Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce verilerin neyi gösterdiğini irdeleyelim. Malum, enflasyon tüketici fiyatlarıyla ölçülüyor. Ağustos ayında enflasyon geçen yıla göre artmış. Geçen yıl TÜFE yüzde 0.15miş, bu yıl yüzde 0.58 olmuş. Elbette çok ciddi bir farklılık.Bu değişimi alt kalemler itibariyle incelediğimizde, gıdada fiyat azalışının bu ağustosta artışa döndüğünü, kiralarda fiyat direncinin hala kırılamadığını, bunun fiyat esnekliğinin düşük olduğu sağlıkta daha da belirginleştiğini, ev eşyasında ise istenen düşüşün elde edilemediğini gözlüyoruz. Demek ki, bir sınıra geliyoruz ve 2005 yılında enflasyonla mücadele çok kolay olmayacak.Üstelik toptan eşya fiyatlarındaki gelişmelerin, yani maliyetlerin bu veriler üstündeki etkisi henüz tam olarak gözlenmiş değil. Mesela gerek kur, gerek petrol, gerekse demir - çelik fiyatları 2003 ortalamasına göre daha yukarıda. Bütün bunların etkileri zamanla daha belirginleşebilir.Nitekim, geçen yıl ağustosta TEFE artışı yüzde 0.20 negatifken, yani fiyatlar düşerken, bu yıl yüzde 0.79 artmış. Geçen yıl 0.7 artan çekirdek enflasyon bu ağutosta yüzde 1.5 arttı.Bizi en çok ilgilendiren konu ise enflasyon beklentileri. Merkez Bankası bu beklentileri anketlerle ayda iki kez ölçüyor. Grafikte görüldüğü gibi, son 12 ayda beklentiler yüzde 20den 10un altına indi. Ancak nisan ayından bu yana beklentiler hemen hemen aynı düzeyde. Yani iniş durmuş durumda. Ve ne ilginçtir ki; nisan ayına girerken bono faizleri yüzde 22lere inmişken, beklentilerde önemli bir değişim olmamasına rağmen bono faizleri yüzde 25 bileşik düzeyinde duruyor. Acaba neden?Burada önce aklımıza döviz kurundaki sıçrama beklentisi geliyor. Çünkü TLden bir kaçış gözleniyor. Ancak anlaşılan bu sıçramanın enflasyona pek etki yapmayacağı sanılıyor. İkincisi, bankacılık kesiminde kar sıkıntısı artmış olabilir. Yani reel faiz talebi yükselmiş. Ve tabii sıcak paranın girişinin durması da etkili olabilir.Enflasyon beklentileri hala olumlu düzeyde. Ancak enflasyondaki düşüşün durması olasılığı özellikle maliyetlerden kaynaklanıyor görünüyor. Ve bu maliyet artışları fiyatlara yansıdıkça beklentiler de değişebilir. Üstelik bono faizleri eskisinden de yüksek, ve bir türlü gevşeyemiyor. Bu anlamda eylül verileri büyük önem taşıyor. hgunes@milliyet.com.tr Önceki hafta DİE ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. Temmuz ayında tek haneli olan enflasyon bu verilerle tekrar çift haneliye döndü. Ekonomi çevrelerinde de enflasyonu düşürmenin zorlaşacağı konuşulmaya başlandı. Gerçekten enflasyondaki düşüşe ne oldu?