Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları

Hasan PULUR

ÖNCE trafik kazaları, arkadan Fethiye'deki deniz kazası, son günlerin gündem maddeleri...
Her ikisi de, büyük tepkilere neden oldu...
Birinde 33 kişi ölmüş, diğerinde ise, bir genç kız, denizde sürat teknesiyle biçilmiş, bunlara tepki gösterilmeyecek de neye gösterilecek...
* * *
BOLU'da kazayı yapan şoförün, ne hayvanlığı kaldı, ne canavarlığı...
Adamın sabıka dosyası kabarık, kaç kere ceza yemiş, en son içkili araç kullandığı için ehliyeti üç ay elinden alınmış...
Alınmış de ne olmuş?
Adam yine geçmiş otobüsün direksiyonunun başına 33 kişiyi öldürmüş...
Ceza bunun neresinde?
* * *
HATIRLAYACAKSINIZ, buna benzer bir kaza da bizim başımızdan geçmişti, içkili şoför ters yoldan girip bizim de içinde bulunduğumuz araca çarpmıştı.
Adam sarhoştu, ayakta durması bir yana, polis aracının da içine kusmuştu.
Sonra ne oldu?
Trafik polisi yolu açmaya uğraşırken, arkadaşları kendisini kaçırdılar, adam ertesi gün çıkageldi, 7 milyon 200 bin lira ceza kestiler, ehliyetini de üç ay elinden aldılar...
* * *
KİMSENİN günahına girmek istemeyiz ama, belki, o da, bugünlerde akşam bankadan çıkınca 34 NIN 91 plakalı arabasına atlayıp şöyle Etiler'e doğru uzanıyor, barlarda lüks yerlerde kafayı bulduktan sonra, yine tersine, düzüne bakmadan istediği yoldan evine dönüyor.
Nasıl olsa ehliyet soran ya çıkar, ya çıkmaz; çıkarsa da bir kolayı bulunur!
* * *
EMNİYET Genel Müdürü Necati Bilican geçen gün bundan sonra alınacak önlemleri açıklıyordu; otobüs şoförleri dinlendirilecek, şu kadar saatten fazla çalıştırılmayacak, araç sahipleri şoförlerin ruhsal, psikolojik durumlarıyla ilgilenecek...
Cek, cak, cuk!
* * *
SAYIN Genel Müdür, bundan sonra yapılacakları bir an için bırakıp bundan önce yapılanlara bir baksa...
Türkiye'de bu kazalar ilk defa olmuyor ki!
O zaman ne yapılmış ki, bundan sonra ne yapılacak?
Biz fazla bir şey yapılabileceğine inanmıyoruz.
Hem o kadar uzağa, eskilere gitmeye de gerek yok, son kazada ölmediği için tutuklanan şoför dışında kime ne yapılmış?
Otobüsün sahibine mi, otobüsün çalıştığı firmaya mı, kime ne yapılmış?
Eğer savcılık soruşturması dışında, yapılmış bir şey varsa, açıklansın, herkes öğrensin...
* * *
GELELİM deniz kazalarına, ya da cinayetlerine...
Sürat tekneleriyle, yüzen insanları biçenlere...
Hatırlayabildiğimiz kadar, ilk kaza Bodrum'da olmuş, 12 yaşındaki oğlu Barış Oskay'ı biçip öldürenin peşini bırakmayan baba Cihan Oskay, on yılın sonunda sanığı 3 yıl hapse mahkum ettirmişti. Bu davanın Temyiz'de bozulan kararlarından birinin, 600 küsur bin lira para cezası olduğunu hatırlıyoruz.
Ya Kumburgaz'da, Celaliye'de 17 yaşındaki İrem Konu'nun yine denizde, aynı şekilde öldürülmesi ne oldu?
10 ay hapis, 250 bin lira para cezası, üç ayda tahliye...
Ceza ne olursa olsun, gidenleri geri getirmek mümkün değil, ama cezaların da, toplum vicdanını rahatlatacak ve ibret alınacak bir ölçüde olması gerekmez mi?
Fethiye'deki son kazanın geleceğini bu örneklere bakıp, kestirebilirsiniz.
Şu satırları okur musunuz:
"Kazadan yaralı kurtulan Ebru Gülcan, magandaların, ablasıyla kendisini tekneye aldığını, ancak acıyla kıvranmalarına sinirlenip, susun be, götürüyoruz işte, diye azarladıklarını, anlattı." (Sabah / 10. Eylül. 1997)
Bunu diyen bir insana verilecek cezanın ne önemi var!
* * *
PEKİ, bu kazalar, ya da, cinayetler önlenemez mi?
Hayır önlenemez!
Sofrada çatal bıçak tutmasını bilmeyen bir adama, dünyanın en teknik araçlarını teslim edemezsiniz.
Ederseniz böyle olur...



Yazara EmailH.Pulur@milliyet.com.tr