10 yıl sonra Türkiye belki de 50 milyon turist çeken bir kapasiteye ulaşacak. ABye tam üyelikle beraber bu bal gibi de gerçekçi bir hedef. Hele kış turizmi ve çeşitlendirmeyle bu hedef rahatlıkla elde edilebilir. Bu durumda 50 milyar doları aşan bir döviz gelirine ulaşabiliriz. Türkiyenin o zaman milli geliri 500 milyar doları bulsa da, bu kez milli gelirin yüzde 10undan fazlası turizmden elde edilmiş olur.Gelelim işin döviz dengesi tarafına. Turizm gelirleri haliyle mevsimsellik gösteriyor. Özellikle temmuz ayından sonra gelirler artıyor. Ağustosta doruğa varıyor. Eylülde biraz gevşiyor. Ekimde de temmuz ayının düzeyinin biraz altına düşüyor. Ancak şunu peşinen belirtelim ki; bu yıl ağustos ayında 4 milyar dolarlık turizm geliri bekliyoruz. Tek bir ayda 4 milyar dolar! Dile kolay. Böylece temmuz ayında 1 milyar dolar kadar cari işlemler açığı olsa da, ağustos ve eylül aylarında aylık 250 - 350 milyon arası bir cari işlemler fazlalığı beklenebilir. Bu da şu demektir: nisan ayında cari işlemler açığı nedeniyle sistemden 1.7 milyar döviz çıkmıştı. Mayıs ve haziran aylarında da bu sürmüş olabilir. Ancak ağustos ve eylül aylarında toplam 600 milyon dolar kadar cari işlemler fazlası ortaya çıkabilir. Ekim ayında ise bu sona erer ve çok küçük bir açık ortaya çıkabilir.Kısacası, cari işlemler analizi yaparken artık dış ticarete yoğunlaşmanın ötesinde biraz da turizm gibi kalemlerle ilgilenmemiz gerekiyor. Turizm gerçekten patlıyor gözüküyor. Ne mutlu Türkiyeye! Geçtiğimiz yıl ülkemizi 13.2 milyonu yabancı olmak üzere, toplam 16.3 milyon kişi ziyaret etmişti. Türkiyenin bu yıl çektiği turist sayısının yüzde 50den fazla artacağı gözleniyor. Yirmi yıl önce biri bize gelip yılda 15 milyon turist Türkiyeye gelecek deseydi, kimse inanmazdı. Bu yıl belki de 18 milyon turist ülkemizi ziyaret edecek. Şimdi kimileri yakında 25 milyon turistlik kapasiteye ulaşılacağını söylüyor. Küçüklüğümde sanayici olan dayım beni yabancı sermayenin önemi dolayısıyla ikna etmeye çalışır, turizmin de pilot sektör olarak ele alınmasını savunurdu. Oysa solcu olmama rağmen ben hep yabancı sermayeden yana olmuşumdur. Aradan belki otuz yıl geçti ve Türkiyenin turizmi daha çok yerli sermayeyle gelişti. Tabi yabancı sermaye daha fazla gelseydi, bu başarı hızlanabilirdi. Türkiyenin bu yıl milli geliri olasılıkla 290 milyar dolar olacak. Eğer turizm gelirlerimiz bu yıl 16 milyar dolar olursa, milli gelirin yüzde 5.5i turizmle elde edilmiş olacak. Hatta daha fazlasına bile ulaşmak mümkün. Ve bu küçümsenmemeli. İhracatın dörtte birinden fazla gelirin elde edilmesi çok önemli. Hem ekonomik açıdan, hem de sosyal. Çünkü bu sektör hem emek yoğun, yani işsizliğin merhemi, hem de beslediği sektör sayısı fazla. Üstelik kültürel açıdan ülkemizi canlandırıyor. hgunes@milliyet.com.tr