Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir yıl önce iç tüketimin canlanacağını, bunu da CNBC - enin Tüketici Güven Endeksinden izlediğimizi söylemiş, kimseye anlatamamıştık. Şimdi ortaya çıktı. Ama bu kez de ortaya abartılı bir kaygı çıktı.1) Cari işlemler açıkları yılın ilk yarısında hep daha fazla açık verir. İkinci yarıda ise bu azalır. Özellikle 2004 yılında turizm çok ciddi bir sıçrama yaptığı için bu daha da belirgin olacak. Bu nedenle, şu anda oluşan açığın ikinci yarıda sürmesini beklemek abestir.2) Cari işlemler açığı temel olarak ithalattaki patlamadan kaynaklanıyor. İhracatta ise sorun yok, artmaya devam ediyor. Sorun kurda olsaydı, ihracat da duraksardı. İthalattaki artışın nedeni ise canlı iç talep.3) Tüketim malları ithalatının artması dört yıldır ertelenen ihtiyaçlardan kaynaklanıyor. 2001den bu yana alınmayan otomobil ve beyaz eşya şimdi alınıyor. Ve bu da rakamlara yansıyor. Bu yıl belki de milli gelirin yüzde 3ü kadar araba ithal etmiş olacağız. Bu aynı zamanda ithalatın yüzde 16sı. Ancak insanlar yılda 2 kez araba almazlar. Bu trend azalacaktır. Nitekim, temmuzda ve ağustosta araba satışları yarı yarıya düşmüştür.Tüketim malları gibi yatırım malları da hızla artıyor. Aynı nedenle. Yıllardır ertelenen yatırım gereksinimi şimdi karşılanıyor. Ancak ithalatın üçte ikisi olan ara malları ithalatı artışı sadece yüzde 32. Yani sadece ihracat artışı kadar!4) İthalatın artmasının başka nedenleri de var. İthalatın en önemli kalemi (6 aylık 6.4 milyar dolar, toplamın yüzde 21i) kazan, makine ve mekanik cihaz. Dördüncü kalemi ise demir - çelik. Her ikisinde de artışlar yüzde 50 kadar. Ancak demir - çelik fiyatlarının katladığını biliyoruz. Yani iç talepten değil, fiyat artışından ortaya çıkan bir sorun var. Ancak şimdi demir - çelik fiyatları düşüyor.5) Eğer illa ki istiyorsanız; yılın ilk yarısındaki kur ortalamasından yüzde 10 kadar daha üstteyiz. Yılın ikinci yarısında kur değişmese bile, dengeler değişmiş olarak devam edecek.6) Kurla cari işlemleri düzeltmek elbette olanaksız değil. Mesela dolar asgari 2 milyon TLye çıkarsa, denge sağlanabilir. Ancak büyüme de durur. Çünkü faizler sıçrar. Borç da daha zor döner. Bakınız, kurun son beş ayda sıçramasından bu yana reel faiz yüzde 10dan yüzde 17ye geldi.Sıkıntı şurada: Türk ekonomisi yüzde 6nın üzerinde büyüdüğünde ortaya ciddi bir cari işlemler açığı sorunu çıkıyor. Oysa en az yüzde 8 büyümeyi sorunsuz sürdürebilmeliyiz. Bunun elde edilebilmesi için de yapısal değişimler gerekiyor. Meslektaşlarımızın ilgilenmesi gereken konu da bu. Mesela ihracatımızı artırırken daha az ithalata bağımlı ve daha fazla katma değer yaratan bir yapıya getirmeliyiz. Piyasalara da tavsiyemiz: Biraz konulara ayrıntılı bakmaları, çabuk dolduruşa gelmemeleri. hgunes@milliyet.com.tr Bu ara kimse cari işlemler açığından başka bir şey konuşmuyor. Geçen gün bir söyleşide gayet takdir ettiğim Prof. Oktay Yenal da cari işlemler açığının her türlü finansmanının borçlanma anlamına geldiğini ve bunun olumsuz bir şey olduğunu belirtmiş. Herkes kaygılı. Program iyi de, bu açık ne olacak?