Diyarbakır'ın DEHAP'lı adaylarının seçim öncesi yurtdışına gitmesini anlamak zor
Önceki gece Diyarbakır'a Bingöl üzerinden geldik. Fakat 150 kilometrelik yolu 2.5 saatte ancak tamamladık. Hem yol çukur içindeydi, hem de zaman zaman güvenlik güçlerinin barikatlarına takıldık. Anlaşılan bu hatta güvenlik sorunları hâlâ sürüyordu.
Diyarbakır'a dört yıl önce de gelmiş ve yine çarpık yapıdan etkilenmiştik. Bir yanda kent merkezinde çok katlı modern binalar, diğer yanda kentin çevresinde terörün yarattığı göçle oluşmuş semtler. Bölgenin bu en büyük yerleşim merkezi ne yazık ki hâlâ hiç yatırım çekemiyor. İşsiz kalan umudunu yitirince de, bir zamanlar sarılmış silaha. Gerçi son birkaç yıldır terör ciddi biçimde azalmış, ama ortalığın tam olarak yatıştığını söylemek zor. En azından kırık duygular sürüyor.
Diyarbakır'da favori parti DEHAP, SHP bayrağı altında seçime giriyor. Mevcut Belediye Başkanı Feridun Çelik bu kez aday gösterilmiyor. Partililer konuyu "halk böyle istedi" diye geçiştiriyor. "O zaman bunlar başarısızdı" denince de tepki gösteriyor.
Suriçi adayı hariç, Güçbirliği'nin yeni adayı Osman Baydemir ve tüm metropol belediye başkan adayları yurtdışına gitmişler. Tam seçim arifesi bu seyahati anlamak mümkün değil. Sade bir öğretmen olan Suriçi adayı, Abdullah Demirtaş halkın ilgi ve beklentisini açıklarken, "halk 'biz oyumuzu size değil, kendimize veriyoruz' diyor" diye övünüyor. Tabii bu durumda neden adayları değiştirdikleri konusu büsbütün havada kalmış oluyor. İşin en ilginç yanı DEHAP aday değiştiriyor. Ve halk da bunun nedenine bakmaksızın yine DEHAP'a oy verecek görünüyor.
DEHAP aday değiştirmekte zorlanmıyor. Çünkü halka sorulduğunda bazıları, "Biz partiye oy veriyoruz. İdeoloji önemli. Aday fark etmez" diyor. Kimisi de "Önce hizmet" diyor. İş talep ediyor, yatırım istiyor. İl toplamında 629 bin seçmenin, 270 bini kent içinde. Demek ki, 600 bini aşmayan bir nüfusu var kentin. Göç alan bölgelerde DEHAP daha güçlü gözüküyor. Örneğin Bağlar Belediyesi'nde oylar yüzde 70'lere tırmanıyor.
DEHAP'lılar CHP'den ve Baykal'dan çok rahatsızlar. Nedeni anlaşılıyor. Biri Baykal'ın güç birliğini bölgeci nitelemesi; bu onları çok kızdırıyor. Ama daha önemlisi DEHAP'ın aslında sol tabana dayanması. Yani DEHAP, CHP'yi törpüledikçe kan kazanıyor.
Kentte ikinci iddialı parti AKP. Aday Mücahit Can bir işadamı. AKP kendini Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'ı Büyük Ortadoğu'nun yıldız şehri yapacağına bağlamış; "uyuyan devi uyandıracağız" diyor .
Gençler daha radikal gözüküyor. Keza kent varoşları. Nerede işsizlik var, nerede yoksulluk var, orada DEHAP serpilmiş. En yoğun göç almış Bağlar'da DEHAP çok daha güçlü. Asayiş olayları da çok fazla.
İşsizlik ve yoksulluktan beslenen DEHAP ne vaat ediyor? İşte burası tam bir belirsizlik. Çünkü halk buna net bir yanıt veremiyor.