Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Biraz daha açıklayalım: 205 milyar dolar olan borç, ortalama yüzde 10 faizle dönse (ki TLde reel faizler şu anda yüzde 18e yakın) yıl sonunda borç 220 milyar doları bulacak. Oysa gelecek yıl sonunda olasılıkla oluşacak olan 255 milyar dolarlık milli gelirin yüzde 6sı kadar bütçe tasarrufu 16 milyar dolar ediyor. Yani her yıl sağlanan bütçe tasarrufu borcu küçültmeye yetmiyor.İki tedbir görünüyor. Ya faiz dışı fazla yükseltilecek ya da reel faiz düşürülecek. Faiz dışı fazlanın artması için daha fazla fedakarlık istemek pek mümkün değil. Çünkü halkta takat kalmadı. Tek çare reel faizlerin düşmesi. Ancak bu da yüzde 6 - 7 gibi bir düzeye düşmeli ki, borç hızla küçülsün. Ve şu anda TLde reel faizler bu oranın en az 2.5 katı. Yani hükümetin bu gidişle borcu azaltması hayli zor görünüyor.Bilmem farkında mısınız, 2005te IMFye geri ödenecek borçlar yine erteleniyor. Diyelim ki, ertelenmesinden vazgeçildi veya aralıkta ABden ters bir karar çıktı. Borç dengesi ve dinamiği ne yönde gelişir? Reel faizler ne olur? Acaba sürekli IMFye olan borçlarımızı erteleyerek mi bu borcu çevireceğiz? İkincisi hangi süreyle mali disiplini sürdüreceğimiz konusu. Bir fedakarlık yapıyoruz. Geçmiş hükümetlerin hatası ödeniyor. Ama sürekli bu hatayı bu kuşak mı ödeyecek? İlk 6 ayın bütçe performansına baktığımızda gelirlerde yıl sonu hedefinin yüzde 48inin gerçekleştiğini, harcamalarda ise yüzde 43ünün. Yani açıkça harcamalarda disiplin başarılabilmiş. Vergilerde de ciddi bir performansın sağlandığı anlaşılıyor. Özellikle faiz dışı harcamalara bakıldığında, hele yatırımlara bakıldığında bu büsbütün belirginleşiyor.Yılın daha yarısında faiz dışı fazlanın yüzde 74ünün elde edildiği, bütçe açığının ise sadece üçte birinin oluştuğu gözleniyor. Bu itibarla 2004 mali disiplini gayet başarılı değerlendirilebilir. Ancak güven olmadığı sürece sonuç şudur: reel faizler yüksek kalır. Bunun üzerine vatandaştan bol vergi toplanır, ona az hizmet verilir ve bu fark faiz kazancı olana ödenir. Herkes de aferin diye sizi alkışlayabilir! İnanırsanız da yanlış olur. Devlet aşırı ölçüde borçluysa, mali disiplinden başka çare yoktur. Borç azalıncaya dek tasarruf yapılacaktır. Yani harcamalar kısılacak, vergiler de vatandaşın canını acıtıncaya kadar artırılacaktır. Krizden beri uyguladığımız politika da bu. Yıllardır hoyratça para harcandığı için oluşan borç, bu yöntemle geri ödeniyor. 2001den bu yana milli gelirin yüzde 15i kadar faiz dışı fazla yarattık. Bu 40 milyar dolara yakın bir tasarruf ediyor. 205 milyar dolara yaklaşan kamu borcunun, faiz olmasa, 2001de 250 milyar dolar olması gerekiyordu. Ancak reel faiz bütçenin belini büküyor. Yani borç küçülmüyor, büyüyor. Haziran/2004GELİRLER 47.8 Vergi gelirleri 44.8HARCAMALAR 42.9 Faiz dışı harcamalar 41.4 Faiz harcamaları 44.9 Sermaye giderleri 19.6FAİZ DIŞI DENGE 74.4BÜTÇE DENGESİ 31.8 hgunes@milliyet.com.tr İlk 6 ay/yıl sonu hedefi