GEÇEN hafta yazdığımız
"Erzurum Fıkraları" tuttu, hele
"kar'a işeyen ağa" fıkrası...
Erzurum fıkralarına bugün de devam edelim,
Haluk Harun Duman'ın derlediklerinden... (x)
* * *
ERZURUMLU yolda sıkışır, bir duvar dibine çişini yaparken, bir arı gelip nazik aletini sokar, alet şişer, bir alamet olur.
Yoğurt sürerler, salça sürerler, soğan bağlarlar, fayda etmez, hastaneye gider, doktor muayene ederken, Erzurumlu yalvarır:
"Toktor bey, toktor bey! Ne olur, acısını sızısını dindir ama, şişine el sürme!"* * *
ERZURUMLU ölmüş, öbür dünyaya göç etmiş, melekler onu cennetle, cehennem kapılarının önüne bırakmışlar. Dadaş bakmış ki, cennet kapısının önü kuyruk, herkes sırada cehennem kapısı bomboş, hemen o tarafa yürümüş, kapıdan içeri girince, zebaniler, üzerine saldırmışlar, kafasını sıcak suya sokup çıkarmışlar, Erzurumlu dayanamamış:
"Ağa bak bele (böyle) ettiğiniz için heç çisme (kimse) burya celmek istemir. Ne olur çi, birez insaflı davranın!"* * *
ERZURUMLU sarhoşun biri gece yarısı sokakta yalpalaya yalpalaya yürürken çukura düşmüş, başlamış bağırmaya:
"Ula çisme yok mi, ula çisme (kimse) yok mi? Beni gurtarın!"Sesi duyan biri yanaşır:
"Seni kurtarırım ama, şartlarım var. Bundan böyle rakı içmeyeceksin, sigara içmeyeceksin, gece sokaklarda dolaşmayacaksın!"Erzurumlu şartları duyunca yeniden bağırmaya başlar:
"Ula başga çisme yok mi, ula başga çisme yok mi?"* * *
ERZURUMLU iki hanım yıllar sonra İstanbul'da karşılaşır, eski günleri yadederken, biri, memleketten aldığı son haberi söyler:
"Duydun mi, Erzürüme gar yağmış!"Öbürü hayıflanır:
"Tebi yağar anam! Ne olacak çi, sahapsız memleket!"* * *
TRABZONLU öğretmen, Erzurum'a tayin olmuş, Türkçe dersinde
"gelmek" fiilinin geniş zamanını bir çocuğa sorar, çocuk başlar:
"Celirem / celirsen / celirCelirik / celirsiz / celirler."
Trabzonlu öğretmen düzeltir:
"Celiyirum / celiyirsun / celiyiCeliyiruz / celiyirsunuz / celiyirler."
* * *
MÜLKİYE müfettişi, teftiş sırasında yaşlı bir Erzurumluya sormuş:
"Baba, memleketinde kaç vali gördün?""On, on beş vali hatırımdadır!"
"Peki, bunlardan en çok hangi vali Erzurum'a hizmet etti?"
"Falan vali!"
"Bu vali ne hizmet etti ki?"
"Begim, o vali Erzurum'a gelirken yolda ölmüştü!"
* * *
BU fıkra da
Gündağ Kayaoğlu'ndan...
Adam bir derneğe katılmak istemiş, birtakım şartlar sıralamışlar, şartlardan biri de 21 gün karısına elini sürmeyecek...
Şartların hepsi kolay da o son şart yok mu?
Adam 20 gün dayanmış, lakin o gün karısıyla Migros'a gitmiş, şunu alalım, bunu alalım derken şeytana uymuş, yallah karısına...
Ertesi gün dernekten olan arkadaşına gitmiş, anlatmış:
"Her dediğinizi yaptım ama, şeytana uydum, son gün şaşırdım!""Yooo, olmadı, bizimkiler seni almazlar?"
Adam elini sallamış:
"Almazlarsa almasınlar, zaten Migros da almıyor!"------------
DUYAP Yayınları P.K 50 GÖZTEPE / İSTANBUL
Yazara E-Posta: h.pulur@milliyet.com.tr