Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Moda’daki “Tarihçi Kitabevi”nin hafta sonu toplantıları ilgi çekici oluyor; hem sohbet, hem tartışma, hem de ölçüyü kaçırmadan sataşma, saraka...
“Saraka” sözlüklerde bulunan, ama çok kullanılan bir deyim değildir, bugünün argosuyla, inceden inceye, kırmadan, incitmeden dalga geçmektir.
* * *
Sohbetlerden birinde Hilmi Yavuz vardı, konusunu kendisi seçmişti, “İki Şair” diyerek...
Hilmi Yavuz’un şiirden konuştuğu bir yerde Yahya Kemal’den söz etmemek mümkün müdür? Herhalde Başbakan’ın davetinde de bir fırsatını bulup Yahya Kemal’den laf açmıştır.
Neyse, konuşmasının sohbet bölümünde, dinleyicilerden biri ön sırada oturan Sayın Cahit Kayra’ya laf attı, adeta tahrik etti:
“Siz Yahya Kemal için ne düşünüyorsunuz?”
Sayın Kayra, ne düşündüğünü veciz bir benzetmeyle açıkladı:
“Yahya Kemal, kuş gribinden daha tehlikeli bir hastalıktır, bir kere yakalandınız mı, kurtulmanız zor olur!”
Atılan taşın on ikiden Hilmi Yavuz’u vurduğu belliydi.
Türk toplumu ikiye ayrıldı, deriz ya, şimdiki ikilikten çok önce “Yahya Kemalciler” ile “anti Yahya Kemalciler” vardı.
* * *
Yahya Kemal çok eleştirilmiş ve acımasızca eleştirilmiştir.
Beşiktaş’taki Barbaros meydancığında, Barbaros heykelinin kaidesinde Yahya Kemal’in bir dörtlüğü vardır.
“Deniz ufkunda bu top sesleri, nereden geliyor
Barbaros belki donanmayla seferden geliyor.
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor.”
Neyzen Tevfik, bu dörtlüğü şöyle hicvetmiştir:
“Edebi bilgini Hayrettin Kaptan
Beş asır önceden biliyor gibi
Ikına sıkına yazdığın şiire
Barbaros kıçını siliyor gibi.”
Ya İbrahim Alaaddin Gövsa:
“Şairim der de tufeyli yaşatır gövdesini
Dayanır, Nedim artığı birkaç köhne satıra
Nice yıldır doğursun diye baktık katıra”
* * *
Yargıtay Onursal Savcısı Vural Savaş da Yahya Kemal hayranıdır, bir kitabında Yahya Kemal’i övenlerden örnekler verir.(x)
Mesela Cahit Külebi, Nurullah Ataç için şöyle demiştir:
“Karpuzcu nasıl anlarsa karpuzdan
Öylesine kanıyan şiiri”
Cahit Külebi’nin böyle övdüğü, Nurullah Ataç, Yahya Kemal için ne der:
“Bu memlekette yirmi beş yıldan beri, gerçekten değeri olan hangi şairi muharrir yetişmişse onun tesiri altında kalmıştır. Yakup Kadri’ye Falih Rıfkı’ya sorun, bunu inkâr edemezler.”
* * *
Yahya Kemal’i “milli şair” olmamakla eleştirenler de vardır.
Nurullah Ataç bunu da yanıtlamış:
“Yahya Kemal milli şair olmamak, inkılabın dışında kalmak şöyle dursun, şiirimizin millileşmesine, edebiyatımızda hakiki inkılaba en çok hizmet etmiş olan adamdır.”
Prof. Dr. Cahit Tanyol da der ki:
“Eski şiirimizde Batı estetiği içinde bakmayı bize Yahya Kemal öğretti.”
Ya Sabahattin Eyüboğlu’nun Yahya Kemal için söyledikleri:
“Yahya Kemal, Frenk şiirinin özüne vardıktan sonra Türk şiirinin özünü, Türkçesinin lezzetini, Frenk şuuruyla tatmıştır.”
Yahya Kemal, uzun süre kaldığı Paris’ten döndükten sonra dermiş ki:
“Ben Paris’e alafranga geldim, alaturka döndüm!”
* * *
Herkes Yahya Kemal için bir şeyler söylemiş, hâlâ da söyleniyor, lehinde veya aleyhinde...
Sayın Cahit Kayra da “Kuş gribinden tehlikelidir” derken yepyeni bir tanıtım ve benzetme yaptı...
Müntekim Ölçmen’in ruhu şad olsun...
Duyunca “Bunu da nereden çıkardın gardaşım?” demiştir herhalde.
—————
(x) Hukuk ile Aldatmak, Bilgi Yayınları