon dolar düşmüş. Demek ki, bayağı bir ödeme yapılmış. Yeni borçlanmalar da ağırlıklı olarak dolar cinsinden yapılmış.Döviz kurunun istikrarlı gittiği bir dönemde dış borçlar elbette bütçede finansman kolaylığı sağlıyor. Üstelik dünyada faizler çok düşük bir düzeydeyken dış borçlanma ciddi bir avantaj, kaçırılmaması gereken bir fırsat.Üstelik dış borçlar uzun vadeli olduğundan finansman sıkıntısı yaratmıyor. Ancak önceden uyaralım; Amerikada seçimlerden sonra faizler yükselecekse daha sonraki dönemin borçlanması daha pahalıya mal olacaktır. Hazır dolar çok düşmüşken de, artık dolar ağırlıklı borçlanmak yerine belki de artık euro cinsinden borçlanmak daha anlamlı olabilir. hgunes@milliyet.com.tr